Paylaş
Kurtarın beni buradan.
Ben niye buradayım? Benim suçum yok.
Kötü şeyler yaşıyorum burada, dayanamıyorum.’
Hapisaneden taşan “kurtarın beni buradan, kurtarın”, çığlıkları 15 yaşındaki Berivan’ın dayısına yazdığı mektuptan.
Siz 15 yaşında bir kızsınız. Mitinge katıldınız, katılmadınız, polise taş attınız, atmadınız, örgüt üyesisiniz, değilsiniz.
Siz 15yaşındasınız. Üç aydır hapistesiniz. Bu iddialardan dolayı suçlu bulunuyorsunuz, tek celsede 7 yıl 9 ay hapse mahkum oluyorsunuz.
Ve bu arada vahim bir gerçek:
Duruşmaya çıkmadan önce hiç bir avukatla görüşmüyorsunuz.
ADALETE BİR SAAT KALA
Batman’da bir mitinge katılıp, polise taş attığı iddiasıyla yargılanan 15 yaşındaki Berivan’ın başına gelenler Türkiye’de işleyen hukukun aynası.
Milattan öncesine ait bir hukuk kuralı var, savunma kutsaldır.
Berivan Batman’ın bir köyünde yoksul bir Kürt ailesinin yedi çocuğundan dördüncüsü. Aile hangi parayla avukat tutacak, yok öyle bir şey.
Devlet bu durumda zanlıya zorunlu avukat veriyor. Dün Berivan’ın zorunlu avukatı Ramazan Yıldırım ile görüşüyorum. Sorum üzerine, Yıldırım:
“Çok geç haberim oldu, Berivan’la ne duruşmadan önce, ne de sonra görüşebildim, dosyasını bile, duruşmadan bir saat önce okudum.”
Adet yerini bulsun, diye bir avukat görevli kılınıyor ve bu koşullarda savunma yapılıyor.
Dün bazı baro başkanlarıyla görüşüyorum. Hepsi duruşmadan kısa süre önce verilen savunma görevinden rahatsız. Süre, dosyayı incelemek için yetersiz ve avukatlar bundan şikayetçi. Böyle savunma ile adalet tecelli ediyor.
Avukatla görüşme yok, 7 yıl 9 ay mahkumiyet ve Berivan henüz ne kadar ceza aldığını bilmiyor.
Dayısına yazdığı mektuptaki çığlıklar, daha yargı sonucunu bilmeden attığı çığlıklar.
BATMAN VALİSİ
Bir süre önce Batman Valisi Ahmet Turhan bir gurup gazeteciye bilgi veriyor.
Batman’da sosyologlardan, psikologlardan oluşan bir komisyon kuruyor. Komisyon altmış kadar suçlu çocuk (genellikle taş atanlar) ve aileleriyle görüşüyor.
Çocukları ya okula ya meslek edinme kursuna göndermek için çaba harcıyor.
Olumlu bir girişim. Vali Turhan’ın bir izlenimi var:
“Çocukları cezaevine gönderince onları kaybediyoruz”.
15 yaşındasınız, 7 yıl 9 aya mahkumsunuz. Biz sizi şimdi belki de kaybettik.
“Kurtarın beni, kurtarın”. Berivan’ın çığlıklarını duyuyor musunuz?
Başbakan ülkeye yalan mı söyledi
BUGÜN komisyon önünde soruları yanıtlıyor. İngiltere eski Başbakanı Tony Blair.
Avam Kamarası (İngiliz Meclisi) Irak Savaşında İngiltere’nin rolünü araştırmak üzere bir komisyon oluşturuyor. Araştırma komisyonu şimdiki Başbakan Gordon Brown’ın emriyle kuruluyor. “İngiltere’nin Irak Savaşından çıkartacağı dersler” komisyonun ana araştırma konusu.
Blair’e bugün sorulması beklenen iki kritik soru var. İlki, “Saddam’ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna gerçekten inanıyor muydu, yoksa bu savaş çıkarmak bahanesi miydi?”
İkinci soru ise, “İngiltere’yi savaşa sokmakta amacı, savaşı benimsemiş olması mıydı, yoksa aklında başka bir siyasal plan mı vardı?”
Bu ve benzeri soruların temel amacı şu: “İngiltere’yi savaşa sokarken, Başbakan Blair İngiliz Halkına acaba yalan mı söyledi?”
O zaman ya da bu zaman, o ülke ya da şu ülke Başbakanlar kendi halkına hep doğruyu söylemekle yükümlü. Yoksa, er ya da geç, mutlaka hesap vermek zorunda kalıyorlar.
Paylaş