Çarşafın hasadı alay ve küp

BİR buçuk yılda elli eyalette örgütleniyor. Seçimde on bir milyon seçmeni sandığa götürüyor. Sonunda başkanlığı kazanıyor. Obama.

Bir seçimin nasıl kazanılacağını görmek için, Obama ve taraftarlarının nasıl çalıştığını bilmek gerek. Demek ki, neymiş?

1- İyi örgütlenme gerekiyormuş. Çarşaf, rozet v.s. gibi, adına açılım denilen yapay manevralara gerek yok. Örgütlenmek için de, demek ki, halkın içine girerek çalışmak gerekiyor. Çarşafa bel bağlayan CHP’de olmayan çalışma.

2- Oy vermeye pek de hevesli olmayan büyük seçmen kitlesini sandığa götürmeyi başarmak gerekiyormuş. Çarşafa bel bağlayan CHP’de olmayan çalışma.

MEZARA KADAR

Obama’nın başarısında bir başka etken daha var.

Obama siyasi merdivenleri yirmi yıldır aynı sloganla çıkıyor. Mücadelesini yirmi yıldır aynı sloganla yürütüyor. Change ve hope, değişim ve umut. Israrla, kulvar değiştirmeden, yalpalamadan, kafa karıştırmadan, başkasının malına göz dikmeden, kendi üretimi ve inancıyla ve inatla.

Çarşafa bel bağlayan Deniz Baykal’da olmayan bir inat, olmayan bir istikrar. Baykal ne yapıyor? Gününe göre, modaya göre, o anda toplumun odağına yerleşen ne ise, kendi özüne uygun düşüp düşmediğine bakmadan, onun peşine düşüyor.

Baykal’da tek bir inat var. Mezara kadar genel başkanlık. Gerisi, hikaye. Durumu idare.

ÇÖZÜM YOK

Örneğin, bir kaza olsa ve CHP iktidara gelse;

1- Ekonomik krizi nasıl çözmeyi düşünüyor?

2- Terör ve Kürt sorununda çözüm önerisi ne?

Türkiye’nin en ağır iki sorunu karşısında CHP ne düşünüyor? Parlak ve fakat boş laflar dışında, CHP’nin çözümü, somut reçetesi ne?

Çarşaf ya da bir başka şey, oraya takmıyorum. Hatta, olabilir diye düşünüyorum. Ama, çarşaf ve benzeri simgesel davranışlar geniş kitleler açısından hiçbir şey ifade etmiyor. Sorunlarına çözüm getirmiyor. Mesele burada.

Çarşaflılar CHP ile alay ediyor, CHP’liler ise, küplere biniyor. Çarşafın hasadı özetle bu, alay ve küp.

AKP’nin büyük silahı, işte konutlar

TÜRKİYE’de 81 il var. O zaman 81 ilde. Türkiye’de 484 ilçe var. O zaman 484 ilçede.

Türkiye’de üyesi epey çok alt gelir grubu var. O zaman alt gelir grubunda.

İnsanların en önemli sorunları arasında, ön sırada konut geliyor. O zaman konut.

Tıpkı 22 Temmuz genel seçimleri gibi, AKP Mart’taki yerel seçimler için, elindeki en büyük kozlarından birini yine kullanıyor. 22 Temmuz’u kazanırken, AKP’ye çok puan getiren proje, Toplu Konut projesi.

81 ilde ve 484 ilçede TOKİ sosyal konut yapıyor. Bu konutlar büyüklüğüne göre, ayda 100 YTL ile 300 YTL arasında değişen taksitlerle alt gelir grubuna satılıyor. Adam, gecekonduda otursa, daha pahalı. Ayda hem 100 ya da 300 YTL ödüyor, hem de sonuçta evin sahibi oluyor.

Sosyal konutların yanı sıra, TOKİ son altı yılda 441 okul, 435 spor salonu, 324 ticaret merkezi, bu arada 262 cami, kütüphane, çocuk yuvası, hastane yapıyor. 800 bin kişiye ek istihdam sağlıyor. 141 belediyede gecekondu dönüşüm programı uyguluyor.

Ne çarşaf, ne içi boş nutuklar, ne yapay manevralar, AKP yerel seçimlere ucuz konut projesiyle giriyor. Seçimde en büyük silahı bu ucuz konutlar.

Bunlardan bazılarını Konya ve Kayseri’den biliyorum. Bir zamanların, örneğin aç pencereyi, bir daha kapatamazsın, aç dolabı, kolu elinde kalıyor, türü değil. Çevre düzenlemesi dahil, adam gibi konutlar.

CHP bula bula çarşafı buluyor, AKP konutlarla yoluna devam ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları