Paylaş
Bu sözler Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’a ait.
Duyduk duymadık demeyin, biz beş gazeteci Numan Kurtulmuş ile dün iki saat süren sabah kahvaltısında bir araya geliyoruz. Melih Aşık, Mehmet Tezkan, Soner Yalçın, Oray Eğin ve ben. Bizim uyarılacak halimiz kalmamış, Numan Bey’e de, “ne oluyor orada” diyecek halleri yok. Numan Kurtulmuş devam ediyor:
“Türkiye’de kamplaşma var, Tayyip Erdoğan’ın üslubuna denk bir kamplaşma. Bu üslup demokratik değil.”
Türkiye tek parti iktidarına mı kayıyor, siyasi vesayet mi var, tartışmalarıyla ilgili sorumuzu Kurtulmuş, bu anekdotla yanıtlıyor.
‘TARİKAT PARTİSİ DEĞİLİZ’
Ne Erbakan vari insanı çıldırtan demagoji, ne ilkel dincilik taslaması. MSP, RP ve FP çizgisinden hayli uzakta, kendini yenilemek için yola çıkan bir parti Saadet Partisi. Yenileşmenin simgesi de, genel başkan Numan Kurtulmuş.
O zaman Adalet ve Kalkınma Partisi ile fark nerede? Kurtulmuş:
“AK Parti IMF ve Büyük Orta Doğu Projesine teslim olmuş, Türkiye’yi neoliberal politikalarla küresel kapitalizmin yörüngesine oturtmaya çalışan, dışardan medet uman bir parti. Amerika, Irak Savaşı sırasında İncirlik Üssü’nden 103 bin 500 sorti yapmış. Bunun, onların dediği gibi, muhafazakarlıkla ilgisi yok. Biz antiemperyalist ve yerli bir partiyiz, maneviyatçıyız, cemaatlerin ve tarikatların partisi değiliz, ayrıca Harun gibi gelip, Karun gibi gitmeyeceğiz, yolsuzluklarla sonuna kadar uğraşacağız.”
Bırakın dinciliği, hatta hafif sol kokan bir söylem.
HALKIN NABZI
Kurtulmuş haftanın bir kaç günü Anadolu’da dolaşıyor. Halkta tuttuğu nabız doğrultusunda, şunu söylüyor:
“Tayyip Erdoğan gerginlik politikası izliyor. CHP ve MHP de, bilerek, bilmeyerek buna destek veriyor. Oysa, gerginlik politikası Tayyip Beye yarıyor. Gerginliğin önemli araçlarından biri, darbe iddiaları. Tayyip Bey, iktidarda sıkıştığı anda, ‘ey millet darbe oluyor, darbeyi biz önleriz’ havasıyla ortaya çıkıyor, halktan destek arıyor. Darbe iddiaları ve gerginlikle ilgili her olay iktidara yarıyor.”
Oysa, bu iktidar madem ki, darbelerle hesaplaşmaktan yana, Numan Kurtulmuş soruyor:
“Asıl 12 Eylül ile hesaplaşmak gerek. İktidar, 12 Eylül darbecilerini koruyan Anayasanın geçici 15. maddesini neden kaldırmıyor?”
İktidar partisi içinde pek çok arkadaşı olan Kurtulmuş’un gerginlik-darbe iddiaları sözlerinin altını çizmek gerek.
Tayyip Erdoğan, Numan Kurtulmuş’a birkaç kez birlikte çalışmayı öneriyor. Son olarak, 2007’de milletvekilliği öneriyor. Kurtulmuş ise, bildiği yolda yürüyor.
‘AK Parti’den kitlesel kopuş olacak’
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’a teorik bir soru. Siz Meclis’e girerseniz ve hiç bir parti tek başına iktidar olmaz ise, Ak Parti ile koalisyona girer misiniz?
Kurtulmuş:
”Biz ne AK Partinin ikamesiyiz, ne de AK Partiyi bölmek için varız. Gittiğim her yerde görüyorum, AK Partiden kitlesel kopuş olacak.
Herhangi bir parti ile koalisyon için, biz karşıdaki partinin programına bakarız. IMF’ye ve Amerika’ya teslim olmuş, AB’nin bizi bekleme odasına aldığını bile bile, hala umudunu AB’ye bağlamış görünen ki, bunu Tayyip Bey de biliyor, bu programa sahip partilerle bir araya gelmeyiz. Biz halka özgürlük, adalet ve refah sözü veriyoruz.”
SP anketlerde şu anda yüzde 5’lerde, Kurtulmuş’a göre, oyları hızla değil ama, yavaş yavaş artıyor. AK Parti, ona göre, yüzde 28’lere gerilemiş durumda.
Yine ona göre, seçim bu yılın sonbaharında.
Pandora’nın kutusu ekonomi
ADAM tarlasını ekiyordu, şimdi ekemiyor. Adam ürününü satıyordu, şimdi satamıyor. İşsizlik ve yoksulluk hızla artıyor.
Sıra ekonomik konulara geldiğinde, Numan Kurtulmuş bu örneği veriyor ve ekliyor:
“Pandora’nın kutusu ekonomik sıkıntıdır. Türkiye’de 3.5 milyon aile, yani 12 milyon insan açlık sınırı altında yaşıyor. Bu sınır ayda 777 liradır.”
İnsanları açlık sınırından kurtarmak için, SP bir formül geliştiriyor. Açlık sınırı altında yaşayanlara, ayda 800 lira vatandaşlık maaşı bağlamak.
Nedir bu paranın kaynağı? Yüzde 1 Net Aktif Vergisi, yani rantlardan alınacak vergi ile oluşacak fon ile bu parayı karşılamak.
Halk daha fazla demokrasi istiyor, daha fazla adalet istiyor. Hatta, bunları gerçekleştirmek üzere, Anayasal değişiklik istiyor. SP liderinin gözlemi bu.
Ama, asıl sorun ekonomik. Bu iktidarı ekonomik sıkıntı götürecek. Numan Bey buna çok inanıyor.
Paylaş