Başbakan düşebilir

Çünkü, Erogan adaylık başvurusu sırasında, görevinden zamanında istifa etmiyor. CHP, YSK'ya itiraz ediyor. YSK tarihsel bir karar veriyor:

‘‘Seçimlerde mutlak kanunsuzluk tesbit edilirse, zaman aşımına bakmadan, YSK kendi kararını düzeltebilir.’’

Erogan'ın zamanında istifa etmeyişini, YSK mutlak kanunsuzluk olarak niteliyor ve belediye başkanlığını iptal ederek, yerine CHP adayı Haşim İşcan İstanbul Belediye Başkanı oluyor.

1967 belediye seçimleri. İstanbul'da belediye meclis üyeliklerini büyük çoğunlukla AP kazanıyor. Hayır, kazanmıyor!.. Çünkü, AP aday listelerinin, AP'nin yetkili imzalarıyla YSK'ya sunulmadığı tesbit ediliyor. İtiraz üzerine, YSK aynı kararını uyguluyor:

AP'nin kazandığı tüm belediye meclisi üyelikleri iptal ediliyor, yerine CHP'li ve TİP'li üyeler geliyor.

YSK'nın geçmişte uyguladığı çok sayıda benzer karar var.

EN İYİSİ YENİLEMEK

Bugün DEHAP, sahte belgelerle, olmayan örgütü var gibi gösteriyor. Mutlak kanunsuzluk!.. YSK'nın geçmişteki kararlarıyla örtüşen bir durum.

Kıyamet yarından sonra. Yargıtay'ın büyük olasılıkla mahkeme kararını onaylaması bekleniyor. Sonra, iş YSK'da. İki şık var:

YSK 3 Kasım seçimlerini tümden iptal edebilir. O zaman, üç ay içinde genel seçim var.

YSK, DEHAP'a verilen oyları iptal edebilir. O zaman, baraj düşüyor. Seçimlerde geçerli oy sayısı 31 milyon 300 bin. DEHAP'a verilen oy bir milyon 950 bin. Böylece, geçerli oy sayısı 31 milyon 300 binden 29 milyon 350 bine düşüyor. (31 milyon 300 bin eksi bir milyon 950 bin). Yüzde on barajı da, 3 milyon 130 binden 2 milyon 935 bine düşüyor. DYP üç milyondan fazla oy aldığı için, yüzde on barajını aşıyor ve Meclis'e 66 milletvekili getirme hakkı kazanıyor.

İkinci tercihin devamı var. Yüzde on barajını aşmadığı için, YSK, Siirt ara seçimine, DYP'nin katılmasına izin vermiyor. O seçimde Recep Tayyip Erdoğan Siirt'ten milletvekili seçiliyor. YSK şimdi DYP'nin Meclis'e girmesine karar verirse, DYP katılmadığı için, Siirt seçimi de geçersiz!..

Yani, Tayyip Erdoğan düşebilir!.. Hayır, attan değil, milletvekilliği düşebilir. Başbakan olduğu için de, hükümet düşer!..

Tam bir hukuk karmaşası. Her olasılık, yeni bir karmaşa. En iyisi seçimleri yenilemek!..



ENFLASYON düşüyor. AKP Hükümeti, bunu derhal kendi başarısı olarak gösteriyor. Oysa, uygulanan ekonomik program,

geçmiş hükümetin programı!..

Başlangıçta ise, tam

tersi. AKP Hükümeti IMF'yi kenara itiyor ve

kendine göre, Acil

Eylem Planı diye, ne olduğu belirsiz, bir

ekonomik program ilan ediyor. Ancak IMF, Dünya Bankası ve uluslararası bankalar sopanın ucunu gösterince, AKP çaresiz, eski programa dönüyor. Hatta, sorun yaşandığı için, IMF önce, verilmesi gereken kredi dilimini erteliyor.

Uygulanan program sonucunda, kur düşüyor, ithal malları fiyatları

düşüyor, üretim maliyetleri düşüyor ve enflasyon düşüyor.

AKP, geçmiş hükümetin mirasına konuyor!.. Temel soru şu: Tam ektiğini

biçme aşamasına gelirken, geçmiş hükümet apar topar neden erken seçime gidiyor?..