Diyarbakır'a güneş dogmiştir

Diyarbakır-1

DİYARBAKIR
'ın ana caddesindeki Kültür Büfesi. Sahibi İlhami Şeyhanoğulları. Gazete, dergi ve tekel ürünleri satıyor. Yanında resmi elbisesiyle, bir polis var. Buna rağmen, Şeyhanoğulları fütursuz:

‘‘20 sene zindanda yaşamışız gibi. Şimdi OHAL kalktı. Polis artık bana, 'ver lan şu bana' diyemeyecek, verir misiniz, diyecek.’’

Polise dönüyorum, Bu sözler karşısında ne düşünüyor:

‘‘Ben gece artık elimi kolumu sallayarak sokakta dolaşabiliyorum. Herkes başkasına zarar vermediği, hakaret etmediği sürece istediği gibi yaşayabilir.O tatsız günler geride kaldı.’’

Büfeci ile polisin diyaloğu, günümüzün fotoğrafı gibi. Şeyhanoğulları tekrar söze giriyor:

‘‘Bir jandarma çavuşu gelmişti, ona paranın üstünü verirken, 'atma lan, o parayı yediririm sana' dedi. Artık bundan sonra böyle diyemeyece.’’

Radyoda Kürtçe şarkı çalıyor. Bir süre önce ‘‘Kürtçe şarkı çaldığı’’ gerekçesiyle RTÜK tarafından kapatılan Gün Radyo şimdi gün boyu Kürtçe şarkılar çalıyor. Kimsenin oralı olduğu yok!..

PSİKOLOJİK DEĞİŞİM

1987'den bu yana 11 ilde uygulanan OHAL kademeli olarak 9 ilde, son olarak Diyarbakır ve Şırnak'ta kaldırılıyor. OHAL sonrası Diyarbakır nasıl?.. Onbeş yıllık uygulamanın noktalanması, geçen hafta Diyarbakır'da halay çekerek kutlanıyor. Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı sorum üzerine:

‘‘Halay çekilmesine normal şartlarda giderdim. Ama orada atılan sloganlar var. Bizim yanımızda o sloganlara tanık olmak yanlış olurdu. Basına OHAL'in kalkması karnaval gibi yansıdı. Oysa öyle değil. Korkunç bir baskı olur, baskı kalkar, hep beraber o zaman bayram yaparsınız. Oysa, hele de 3 yıldır hayat zaten normale döndü.’’

Büfeci tipik bir örnek. Aslında Diyarbakır sokaklarında benzer rahatlığa kavuşan çok sayıda insan var. Vali Serhadlı:

‘‘OHAL'in kalkmasıyla birlikte halkta psikolojik değişiklik bekliyorum. Son bir kaç yıldır zaten light OHAL uygulanıyordu, OHAL var mı, yok mu belli değildi. Şimdi OHAL'in geçerli olduğu son bir iki yıl ile bugün arasında günlük yaşam açısından pek fark yok. Önemli olan psikolojik değişim.’’

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik:

‘‘OHAL isminin psikolojik etkisi var. Bu ismin kalkması bile halkımızda var olan tedirginliği ortadan kaldırdı. Psikolojik atmosfer düzeldi. İnsanlar gece evden alıp götürülmeden, günlerce gözaltında tutulmadan ya da bir başka baskıdan kurtulmanın, özgürlüklere kavuşmanın rahatlığını yaşıyor. Bence OHAL bölgede değil, Türkiye'de kalktı. Çünkü burası Türkiye'yi etkiliyordu.’’

OHAL Valisi Gökhan Aydıner, arabası bakan arabaları gibi kırmızı plakalı, mutluluğu yüzünden okunuyor:

‘‘Çok şükür OHAL kalktı. Olağan hale geçişin mutluluğunu yaşıyoruz. Görevimizi yaptık. Demokrasiyi işlemez hale getirmeye çalışan, ülkemizi parçalamayı amaçlayan her türlü faaliyetin kol gezmesi nedeniyle ilan edilen OHAL'den, normale döndüğümüz için iftihar ediyoruz. Bugüne gelirken halkın desteği çok önemliydi. Ancak yarınki huzur ve ekonomik kalkınma için bu desteğin devam etmesi çok önemlidir. OHAL'den olağan hale dönüş, vatandaşın kendi ülkesine, kendi haklarına sahip çıkmasıyla mümkün olmuştur.’’

FABRİKA 14'DEN 42'YE ÇIKTI

Kapanan banka şubeleri yeniden açılıyor. 14 fabrika 42'ye çıkıyor. Tarımda sulama alanları genişliyor. Öğretmen, öğrenci ve sağlık personeli sayısı hızla artıyor. Kısaca, her yönüyle bölgede sağlanan barış şimdi normal demokratik düzen kuralları içinde sürdürülmeye çalışılıyor. Sokakta ismini vermek istemeyen bir Diyarbakır'lı:

‘‘Biz de, Batı'daki gibi rahatlık atmosferini yakalayabilecek miyiz. Polis, her gördüğü kişiyi potansiyel suçlu gibi kabul edip, ona göre kimlik kontrolü yapmaktan vazgeçecek mi?.. Geceleri evden almalar olmayacak mı?.. İhtiyatla karşılıyoruz. Göstermelik mi, yoksa İstanbul ve İzmir'deki gibi rahat mı?’’

Sokaktaki insanın kafasındaki bu sorulara karşı, Bölge Valisi Aydıner:

‘‘OHAL'in mevzuatı vardı, uygulama buna göreydi. Şimdi bunlar artık sona erdi. Şimdi normal demokratik düzende yasalar nasıl uygulanıyorsa, İzmir ve İstanbul'da nasılsa bu bölgede de böyle olacak.’’

Diyarbakır sakin. Gerilimden uzak. Yine de yılların ötesinden kanayan yaralar var. Sokakta bir Diyarbakır'lı durum çok iyi özetliyor:

‘‘Diyarbakır'a güneş dogmiştir.’’
Yazarın Tüm Yazıları