"İŞÇİNİN eşine ve çocuklarına karşı sorumluluğunu yerine getirmemesi ve şiddet uygulaması durumunda, eşi ve çocuklarının başvurusu üzerine, belediye ve sendika yetkililerinin tesbiti sonucu, aylık maaşın yüzde 50'si, maruz kalan aile fertlerine verilir."
Bu bir toplu sözleşme maddesi. Sözleşme DİSK'e bağlı Genel-İş ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı, Kayapınar Belediyesi arasında imzalanıyor.
Türkiye'de ilk!.. DİSK, Türk-İş ve Hak-İş yönetimlerini arıyorum. Daha önce Türkiye'de hiç bir toplu sözleşmede böyle çağdaş bir madde yok.
MAAŞIN YARISI GİDER
Toplu sözleşme maddesi Kayapınar Belediyesi'nde çalışan 96 işçiye ve ailelerine yeni bir ufuk açıyor. İki yeni öge var.
İlki, eşine ya da çocuklarına şiddet uygulaması halinde, aylığın yarısı, doğrudan eşine veriliyor.
Böylece, evde kadına uygulanan şiddet, toplu sözleşme yoluyla ceza görüyor.
İkincisi, yine çağdaş bir yaptırım. Sözleşme ilköğretim, lise ve yüksek okulda okuyan her çocuk için ayrı ayrı öğrenim yardımı öngörüyor.
Eğer, işçi okul çağındaki kız çocuğunu okula göndermezse, erkek çocuklara verilen öğrenim yardımı kesiliyor.
İçim umut doluyor!..
BAŞKAN KARATEKİN
Dün Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin (SHP) ile konuşuyorum, "bunlar ilginç maddeler" dediğimde, Karatekin:
"İlginç değil!.. Benim yıllardır savunduğum düşünceler. Kadına uygulanan şiddetin bir bölümü bireysel hatalardan, bir bölümü toplumdan ve sistemden kaynaklanıyor. Kız çocuklarını okula göndermemek de, geleneksel yapının bir parçası. Eskiden beri, bunların önlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu iki maddeyi, toplu sözleşmeye koymak benim fikrim."
Başkan, her ne kadar ilginç bulmasa da, bana göre ilginç. Başkanı kutlamak gerek.
Karatekin, Konya Selçuk Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunu. Daha önce Diyarbakır İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığını yürütüyor. Belediye Başkanlığına ilk kez seçiliyor.
İŞÇİLER MEMNUN
Karatekin, bu maddeleri önerdiğinde, sendika kabul ediyor ve işçilere bunu anlatıyor.
İşçiler, geriye dönüp, şöyle bir bakıyor, evet, büyük çoğunluk evde eşine ya da çocuklarına, belli ölçüde şiddet uygulamış!.. Örneğin, dayak!..
Evet, bazıları kız çocuklarını okula göndermemiş!..
Sadece Doğu ve Güneydoğu'da değil, büyük kentlerde bile, kadına şiddet yok mu?.. Toplumun kanayan yaralarından biri değil mi?..
Onun için, çok yerinde ve ilginç iki yaptırım.
KOMİSYON KURULUYOR
Madde nasıl işleyecek?.. Karatekin:
"Belediye ve sendika ortak bir komisyon kuruyoruz. İşçi ailelerinden gelen bir şikayet olursa, bunu önce komisyon inceleyecek. Şikayeti yerinde bulursa, toplu sözleşmedeki maddeyi işletecek."
Türkiye değişiyor!.. Sivil toplum kuruluşları, kendi alanlarında, değişime katkıda bulunan önemli adımlar atıyor.
Vahşi kediler, kuşlar
Slovenya, kabak üretimini, AB ölçüleri dışında, beş yıl daha desteklemeyi sürdürüyor.
Estonya, süt üretimini, AB ölçüleri dışında, üç yıl daha desteklemeyi sürdürüyor.
Litvanya, karayolu taşımacılığında minimum sermaye zorunluğunu, AB ölçüleri dışında, iki yıl daha sürdürüyor.
Estonya'da vahşi kediler, Malta'da vahşi kuşlar var. Bunlar özel hayvanlar. AB, bunların korunması için, Estonya ve Malta'ya özel görev veriyor.
Neden bu örnekler?.. AB ile ilişkilerde, hiç akla gelmeyecek ayrıntılara iniliyor. Ve bunlar AB ile ilgili ülkenin ortak protokolünde yer alıyor.
AB'ye giren ya da girecek bir ülkede, hayat tarzı iğneden ipliğe değişiyor.
Yeni bir zihniyet, buna denk düşen yeni davranış türü, günlük hayatın vazgeçilmez parçasına dönüşüyor.
Yarın öbür gün, AB ile görüşmeler başladığında, karşımıza çıkacak yaptırımlara karşı, "bu da olur mu" tepkisine karşı, yukardaki örnekleri bilmek gerek!..