Bahçeli zorlanıyor

Bu görevi Bahçeli’nin Başdanışmanı sıfatıyla yürütüyor.
Gelelim, ikinci olaya. Bahçeli’yi destekleyen Orta Doğu gazetesinde dün  manşetten bir haber var, “Kurultay Öncesi Önemli Gelişme” başlığı ile, aynen şöyle:
“MHP Üst Kurul delegeleri camiada, akçeli işlere bulaşanların genel başkan olmak bir yana, aday dahi olmamaları için önerge vermeye hazırlanıyor”.
Bunu sağlamak için tüzük değişikliğine gitmek gerek. Çirkin bir yol. Neden çirkin?

AKLANMIŞTI

MHP’de yarın kongre toplanıyor, genel başkan seçilecek. Bahçeli’nin karşısındaki en güçlü aday Koray Aydın. Koray Aydın yıllar önce Yüce Divan’da yolsuzluk iddiası ile yargılanıyor ve aklanıyor.
Yarınki kongrede böyle bir önergenin verilmesi ve kabulü Koray Aydın’ın adaylığını engeller. Onun için çirkin. Bahçeli bu kadar mı çekiniyor rakibinden?
Kongrede böyle bir yola gidilir mi, bilemem ama, Koray Aydın’ın yolsuzluk iddiasıyla yargılanmış olmasını, aklanmış olsa bile, Bahçeli koz olarak kullanmak istiyor.
On yıl sonra Şefkat Çetin’den yardım almak ile kritik bir tüzük değişliğine gitmek ihtimali yan yana geldiğinde, Koray Aydın karşısında, Bahçeli’nin zorlandığı ortaya çıkıyor.

DELEGE ÖNEMLİ

Bu zorlanmaya rağmen, yarın toplanacak MHP Kongresinde Devlet Bahçeli’nin yeniden genel başkan seçilme şansı hayli yüksek.
O zaman bu zorlanma neden?
Neden on yıl önce örgüt işini iyi bilen birini, on yıl sonra aynı göreve getirmek ya da hiç etik olmayan bir yola saparak, tüzük değişikliği söylentisi neden? Neden bu telaş?
Çünkü, MHP tabanında önemli bir çoğunluk Bahçeli’nin muhalefetini beğenmiyor, politikasını tutmuyor. Bahçeli’nin değişmesini istiyor.
Buna karşılık, her partide olduğu gibi, delege Bahçeli’ye bağlı, Bahçeli’nin oluşturduğu bir kongre yapısı var. Seçimi de o delege yapıyor.
Yoksa, Koray Aydın Bahçeli’yi ciddi olarak sarsan, belki de devirebilecek bir aday. Ancak, bizim siyasal partilerimizde bir kongre ile genel başkanın değişmesi, birinin devrilip, diğerinin kazanması ender görülen bir olay. Bizde o demokratik süreç henüz tamamlanmış değil.

AKP’YE DESTEK

Parti tabanına bakınca, Bahçeli kaybetmiş gibi görünüyor. Delegeye bakınca, Bahçeli yeniden seçilecek gibi görünüyor.
Bahçeli on altı yıldır MHP Genel Başkanı. Bu süre içinde yaptığı en olumlu iş, ülkücüleri sokaktan çekmek. Gerçi, Türkiye o eski Türkiye değil ama, burada Bahçeli’nin hakkını teslim etmek gerek. O vuran, kıran MHP’yi tarihe gömüyor.
Onun döneminde 2002 seçimlerinde MHP baraj altında kalıyor ve Meclise giremiyor. 2007’de parti toparlanıyor, şimdiki gibi yine Meclis’e giriyor.
MHP’nin en büyük kozu etnik terör. PKK terörü arttıkça, milliyetçi söylem kabarıyor, MHP oylarını artırıyor. Yarın PKK terörü biterse, MHP oylarını nasıl arttıracak?
En büyük yanlışı da, en sıkıştığı anlarda AKP’ye destek vermek. Zorlanması bundan.

663 kişi Korsakoff eşiğinde

AÇLIK grevlerinde yanlış müdahale sonucu oluşan bir hastalık Korsakoff. Açlık grevindeki bir kişiye müdahale edilirken, önce B 1 vitamini vermek gerekiyor, ardından glikoz enjekte ediliyor.
1996 ve 2000’de açlık grevi yapanlara B 1 verilmeden yapılan müdahale sonucu, bugün o insanlar bellek kaybına uğruyor, yürümede zorluk çekiyor, sakat kalıyor, Korsakoff hastalığı.
Açlık grevlerinde bugün 52. gün. Tehlike sınırı iyice yaklaşmış bulunuyor. 60. güne doğru ölümler başlayabilir. Bir yanda ölüm tehlikesi, öte yanda Korsakoff.
Açlık grevindekilere müdahale sırasında doktorların tıbbi uyarılarına kulak vermek gerek. Devlet bu insani sorunu çözmekle görevli.
Ama, ondan önce, soru şu. Bu insanları açlık grevine iten sorunlar neden o kadar çözümsüz bekliyor? İmralı’da Öcalan’la neden kimse görüştürülmüyor? Ana dilde eğitim ve ana dilde savunma hakkı aylardır, hatta yıllardır neden askıda?