"Gıda yardımı getirdim" diyen kamyonun çevresinde halk toplandığı anda, birileri kamyondan dışarı atlıyor, pimi çekiyor ve kamyon havaya uçuyor.
57 kişi hayatını kaybediyor. Türkmenler’in yaşadığı Kuzey Irak’ta Telafer’de. 28 Mart Çarşamba günü.
Irak polisi ve Şii milislerden oluşan bir grup, Türkmenler’in yaşadığı Sünni kesimi basıyor. 74 kişi ölüyor, 40 kişi kayboluyor. Telafer’de. 29 Mart Perşembe günü.
Oysa, Telafer’e giriş-çıkış tam kontrol altında. Tam yedi tane kontrol noktası var, Amerikalılar ve Irak’lıların denetiminde.
İçi bomba yüklü kamyon, nasıl oluyor da, yedi kontrol noktasını geçiyor?
MERHEM YERİNE TUZ
74 Türkmen’in öldürüldüğü, 29 Mart günkü saldırıda, Telafer Polis Müdürü bir açıklama yapıyor:
"Bu cinayeti işleyenlerin bir bölümü yakalanmıştır. Ancak, uğradığım yoğun baskılar nedeniyle, onları serbest bırakmak zorunda kaldım."
Polis müdürü açıklamadan bir saat sonra, görevinden alınıyor.
28 ve 29 Mart günkü saldırılarda, yakınlarını yitiren Türkmenlerin, olağan olarak canı fena halde yanıyor. Ancak, onların canını yakan bir başka olay var.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması.
Dışişleri o açıklamada, "masum Iraklı vatandaşların öldürülmesini kınıyoruz, Türkiye bölgede barış çabalarını sürdürecektir" gibi, sade suya tirit, acıyı paylaşmaktan uzak, yaraya merhem yerine tuz basan bir tavır takınıyor. Adet yerini bulsun, türünde bir açıklama.
Türkmenler’in temsilcileri ile konuşuyorum dün, açıklamaya gönderme yaparak, "çok yalnız kaldık" diyorlar.
ARABULUCULUK
Yalnız kalmanın ötesinde, 28 ve 29 Mart günlerini, üstüne basa basa vurgulamak gerek.
28 ve 29 Mart günleri Başbakan Erdoğan Arap Zirvesi’nde, İran-İngiltere rehine krizine çözüm bulmak için, mutlaka ve mutlaka devreye girmeye çalışıyor.
Ama, eli boş dönüyor. Pompalanan haberlerin hepsi fos çıkıyor.
28 ve 29 Mart günü, Telafer’de patlamada 57, baskında 74 Türkmen öldürülüyor. 40 kişi de kayıp, kayıpların 17’si bulunuyor, ölü olarak.
Dışişleri "bölgedeki barış çabalarını sürdürerek, masum Irak’lıların öldürülmesini kınıyor.
28 ve 29 Mart günleri, Telafer’de Türkmenler öldürülürken, Erdoğan İran-İngiltere krizi ile meşgul.
Oysa, Telafer’de işin içyüzü çok başka. Bu baskınlar Kerkük provası.
Kerkük’e yerleştirilen Kürtler’le bağlantılı, Kerkük referandumunda, Türkiye nasıl tavır alır, sorusuna, bombalı bir prova.
Dışişleri’nin açıklaması, provanın Amerikalılar ve Kuzey Irak’lı Kürtler nasıl geçtiğini yeteri kadar gösteriyor.
İnsanlığın yarısı savaşlarda ölüyor
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada bir bölüm var.
Milattan önce 3 bin 600 yılından günümüze kadar, yani 5 bin 600 yılda, 14 bin 531 savaş yaşanmış, 3 milyar 640 milyon insan bu savaşlarda hayatını kaybetmiş.
Korkunç bir rakam. Bu çarpıcı hesaba göre, insanlığın yarısı savaşlarda ölüyor. Ayrıca, insanlık günde yaklaşık üç savaş birden yaşıyor, istatistik olarak. Günde üç savaş.
Hayvan belgesellerini izlerken, aynı tür hayvanların, aslanların aslanları, penguenlerin penguenleri, timsahların timsahları nasıl parçaladığını görüyorum.
Bu rakamları görünce, insanlardaki farkı aramadan edemiyorum.