Cehennem sonrasında şarkılar

Daha bebekken annesi tarafından bir sepete koyulup, sokak ortasında terk ediliyor. Bir mucize sonucu büyükanne buluyor ve büyütüyor.

Bu sefer baba, 14 yaşına girdiğinde, bir gece kolundan tuttuğu gibi cepheye gönderiyor. Cephe yılları!.. Savaş!.. Erkekler!.. Hiçbirine istek duymuyor. Kimin umurunda!.. Ama o cehennemde melekler de var!.. İtalyan rahibeler!.. Hayatının akışı işte onlarla birlikte değişiyor...

Çocukluğunu elinden alan kadın!..

Gençliğini zehirleyen kadın!.. Onun hiç anlamadığı bir savaşa sürülmesine neden olan kadın!.. Hayatın daha ilk basamaklarında, perişanlığın bin türlüsüne mahkûm olmasına neden olan kadın!..

İşte, şimdi karşısında!.. O kadın, onun öz annesi!..

Yıllardır aramaktan usanmadığı o kadın, öz annesi, şimdi kızının karşısında ancak ağlayabiliyor!..

*

70’li yıllar... Eritre... Bir yandan onulmaz sefalet, ölümcül hastalıklar, öte yandan Etiyopya’ya karşı bağımsızlık savaşı.

Otuz yıl süren savaş, Eritre’den her gün bir parça kopartıyor. Her gün cepheye yeni askerler sürülüyor. O hale geliyor ki, 18 yaşın altındaki erkekler de, kızlar da cephede!..

Bu kızlardan biri de, 14 yaşındaki Senait. Savaş insafsız. Cephe gerisi daha insafsız. Cephede hiç olmazsa ölüm var, her şeyi temizliyor. Ya gerisi... Cephe gerisinde ise hiçbir kural yok. Ya da var olanlar, ölümden ölüm beğen, türünde.

Kamptan kaçmanın cezası ölüm. Kampta kalmanın cezası ise, kızlar için ölümden beter. Erkekler, kendi ülkesinin erkekleri, kızları her gece yatağa çekiyor. İtirazın cezası, çok ağır. O zaman tek bir erkek değil, hep birlikte, sırayla...

14 yaşındaki esmer güzeli Senait’i o cehenneme gönderen, bizzat öz babası!..

Ama, kaderini değiştiren öz annesi.

*

Normal bir Eritre ailesi. Yani dört, beş çocuk, yani yoksulluk, yani tükenmişlik, yani sorumsuzluk, yani açlık, yani kendini bu kapandan kurtarmak için, hiç acımasız, çocukların feda edildiği günler. Senait’in ailesi, diğerlerinden farksız, bunlardan biri.

Senait daha bebek. Baba, eve her gece sarhoş geliyor. Ne iş tuttuğu belli değil. Annesi bunalıyor, Senait’i bir sepete koyup, sokak ortasında terk ediyor.

Ölüme terk edilen bebek, tesadüf, birilerince bulunuyor, çocuk esirgeme kurumu benzeri bir yere götürülüyor. İnanılmaz rastlantılarla, büyükanne Senait’i buluyor ve evine getiriyor.

Baba durmuyor!.. Öz kızı 14 yaşına girdiğinde, bir gece kolundan tuttuğu gibi, onu cepheye gönderiyor. Kendisi de, bin türlü dalavereyle Avrupa’ya kaçıyor.

*

Cephe yılları!.. Savaş!.. Erkekler!.. Hiçbirine istek duymuyor. Kimin umurunda!..

O cehennemde melekler de var!.. İtalyan rahibeler!.. Onu oradan kurtarıp, önce İtalya’ya götürüyorlar. Bu çocuk ne yapar?.. Şarkı söyler!.. Çok güzel bir ses ve müziğe yetenekli bir kız.

Rahibelerin aldırdığı müzik eğitimiyle, hayata yeniden adım atıyor. Merdivenleri kısa sürede tırmanıyor. Almanya’ya geçiyor. CD dolduruyor.

Albümdeki şarkılardan, Yolumu Seçtim, Gerçek Hayat, Hiçbir Şey İstememeyi Öğrendim isimli soul parçaları, kendi hayatından çizgiler taşıyor.

Savaş da dahil, ülkesi de dahil, yaşadıkları romana bedel. Karar veriyor, hayatının romanını yazmaya oturuyor. Ama, içini kemiren, yıllardır acısını içinden atamadığı gerçeği öğrenmek istiyor: Annesi onu neden bir sepete koyup terk ediyor, ondan neden kurtulmak istiyor, neden?...

*

Yazmaya başladığı kitabın bu bölümünün de, gerçekle birebir örtüşmesini istiyor. Bu sorunun yanıtını mutlaka bulmalı!..

Valizini topladığı gibi, doğru Eritre’ye!..

Arıyor, arıyor, arıyor ve annesini nihayet bir fabrikada buluyor. İşte, o kadın, öz annesi şimdi karşısında ağlıyor. İtiraf insanlık suçlarına yenilerini ekliyor:

‘Hapisteydim, hapiste başka bir adamdan çocuğum oldu. Eve döndüğümde, bu sefer sen doğdun. Baban savaştan kötürüm döndü. Başka çarem yoktu!..’

Gözyaşları arasında kızına kaçamak bir bakış:

‘Ne kadar da çok babana benziyorsun!..’

Kendini affettirme çabası:

‘Asıl suçlu babandır!..’

Bunların hiçbiri Senait’teki yangını söndürmüyor. Hiçbir şey söylemeden, kapıyı vurup çıkıyor.

CD’lerde o şimdi kendi hayatını anlatıyor. O müzikle insanlar şimdi eğleniyor.
Yazarın Tüm Yazıları