Bu genelge bir hazine

TEK bir metrekarelik arsa, toprak parçası, park yeri, otobüs durağı, dere yatağı, dağdaki vadi, ovadaki ağaç gölgesi, kıyıdaki kumsal, yolun kenarındaki çamur, kentin ortasındaki ara sokak, köydeki otlak, kasabadaki çınar ağacı...

Haberin Devamı

Bunlar hazine arazisi ise, hazineye ait ise... Devlette kim işletiyor, kim kullanıyorsa...
Devlete ait vakıf mı, dernek mi, onlara ait şirketler mi, bu arazileri bunlardan hangisi işletiyorsa...
Bütün bu toprak parçalarının satışı, kiralanması, takası, devri, taşınmaz mallarla ilgili akla hangi işlem, hangi karar geliyorsa...
Bunlara ilişkin işlemler için Başbakanlık’tan izin almak gerek. Bütün satış, kira, devir ve benzeri işlemlerin karar yeri Başbakanlık.
Müthiş bir yetki.

ERDOĞAN’IN İMZASI

Geçen akşam CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNN TÜRK’te gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir genelgeden söz ediyor. Başbakanlığın aldığı yetkiyi içeren bir genelgeden. O genelge aynen şöyle:
“Kamu kurum ve kuruluşları (belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek ve tüzelkişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tasarrufa yönelik işlemleri için Başbakanlık’tan izin alınacaktır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim”.
16 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bu genelgenin altında tek bir imza var, Recep Tayyip Erdoğan.

MERKEZ ÜSSÜ BAŞBAKANLIK

Bu genelge tam bir hazine. Devletin bütün hazinesine ilişkin her türlü satış, devir, kira ya da herhangi bir tasarrufunu tek elde topluyor.
Akla gelebilecek bütün bakanlıklara, onlara bağlı genel müdürlükler, şirketler, kurumlar Başbakan’dan izin almadan kılını kıpırdatamıyor.
Bu olağanüstü bir yetki, olağanüstü bir merkezileşme. En küçük bir toprak parçası ile ilgili karar için, Türkiye’nin neresinde, hangi kuruma ait olursa olsun, mutlaka Erdoğan’a sormak, ondan izin almak gerek.

HER SORUYA AÇIK

Bu ölçüde merkeziyetçi bir yapı, her zaman, dünyanın her yerinde her türlü soruyu akla getirebilir.
Van’ın bir köyünde, Edirne’nin sınırında,
Rize’nin yaylasında,
Antalya’nın kıyısında devlete
ait herhangi bir yerle ilgili bir
karar alınacak, “Satalım mı, kiraya verelim mi, devredelim mi” diye Başbakanlığa sorulacak. O toprak parçasının, ister
dört-beş bin metrekare olsun, örneğin İstanbul’da, ister bir metrekare, örneğin
Bodrum’da, kararı Başbakanlık verecek.
Kime, hangi koşullarla kiralanacağına, satılacağına, devredileceğine Başbakan karar verecek.
Herhangi demokratik bir ülkede böyle bir genelge
olmaz. Bu genelge pek çok şeyi açıklayan bir hazine.

Haberin Devamı

Korsanlık

Haberin Devamı

SONUNDA o da oldu, “hayaldi gerçek oldu”. AKP sonunda bunu da başarıyor.
Savcı ve yargıçlar kendi içlerinde, birbirleriyle, polis kendi içinde birbiriyle, savcı ve yargıç aynı zamanda polisle kavgaya tutuşuyor. Hepsi birbirini suçluyor. Devletin çatısı uçuyor.
Çatı uçmakla kalmıyor, HSYK soruşturmaların yönetime haber verilme şartını öngören kararnamenin Anayasa’ya aykırı olduğunu açıklayınca AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop tarihe geçiyor:
“HSYK’da sadece on üç üye korsan bildiri yayınlamıştır”.
Korsan bildiri mi? HSYK köşe başında eylem yapan, AKP’nin deyimiyle, “marjinal gruplardan” biri mi? Polise molotofkokteyli atan, cam, çerçeve indirip bildiri yayınlayan azgın bir ekip mi? Yoksa, ülkenin tüm savcı ve yargıçlarının en yüksek kurulu mu?
En yüksek yargı kurumunun hukuka aykırılıkla ilgili bir açıklaması iktidarın işine gelmeyince, al sana “korsanlık”, evet, varsa korsanlık, yoksa korsanlık, başka ne olacak ki. Böyle bir suçlama, “hayaldi gerçek oldu”. Aslında hayal bile değildi.

Yazarın Tüm Yazıları