Divan kardeşliği

Bırak bu lafları, “vergi denetimi” ile karışık, buz gibi polis baskını TÜPRAŞ’a.
Doksan yıldır bu ülkede şirketler vergi denetiminden geçiyor.
Vergi denetmenleri hangi şirkete giderken, yanlarına bir de polis alıyor, hem de yirmi tane. Gösterdikleri gerekçe de, ince bir teknik. “Polis ürünlerin standardını kontrol ediyor.” Helal olsun o uzman polislere ve onu yetiştiren devlete. Denetim filan değil, TÜPRAŞ’a buz gibi baskın.

EN KÂRLI ŞİRKET

TÜPRAŞ geride kalan iki yılda ticari ve sanayi alanında ciddi başarı kazanıyor. İlk beş yüz firma arasında birinci, en kârlı şirket. Ayrıca, yine ticari ve sanayi açısından diğer şirketlere göre başka avantajları da var. Ama, bir dezavantajı var.
Tıpkı Divan Oteli gibi, TÜPRAŞ da Koç grubuna ait, TÜPRAŞ ve Divan kardeş firmalar.
Günümüzde Divan Oteli ile kardeşlik büyük dezavantaj. Bunu Tayyip Erdoğan hiç saklamadan dile getiriyor. Gezi’ye duyduğu tepkiyi hâlâ anlatırken ve geçenlerde:
“Teröre destek veren, otelini eylemcilere açanlar bunun hesabını verecek”.

İŞTE HESAP

İşte, Koç şimdi o hesabı veriyor, TÜPRAŞ’a baskınla. Hem de, TÜPRAŞ’ın ilk beş yüz firma arasında birinci ilan edildiği günün sabahında.
Öfke ve intikam durmuyor, “vergi denetimi” yine Koç’a ait üç firmayla devam ediyor. Baskın sonucunda firmalar ticari açıdan zarar görüyor, borsada hisseleri düşüyor.
Vergi denetimi filan değil, bu firmalara kelepçe takılıyor, ticari itibarlarıyla oynanıyor.Denetim lafı altında, o firmalara ve “benden olmayanlara” baskı ve gözdağı. Hukuk bir kez daha ayaklar altında.

KUTLAMA YERİNE

Oysa, Gezi eylemleri sırasında Divan Oteli’nde yaşananlar insanlık dışı. Polis otele girip, her yere biber gazı sıkıyor. Otel müşterisi yabancı turistler kapıların altına ıslak havlu serip korunmaya çalışıyor, içeridekiler en alt kata sığınmaya çabalıyor. Divan Oteli en büyük şiddetin uygulandığı yer.
Erdoğan Divan’daki polis şiddeti için Koç’tan özür dileyeceğine, TÜPRAŞ’ın birinciliğini kutlama mesajı göndereceğine, polis ve vergi denetçisi gönderiyor.
Bu tam şiddet. Maliye’den yapılan açıklama ise tam komedi:
“Birçok sektörde, mahkeme kararıyla vergi incelemesi başlattık”.
Aman ne kadar iyi. Bir de şunu açıklasanız: Vergi incelemesi başlattığınız firmalar arasında başka hangisine, kaç polisle gittiniz?

‘Türkiye ile ilişkiler kritik’

HABER şöyle bir gelip geçiyor, oysa çok belirleyici. Başkan Obama Avrupa ve Ortadoğu’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı atıyor. Atamalar Amerika’da malum, Kongre’de oylanıyor.
Oylamada yeni bakan yardımcısına Türkiye’deki Gezi eylemleri ve uygulanan şiddet de soruluyor. Yeni bakan yardımcısı kısa kesiyor:
“Türkiye ile ilişkilerimiz kritik”.
Gerisi çoğu Oscar’a aday ya da Oscar’lı sanatçı, yönetmen ve yazarların imzalarında var. İmza sahiplerinin hepsi dünya çapında. Aralarında bir de heykeltıraş var, mutlaka ucube heykeller yapıyordur, yapmasa, o imzacılar arasında ne işi var.
Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Beyaz Saray ve nihayet dünyanın ayakta alkışladığı otuz sanatçı Tayyip Erdoğan’ı “hukuka ve insan haklarına saygıya” davet ediyor.
Dünya Türkiye’de yaşananları artık görmezlikten gelmiyor, AKP’ye tanıdığı krediye son veriyor. Türkiye denilince, Batı’daki siyasetçi, sanatçı ve sokaktaki insanların aklına hukuksuzluk, şiddet ve baskı geliyor. Dünya çapında sanatçılar imza kampanyasıyla Erdoğan’ı protesto ediyor. Son zamanların tek örneği.
Şimdi çıkacak, “Siz kimsiniz ya, kime laf ediyorsunuz” diyecek. Yandaşlar eşliğinde.