Devlet ve 30 ve 31’inci Encü

KOBANİ’ye IŞİD’in son saldırısında ağır yaralanıyor, götürüldüğü hastanede ölüyor YPG militanı Cemil Encü. Ailesi sınır kapısından alıyor, Urfa Adli Tıp Kurumu’na götürüyor. Otopsi sonrasında kalabalık bir kitle cenazeyi Roboski’ye götürüyor. Roboski, 28 Aralık 2011 de Türk savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişinin köyü. Cemil Encü de Roboski’de, öldürülen 34 kişinin yanına gömülüyor.
Cemil Encü 30’uncu Encü. 31’inci Encü ise, Ferhat Encü. İki gün önce sınırda askerlerin, bazı gazetecilerle birlikte darp ettikleri HDP Şırnak Milletvekili. Aynı kökten gelen Cemil Encü’nün nasıl öldüğünü araştırmak için orada. Ancak, o bölgede araştırmak pek kolay değil, karşıda devlet var, devleti temsilen jandarma. Araştırmaya geçit yok, itiş, kakış, gaz bombası, tartaklama. Oysa, o milletvekili.

FARKLI GRUPLAR

Roboski’den Cemil Encü gibi yüzlerce kişi Kobani’ye gidiyor, kentin savunmasına katılıyor. Kamyonlar dolusu yardım malzemesi ile birlikte. Sadece Kürtler değil, Türk solundan Kobani’de savaşa katılan ve ölenler var.
Kentin savunmasına katılanlar arasında mühendis, mimar ve farklı meslek kuruluşlarının üyeleri de var, yani Türkler.

DİĞER 29

Ama Cemil Encü Kürt, 30’uncu Encü. Diğer 29 Encü şöyle:
Mehmet Encü, Nevzat Encü, Hamza Encü, Şervan Encü, Cemal Encü, Osman Encü, Şivan Encü, Bilal Encü, Mahsun Encü, Salih Encü, Hakiki Encü, Serhat Encü, Savaş Encü, Selahattin Encü, Bedran Encü, Hüseyin Encü, Aslan Encü, Cevat Encü, Erkan Encü, Selman Encü, Orhan Encü, Fadıl Encü, Vedat Encü, Cihan Encü, Fikret Encü, Hüseyin Encü, Erkan Encü, Zeydin Encü, Çetin Encü.
Bu 29 Encü Roboski katliamında öldürülüyor. 30 Cemil, 31’inci Encü, Ferhat Encü ise mücadelesini sürdürüyor. Jandarma dipçiği ve biber gazı eşliğinde, şairin dediği gibi, “Öldürmekle bitmeyiz”.

Senin de 80, onun da

MHP’nin “çıkmaz sokak” oyunları sürüyor, hiçbir koalisyona yanaşmayan MHP bu kez de Meclis Başkanlık Divanı oluşumunda huysuzluk çıkarıyor. HDP’nin daha az üye ile temsil edilmesi adına, Divan’da 15 üyenin yer almasını öneriyor. Anlaşmazlık Meclis Genel Kurulu’na taşınıyor, Genel Kurul MHP’nin de HDP’nin de üçer üye ile temsil edilmesine karar veriliyor. Daha baştan sakat olan öneri Genel Kurul’dan geri dönüyor. MHP’nin seksen milletvekili varsa, HDP’nin de seksen milletvekili var. İki partinin de Başkanlık Divanı’nda eşit sayıda üye ile temsil edilmesinden daha normal bir şey yok. Ama hayır, “HDP benden daha az olsun”, peki olsun, o zaman daha çok milletvekili çıkarsaydın. Meclis çalışmaları başlamadan, hükümet daha kurulmadan MHP attığı her adımla insanları bıktırıyor. Erken ya da normal bir seçimde MHP hakkında olumsuz görüş çoktan yayılmaya başlıyor.

Oturan ‘diplomatlar’

SON dört-beş yıl içinde Dışişleri Bakanlığı cemaat eğilimli olduğu öne sürülen çok sayıda genci bakanlığa alıyor. Onların çoğunluğu yabancı bir dili bilmedikleri için dil kurslarına gönderiliyor, sözde diplomat olarak yetiştirilecek insanlar.
17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları ortaya çıkınca, cemaat tu kaka, Dışişleri’ne giren yüzlerce, gerçekten yüzlerce genç şu anda boş boş oturuyor. Hiçbir yere atanmıyor, kendilerine hiçbir iş verilmiyor. Onlar artık devlet memuru, Dışişleri atsa atamıyor, satsa satamıyor.
On üç yıllık AKP iktidarının devletteki tahribatından bir kesit.