‘Barzani ile değil, bizimle’

Elli yıl sonra Barzani Diyarbakır’a geldiğinde, Pehlevi’nin tersine ellerini ovuşturuyor, “İyi ki bizim petrolümüz var”.
Diyarbakır’daki görkemli karşılanmaya Barzani’nin kendisi bile şaşırıyor. Sadece Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı olduğu için değil, PKK’nın ona ait topraklarda barınması da değil ve de petrol sahibi olduğu için. Hem Kürt lideri, hem petrol efendisi.
PKK’nın nesi var? Silahı var, petrolü yok.

ARTIK DIŞ GÜÇLER

Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununu çözmek için Barzani’yi kucaklaması Cumhuriyet’in temel dönüşümü anlamında.
Cumhuriyet doksan yıl Kürt sorununda feodallerle işbirliği yapıyor. Buna karşı, Tayyip Erdoğan dış güçlere bağımlı biriyle işbirliğine gidiyor. Kürt sorunu çözümüne dış güçleri
artık fiilen ortak ediyor.
Asıl tarihsel dönüşüm bu. Asıl tehlikeli
olan bu.

ŞIRNAK, NUSAYBİN, ADANA

“Dağdakilere af” lafının en yetkili ağızlardan çıktığı günün ertesinde, PKK yeniden eylem başlatıyor. Nusaybin’de silahlı saldırı, Şırnak’ta şantiye baskını, Adana’da otobüse molotofkokteyli.
PKK afla ilgilenmiyor, Kürt sorununun Barzani ile çözülmesine karşı çıkıyor. “Onunla değil, bizimle çözeceksin” diyor.
Diyarbakır elbette ciddi bir hamle, yine de AKP bayramı erken ilan ediyor.

Her beş çocuktan biri

ON sekiz yaşından küçük 150 milyon kız ve 73 milyon erkek çocuk zorla cinsel ilişkiye girme ya da cinsel şiddetin diğer biçimlerine maruz kalıyor.
Fuhuş ve pornografi üzerinden 1.8 milyon çocuk cinsel sömürüye kurban. Dünyada her yıl 2 milyon çocuk seks tuzağına çekiliyor. Şiddet ya da kandırma yoluyla, bunlar “çocukların cinsel istismarı”.
Bugün 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü. Meclis’te “Çocukların Cinsel İstismar ve Sömürüye Karşı Korunması” konulu toplantı var, UNICEF’in katılımıyla. Düzenlenecek panele Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi parti temsilcileri katılıyor.

YARISI ÇOCUKLARA KARŞI

Sadece bizde değil, dünyada da çocukların cinsel istismarı kötü durumda. Avrupa’da her beş çocuktan biri cinsel istismar riski altında. Avrupa Konseyi bu acıyı vurgulamak üzere, “beşte bir” kampanyası ilan ediyor.
Türkiye’de 2011 yılı adli istatistiklerine göre, cinsel suçların yüzde 47’si çocuklara karşı işleniyor. Yine 2011’de cinsel suç davaları 18.334’e ulaşıyor. Her davada bir çocuk etkileniyorsa, Türkiye’nin yer yerinde sorunun büyüklüğü ortaya çıkıyor.

ÇOCUK VE SUÇLU

Cinsel istismara uğrayan çocukların yüzde 90’ı suçluyu biliyor. Dram tahmin edilmeyen boyutta devam ediyor, cinsel istismara uğrayan her üç çocuktan biri ileri yaşlarda istismar vakasının bu kez faili oluyor.
Sorun çoğunlukla aile içinde, sessizlikle geçiştiriliyor. Kız çocuklarının erken ve zorla evlendirilmeleri sorunun
bir boyutu. Suçlunun eğitimi düşük, ekonomik durumu kötü filan, geçin bunları, çocuk istismarı her gelir gurubunda, her eğitim düzeyinde görülüyor.
Çocuğun cinsel istismarını önlemek amacıyla bizde Avrupa Konseyi ile birlikte iki yıl sürecek kampanya başlıyor. Şöyle:
1- Çocuklarda, ailelerde ve toplumda duyarlılık yaratmak, suçluların ceza almalarını sağlamak.
2- Adaletin konuya özel ilgisini çekmek.
3- Yasaları çocukların etkili korumasını sağlayacak şekilde güçlendirmek.
4- Uluslararası sözleşmelere uygun davranmak.
Sırası geldiğinde kimsenin dilinden düşmüyor, “Çocuk belki en büyük şeydir”. Onları cinsel istismara karşı korumak da “belki en büyük şeylerden biridir”.