Paylaş
Toplumun tepkisi haklı, ama bu bazı sorulara engel değil. Bayrak nöbet yerindeki gönderde. Nöbet yeri, kural gereği, güvenlik çemberi içinde.
2- Nöbet yerinde aykırı bir olayda, nöbetçi, komutana sormadan ateş etme yetkisine sahip. Nöbetçiler neden ateş etmiyor? Bu bir angajman kuralı, neden uygulanmıyor?
Genelkurmay açıklamasında “Olayın takipçiyiz” derken, bir başka açıklamaya daha ihtiyaç var. Madem takipçi;
3- a) Olayı Genelkurmay Askeri Savcılığı soruşturmakla görevli, İçişleri müfettişleri değil. Genelkurmay buna nasıl ses çıkarmıyor?
b) Askeri savcılık dışında, Genelkurmay ayrıca idari heyet göndermek zorunda. Gönderiyor mu?
Olay Hava Kuvvetleri üssünde yaşandığına göre;
4- Hava Kuvvetleri ne yapıyor?
LİCE’DE EL KOYMA
Lice’de eylem yapanlara jandarma ateş açıyor, bir yaralı eylemci ile bir yaralı astsubay aynı helikopterle hastaneye kaldırılıyor. İnsani bir tavır. Ya sonra? Bir sivil savcı oraya gidiyor ve jandarmaların silahlarına el koyuyor. Şimdi temel soru:
5- Jandarmanın silahına el konulan bir yerde, bir nöbetçi nasıl ateş açacak? Komutan ateşe nasıl izin verecek?
Ergenekon, Balyoz, Casusluk davaları derken, asker kendi içindeki bir olayı bile sivillere bırakıyor. Bayrak indirme ordudaki sorunu ortaya koyuyor. TSK inisiyatif alamıyor. Üzerine yemin ettikleri bayrağın indirilmesine seyirci kalıncaya kadar. Çünkü, seyirci kalması isteniyor.
AFYON, ULUDERE
İki gün içinde bu olayı da nasıl olsa unutacağız. Uludere ve Afyon gibi. Uludere’de 34 yurttaşımız bombalanıyor. İki buçuk yıl geçiyor, hani kim sorumlu, nerede hukuki sonuç? Afyon’da cephanelik patlıyor, 25 askerimizin hayatına mal oluyor, nerede, sorumlular, o dava, ortada hangi sonuç var?
İçişleri müfettişleri bu sorulara da cevap verir, eminim.
Hava Kuvvetleri’nde 2 bin 119
HAVA Kuvvetleri’nde ya emekli ya süresi dolmadan ya ihraç ya da başka nedenlerle son üç yılda iki bin 119 subay ve astsubay görevlerinden ayrılıyor. Bilgiyi veren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz. Büyük rakam. Yok böyle bir ayrılış.
CHP milletvekili Atilla Kart bir ay önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gidiyor, Genelkurmay Adli Müşaviri ve altı subayla bir araya geliyor. Nedeni, “Hava Kuvvetleri’nde görevli subay ve astsubayların sıkıntıları, bazıları ile ilgili soruşturmalar ve 2 bin 119”.
Hava Kuvvetleri’nde görevden kaynaklanan ve başka sıkıntılar var. Atilla Kart’ın tespiti şu, toplantıda da paylaşıyor:
“Kendi disiplin kurumu var iken, disiplin soruşturmasını neden sivil istihbarat birimleri yürütüyor? Özel hayatlar neden soruşturuluyor?”
Tamam, askeri vesayetin kalkması çok iyi, ama şimdi de, sivil iktidar askerin ilgili ilgisiz her işine karışınca, askeri hiyerarşi ve güven ciddi biçimde kırılıyor. Toplantıdaki askerler “etnik köken ve mezhep ayrımcılığı yapmıyoruz, kendi içimizde temel hak ve özgürlükleri titizlikle koruyoruz” diyor.
Peki, nedir bu 2 bin 119? Sivil istihbarat neden orada?
Kuvvet Komutanı Adayı
BAYRAĞIN indirildiği Diyarbakır 2. Hava Komutanlığı jetler, bombardıman uçakları, insansız hava araçları, havada yakıt ikmal filosu gibi çeşitli uçaklara sahip. Üssün komutanı Korgeneral Nejat Bilgin albay iken, Brüksel’de askeri ataşe. Şimdi orgenerallik sırasında, Hava Kuvvetleri Komutan adaylarından biri. Üs sıradan değil, Türkiye’de Doğu Hava Sahası’nı korumakla görevli. Doğuda dört askeri hava alanı, İncirlik dahil, bu komutanlığa bağlı.
Paylaş