Paylaş
Savcı ve emniyetteki dinleme tapelerinin verilmesi için dilekçe veriyor Aksünger. Köylü’den yine ses yok.
Hakkında yolsuzluk iddiası bulunan dört bakanın mal varlıkları ile ilgili resmi kayıtları istiyor Aksünger. Köylü yine sessiz.
Bu nasıl “soruşturma” ki, ne gerekli tanıklar dinleniyor, ne istenen dosyalar geliyor.
GARİP TRAFİK
Hakkı Köylü bakanlar hakkındaki oylamayı 5 Ocak’a ertelediği önceki günkü toplantıda rengi atmış, benzi solmuş, tekleyerek konuşuyor, ne yapacağı belirsiz tavırda. Muhalefet “AKP’li üyelerin baskı altında tutulduğu” inancında.
Komisyon toplantısından önceki trafik garip. AKP üyeleri ile bazı AKP başkanvekilleri bütçe görüşmesine rağmen ortada yok. Davutoğlu yurtdışı gezisini birkaç saat erteliyor. Telaş, belirsizlik, yüzler asık, kulislere düşen yorum, “Erdoğan ile Davutoğlu arasında görüş farkı var”.
SORU SAYISI
Komisyona ifade vermek üzere gelen dört bakana AKP’li üyelerin soruları ve soru sayısı dikkat çekiyor.
AKP’li üyeler en çok Zafer Çağlayan ile Muammer Güler’e soru soruyor, sonra Egemen Bağış, en az Erdoğan Bayraktar’a. Sadece muhalefet değil, iktidar milletvekilleri de soru sayısından sonuç çıkarmaya çalışıyor, “Çağlayan ve Güler Yüce Divan’a gidecek kararı verilmiş” diye. Geçen hafta AKP’de aslında böyle bir eğilim var.
Ancak o karar çıkamıyor, AKP karışıyor. Daha
iki gün önce “Yolsuzluk yapan kardeşimiz olsa, kolunu koparırız” diyen Davutoğlu fena halde açığa düşüyor. “Hukuk” diye diye Erdoğan karşısında ilk yenilgiyi alıyor.
İspanya’da kardeş kolu
İSPANYA Prensesi Christina ile ilgili yolsuzluk iddialarını birkaç ay önce bu sütunda ayrıntılı yazıyorum. Babası Juan Carlos henüz Kral, şimdi tahta geçen kardeşi Felipe henüz veliaht ama kız kardeşi hakkındaki iddialar nedeniyle onunla konuşmuyor.
Davutoğlu dört bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları karşısında, “Kardeşimiz olsa kolunu koparırız” diyor. Şimdilik kopan kol filan yok, sonuç getirmeyen boş laflar. Buna karşılık Kral 6. Felipe kardeşinin kolunu koparıyor, yargıda hesap vermesini istiyor. Christina, eşi Palma Dükü ve on beş şüpheliyle birlikte yargılanacak. Diğer önemli olan, İspanya hukuk devleti, hukuk orada gerçekten bağımsız. Prensesmiş, bilmem ne dükü imiş, hukuk kimsenin unvanına bakmıyor.
Dekan Karatepe’nin istifası
SİYASAL Bilgiler Fakültesi (SBF) Dekanı Prof. Yalçın Karatepe’den birkaç ay önce savunma istiyor Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş. Savunma isteği üniversite tarihine geçecek değerde: “Görev yerini izinsiz neden terk ettiniz?” Üniversite sanki asker kışlası. Karatepe resmi bir toplantıya gideceğini önceden bildirmiş, savunma isteği fos çıkıyor.
Yandaş medya Karatepe aleyhinde yayına başlıyor, İbiş harekete geçiyor, Karatepe “Görevi ihmal, terör örgütünün fakültede hâkimiyet kurmasına izin vermek” gibi zırvalarla suçlanıyor. Karatepe bardağı asıl SBF kuruluşunun kutlanma gününde deviriyor. O gün konuşmasında “İfade ve basın özgürlüğü yok, otoriterleşme var, Gezi demokrasi dersi verdi, ‘ayyaş’ söylemiyle yasaklar geldi” diyerek, 4+4+4 eğitim sistemini, AVM’leri, rantı, yeşilin yok edilişini bilim adamına yakışan sorumlulukla eleştiriyor. Ve dün: “İfade özgürlüğüne, akademik özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne inanan yönetim anlayışı sergilediğim dekanlık görevinden istifa ediyorum”.
Sayın Karatepe sizi hiç tanımıyorum, hiç görmedim, size selam olsun. Karanlığa sürüklendiğimiz bugünlerde sesi soluğu çıkmayan binlerce öğretim üyesine örnek olsun...
Paylaş