Paylaş
- 2002 yılında yurttaşların bankalara olan borcu 6.6 milyar lira. Şubat 2015’te 357 milyar lira.
- 2002’de batık tüketici kredi borcu 278 milyon lira. 2015’te 127 kat artıyor, 12.6 milyar lira. Vadesinde ödenemediği için icraya verilen tüketici kredi borçları 7.2 milyar lira.
- 2014 yılında tüketici kredisini ödeyemeyen 669 bin 383 kişi hakkında icra takibi açılıyor.
- Kredi kartı borçları 24 kat artıyor, 5.5 milyar lira.
- Kredi kartı borcunu ödeyemeyen 1 milyon 18 bin 576 kişi bankaların icra takibinde.
- Hem kredi kartı, hem tüketici kredisi borcu takibe alınan kişi sayısı 1 milyon 297 bin 132.
- 2014 sonu itibariyle tüketici kredisi, kredi kartı ya da her ikisini birlikte ödeyemediği için 2 milyon 919 bin kişi bankaların kara listesinde.
- 2009-2014 arasında toplam 3 milyon 608 bin tüketici kredi hesabı, 5 milyon 583 bin 679 kredi kartı hesabı bankaların yasal takibinde.
Bu veriler eski Ankara Ticaret Odası Başkanı, şimdi CHP milletvekili Sinan Aygün’ün batık kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması için verdiği yasa önerisinde yer alıyor. Öneriyi AKP gündeme almıyor. En sık sorulan soru, “AKP nasıl gidecek?” İşte, böyle gidecek. Borç batağına saplanan insanların iradesi ile.
Johnson ile Davutoğlu
ABD Başkanı Kennedy Başkan Yardımcısı olarak Johnson’u yanına aldığını açıklıyor. Kısa süre sonra Kennedy, Johnson’a haber gönderiyor, “Ben senden vazgeçtim”. O tarihe kadar iyi bir senatör olan Johnson’un itibarı bu haberle sarsılıyor. Gerçi sonradan yine Başkan Yardımcısı ama Kennedy ona yetki vermiyor, gölgede bir yardımcı. Amerika’da iki numaralı adam, ne var ki, hiçbir dediği olmuyor.
Hakan Fidan MİT’ten ayrılıp AKP’den aday olduğunda Davutoğlu ona arka çıkıyor, “Attığı adımdan geri dönmez” diyor. Tayyip Erdoğan bu adaylığa sürekli itiraz ediyor, “Karar Başbakan’ındır” demesine rağmen, itirazlarını sürdürünce, Fidan adaylıktan geri dönüyor, yeniden MİT Müsteşarı.
Johnson’la büyük benzerlik, iki numaralı adamın hiçbir dediği olmuyor. Torba yasadan şeffaflık yasasına, yolsuzluk soruşturmasından Hakan Fidan olayına kadar Davutoğlu ne söylerse söylesin hikâye, “yukarısı” ne söylerse o oluyor. Davutoğlu her sefer kündede.
Dolar hepimizi vuracak
İTHALATIN yüzde sekseni ara ve yatırım malı, hepsini dolarla satın alıyoruz. Doların TL karşısında bir kuruşluk artışı bile bunlara yansıyor, ara malı ve yatırım malından da üretim mallarının fiyatlarına. O malları hepimiz kullanıyoruz.
Şu ya da bu bakanın “Dolar evlere yansımaz” sözünün tutar yanı yok, buz gibi yansıyacak. Liranın yüzde on bir değer kaybı hepimizi vuracak, petrolde vurdu bile. Kredi kartı ve tüketici borçlarına doları da ekleyin.
Yalan üstüne yalan
ERGENEKON yalan, Balyoz yalan, Kabataş yalan, fuhuş operasyonu yalan, son olarak Bülent Arınç’a suikast, o da yalan çıkıyor. Bunlar şimdilik açığa çıkanlar.
Beş-altı yıl süren bu yalanlar sonucu yüzlerce insanın hayatı felce uğruyor, devleti devlet yapan önemli kurumlarla birlikte. Bu arada AKP kozmik odalara giriyor, orduyu dağıtıyor, insanlar hapislerde ölüyor, işlerinden güçlerinden oluyor, aileleri perişan, çocukları okullarda itilip kakılıyor. Amaç, parti devlet kurmak, yatsıya kadar.
Paylaş