Dört TV’ye biber gazı

1- Şiddeti özendirmek

Haberin Devamı

2- Doğruluk ve gerçeklikten uzaklaşmak.
Radyo ve TV Üst Kurulu (RTÜK) bu iki kuralı ihlal ettiği gerekçesiyle şu dört televizyon kanalına ceza yağdırıyor:
Halk TV, Cem TV, Ulusal Kanal, MTV.
RTÜK önceki gün yaptığı toplantıda bu cezaları verirken, üç RTÜK üyesi Hülya Alp, Süleyman Demirkan, Esat Çıplak cezaya karşı çıkıyor ve muhalefet şerhi yazıyor.
Gezi Parkı eylemleri ve devamında Türkiye’ye yayılan eylemlere karşı polis biber gazı ve basınçlı su kullanıyor. Biber gazı başladığı andan itibaren eylemleri tüm ayrıntısıyla yayınlayan dört TV kanalına verilen cezaya dönüşüyor:
Her birine on bir bin lira ceza, eğer bu kanallardan biri daha önce uyarı almış ise para cezası artıyor.

NE BAŞKAN AMA

Cezanın verilme biçimi hukuk skandalı dizisi.
Dört kanala ceza verilmesini öngören raporlarda bir uzman ile İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk’ün imzası var. Şimdi dikkat sayın seyirciler. Hukuk fakültelerinde okutulacak bir örnekle karşı karşıyayız.
Nurullah Öztürk bu görevinden daha önce mahkeme kararı ile alınıyor. Ancak, RTÜK Başkanı Davut Dursun mahkeme kararı ile görevden aldığı Öztürk’ü aynı göreve yeniden vekâleten atıyor. Mahkeme kararı çiğneniyor. Selam sana hukuk (bir).
RTÜK Başkanı Davut Dursun’un vekâleten atama yetkisi yok. Atama RTÜK’ten geçmek zorunda. Oysa, RTÜK’ten geçmeden, atama tek başına Davut Dursun’un “oluru” ile gerçekleşiyor. Selam sana hukuk (iki).
Vekâleten atama hukuken geçersiz, buna rağmen, daire başkanı hem yerinde, hem de raporlarda imzası var.

CEZA HUKUKSUZ

Bu ayrıntı önemli, çünkü ceza ile bağlantısı var.
Hukuken daire başkanı olarak görev yapması mümkün olmayan birinin imzası ile dört kanala ceza öngören raporlar bu durumda hukuken geçersiz. Selam sana hukuk (üç).
Hukuken geçersiz raporlarla RTÜK dört TV’ye ceza veriyor. Selam sana hukuk (dört).
Bunca hukuksuzluk zinciri içinde dikkat çeken başka bir nokta daha var.

BAŞTAN SONA HABER

Şimdi cezanın kendisine gelelim.
Raporlar, kendi görüşüne göre, kanalların ihlal ettiğini öne sürdüğü sahneleri ele alıyor, şiddeti özendirme ve tarafsızlığa aykırı dediği görüntüler.
Oysa, aynı kanalların halkı barışa, sükûnete davet eden pek çok yayını var. Raporlar bu görüntüleri dikkate almıyor.
Buradaki ironi başka. RTÜK’ün amaçları arasında ifade ve haber alma özgürlüğünü korumak var. Eylemler baştan sona haber. RTÜK halkın ifade ve haber alma özgürlüğüne uygun davranan kanallara ceza veriyor. Dünyanın dakika dakika izlediği eylemlere başlangıçta duyarsız kalan kanalları uyarması gerekirken, eylemleri hakkıyla yayınlayan kanallara ceza veriyor.
RTÜK’ün cezaları toplumu bir kez daha germeye hizmet eden bir tavır.

Haberin Devamı

‘Marjinal gruplar’

Haberin Devamı

İSTANBUL Valisi Hüseyin Avni Mutlu mikrofonların başına geçip, “Taksim’i marjinal gruplardan, provokatörlerden temizleyeceğiz, Gezi Parkı’na dokunmayacağız” dediği anda, olayları birlikte izlediğimiz sekiz-on kişilik grupta herkes tedirgin oluyor.
Bu gerekçe ile polis müdahale edecek, müdahale bir gerekçeyle Gezi Parkı’na sıçrayacak ve çatışma doğacak kaygısı.
Ne yazık ki kaygımız gerçekleşiyor, “Marjinal gruplar Gezi Parkı’na girdi” gerekçesiyle polis Gezi’ye giriyor, bazı çadırları yıkıyor.
“Marjinal grup” iktidarın bulduğu iyi bir kavram, bu kavrama sarılıp ne basınçlı su bırakıyor, ne biber gazı. Ve verdiği sözde durmuyor.

Yazarın Tüm Yazıları