Paylaş
Beş, alt yıl önce Afganistan’dayım. Hikmet Çetin o sırada Afganistan’da NATO Temsilcisi. Çetin o görevde iken Afganistan’a gidiyorum. Devlet Başkanı Karzai başta, Afgan ve NATO’nun oradaki üst düzey yöneticileriyle görüşüyorum.
En çok merak ettiğim konu, Usame Bin Ladin’in nasıl olup da, bir türlü yakalanamıyor olması. Öyle ya, uzaydan bırakın bir insanı, o kişinin parmağındaki yüzüğü bile tespit edebilen bir teknoloji, nasıl oluyor da, Bin Ladin’i yakalayamıyor. Bulunduğu yer bilindiği halde. Aldığım yanıt hep aynı:
“Sürekli yer değiştiriyor, bulunduğu yerde ne telefon var, ne TV, ne benzer bir şey”.
Veziristan, Afganistan-Pakistan sınırında, Hindikuş Dağlarında içinde binlerce mağara bulunan sarp bir bölge. El Kaide’nin egemenliğinde. Veziristan’a pek çok operasyon yapılıyor, yanındakiler yakalanıyor ama, Bin Ladin kaçmayı her sefer başarıyor.
ASKERİ SİTEDE
Bin Ladin’i yakalamak için düğmeye bu kez Ağustos’ta basılıyor.
Pakistan’da emekli generallerin oturduğu siteye bir villa inşa ediliyor. Eylül’den itibaren Amerika villayı gözetime alıyor. Villada oturanlar ne telefon kullanıyor, ne TV, çöp bile dökmüyorlar.
Yine de, Pakistan işbirliği ile bilgi sızmakta gecikmiyor. Lüks villada Bin Ladin, genç eşi ve oğluyla oturuyor.
Son operasyon başarıyla sonuçlanıyor, tarihin gördüğü en kanlı terör örgütlerinden birinin lideri nihayet ele geçiyor.
Bu bir Başkanlık operasyonu. ABD Başkanı Obama beklenen performansından uzak düşüyor. Onunla ilgili tartışmaların yoğunlaştığı dönemde, Bin Ladin’in öldürülmesi, Amerika’da seçime daha bir buçuk yıl olmasına rağmen, Obama’ya derin bir nefes aldırıyor. Seçim sürecinde Obama’nın bu kozu kullanacağından hiç kuşku yok.
DERS ALINMIYOR
Bu olayın dünyada en büyük etkisi, bütün ülkelerin terör alarmına geçecek olması. Yeni terör dalgası beklentisi.
Buna karşı, dün Hikmet Çetin’in vurgusuyla, “Rusya’nın da dahil olacağı işbirliği sonucu, teröre karşı uluslararası güvenlik kuşağı oluşturmak üzere, çabalar artacak”.
Bin Ladin’in öldürülmesiyle El Kaide önce sersemleyecek, ama sonra ses getirecek terör eylemlerine girişecek. Bunu dikkate alarak, diğer ülkeler gibi, Türkiye’de de teröre karşı önlemlerin artması normal.
Dünyanın en büyük terör örgütü liderinin başına gelen kaçınılmaz bir son. Başka terör örgütleri bundan ders alır mı? Tarih ders alındığını pek göstermiyor.
Bütün Türkiye ile tek tek tokalaşacak
YA bu anketler yanlış, ya da önceki gün benim Hatay’da gördüğüm sahneler orada kalacak ve sandığa yansımayacak.
Cumartesi günü saat 14-20 arasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay-İskenderun hattındaki mitinglerini izliyorum. AKP ve MHP’nin güçlü olduğu ilçeler dahil, Kılıçdaroğlu’na ilgi müthiş. Sokaklar, balkonlar, damlar hınca hınç insan dolu. Alkışlar, coşku, heyecan hepsi tamam.
Yerleşim merkezlerinde ve şehirler arası yollarda Kılıçdaroğlu tek bir kişiyi bile pas geçmiyor, yerine göre tokalaşma, yanından geçen otobüslere, arabalara, dağ başındaki insanlara, yol boyu dizilen kadın, erkek, çoluk, çocuk herkese tek tek selam eksik değil. Ayrıca, derdini anlatmak isteyen herkes ona ulaşabiliyor.
Bu manzaralara bakınca, “Türkiye’de bir şeyler oluyor” diye düşünmek mümkün. Ancak, bunlar görüntü. O görüntüler AKP’yi çok ilerde, CHP’yi yüzde 30 eşiğinde gösteren anketlerle çelişiyor.
Eğer anketler doğru ise, CHP’yi kucaklayan görüntüler ne? Ya da o görüntüler kente gelen her lidere gösterilen ilgiden ibaret ve sandığa yansımayacak.
Ama yansırsa, anketler yaya kalacak.
Ekrem Hoca bu nasıl çocuk
EKREM Pakdemirli bir dönemin güçlü adamlarından. Farklı dünya görüşünden çeşitli çevrelerle uyum sağlayan iyi bir teknisyen, uygar bir politikacı, güzel bir dost.
Pakdemirli’nin, kendisi gibi profesör olan oğlu Mehmet Pakdemirli Celal Bayar Üniversitesi Rektörü. Daha önce de, aykırı tavırlarıyla dikkat çeken Mehmet Bey, şimdi de üniversite lokantasında içkiyi yasaklıyor. Mehmet Bey’in anlaşılan pek fazla işi yok, bu gibi saçmalıklarla uğraşıyor.
İnsan ilişkilerinde, sosyal hayatta babasından öğreneceği daha çok şey var. Profesör ama, işte o kadar. Ekrem Hoca, oğluna biraz sahip çıksa, iyi olacak.
Mehmet Pakdemirli dün bir açıklama yaparak, alköllü içki satış ruhsatı olmadığını belirtiyor. İçki yasağını buna dayandırarak, “Okul binalarına 100 metre mesafe içinde içkili yer olmaz” kuralına dayandırıyor. Yorum sizin..
Paylaş