CEP telefonu sisteminin bütün Irak’ta kurulması için, Irak Kürtleri Ankara’ya başvuruyor. Ankara oralı olmuyor. Bunun üzerine devreye Çin giriyor. Ve şu anda Irak’ta Çin’liler eliyle kurulan cep telefonu sistemi var.
1992’deki bu deneyi hatırlatan Irak Kürtleri şu sıralarda Ankara’ya yeni bir öneri götürüyor:
‘Gelin Kuzey Irak’tan İstanbul ve Ankara’ya uçak seferlerini başlatın, THY uçsun bu bölgeye.’
Ankara bu öneriyi henüz düşünmekle meşgul. Biraz daha düşünüyor ve hala düşünüyor, bir süre sonra, bir de bakmışız ki, herhangi bir hava yolu oradan seferleri çoktan başlatmış!..
Adamların hedefi ve düşüncesi çok yalın:
‘Biz Türkiye ile dost olmak ve kalmak zorundayız. Çünkü, Türkiye hem bölgenin gözdesi ve merkezi, hem de bizim dünyaya açılan kapımız.’
Bu sözün arkasında anlamlı bir bağlantı var.
PKK’YA SERT ÇIKIŞ
Irak Kürtleri, PKK’ya yüz vermiyor. Silaha yeniden sarılmasını hiç hoş karşılamıyor.
Hareket noktaları, Irak’ın toprak bütünlüğü. Bu deyim, Meclise sunulan, ama henüz oylanmayan anayasa taslağında yer alıyor.
Madem PKK’ya yüz vermiyor, o zaman örneğin Türkiye’nin Kuzey Irak’ta askeri bir operasyonu hakkındaki düşünceleri ne?..
Yanıt ilginç: ‘Buna biz değil, Amerika izin vermiyor.’
YOKSA, ABD GİTMEZ
Geçen akşam Irak Kürtleri’ni temsil eden bir önemli diplomatla buluşuyorum. Onunla bu sohbet sırasında, ona Bağdat’tan bir telefon geliyor. Anayasa taslağının Meclise sunulduğunu öğrenince, sevinçten uçuyor. Hemen bizim Dışişlerini arayarak, bilgi veriyor.
Sonra bana anayasanın özünü ve ulaştığı sonucu anlatıyor. Uyarı çok yalın:
‘İmzalamazsanız, Amerikan işgali devam eder.’
Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin yeni Irak Anayasası’na karşı çıkan Şiileri ve Arapları ikna eden sözlerinin özü bu. Henüz oylanmasa bile, anayasa taslağının Meclis’ten geçmesine kesin gözüyle bakan Irak Kürtleri, durumdan hayli memnun.
Anayasa El Cumhuriyye El Irakiyye başlığını taşıyor, Irak Cumhuriyeti. İçinde ne İslam niteliği, ne federalizm var. Zaten, esas uğraşlardan biri bu.
Anayasanın başlangıç bölümünde şu ifade yer alıyor:
‘El Irak El Cumhuriyye, parlamantaria, demokratia, ittihadı, muhad.’
Parlamenter, demokratik ve birleşik Irak Cumhuriyeti toprak bütünlüğünü ön planda tutuyor. Önemli bir bölüm, Türkmenler dahil, Irak’ta yaşayan halkların kendi kaderini tayin hakkını tanıyor.
Bir türlü anlaşmaya varılamayan petrolde, merkezi Irak hükümetiyle bölgesel hükümet arasında petrol gelirlerinin eşit paylaşımı öngörülüyor.
BİRLEŞME HAYAL
Yeniden Kürt Sorununa dönünce, Kürt diplomatın vurgusu çok önemli:
‘Türkiye, İran, Suriye ve Irak’taki Kürtler asla birleşmez. Bu hayal. Ben Diyarbakır’a gittiğimde, ortak dilimiz bile olmadığını görüyorum. Böyle bir birleşmenin hayalini kuranlar, ayrılıkçılardır.’
Türkiye ile iyi geçinmeyi önemli hedefleri arasında gören Irak Kürtleri, kendi anayasalarında, toprak bütünlüğü deyimini boşuna kullanmıyor.
Kürt Sorununa yaklaşımda, Talabani’nin Barzani’den farklı düşündüğünü sanıyorum. Barzani daha milliyetçi ve etnisiteye daha ağırlık verirken, Talabani daha uluslararası çapta düşünüyor.
Gül ve Ğul
IRAK Kürtleri Türkiye ile yakınlaşma çabası içinde. Üstelik çok yönlü. Bu arada ilgimi çeken bir ayrıntı var.
Bazı Arap gazeteciler Türkiye’yi eleştirmek istediklerinde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e takıyor. Makalelerinde Gül’ün adını, Ğul olarak yazıyor. Arapçada Ğul, deve anlamına geliyor. Arapçada deve anlamına gelen tam 250 yazım biçimi olduğunu öğreniyorum. Bunlardan biri de, Ğul.
Irak Kürtleri bu yazım biçimini terbiyesizce kullanan Arap gazetecilerini her sefer uyarıyor.