Bahçeli’ye Demirel dersi

Haberin Devamı

BİR araya gelmesi çok güç iki parti, Süleyman Demirel liderliğindeki DYP ile Erdal İnönü liderliğindeki SHP. Kırk yıllık DP-CHP, sonrasında AP-CHP siyasal kavgalarından gelen, birbirine amansız rakip iki parti. Yıllarca birbirinin yüzüne bakmamış, kopuk insani ilişkiler, felsefesi siyahla beyaz kadar birbirinden ayrı iki parti.
1991 seçimleri ortaya koalisyon çıkarıyor. Kim, kimle kuracak, büyük çıkmaz, bugünkü gibi. Demirel de, İnönü de biliyor, koalisyon özveri gerektirir. DYP-SHP koalisyonu kuruluşunun her aşamasında sorun çıkıyor, asıl hükümet programı ile bakanlıkların dağılımında. Her şey tamam derken yeni sorun, Dışişleri Bakanlığı. Orası DYP’de, SHP’den bazı isimler orada ısrarlı, İnönü zarafet dolu bir kişi, son andaki krizden hoşnut değil, doğrudan söyleyemiyor, Demirel’e haber gönderiyor, Demirel farkında, “Erdal Beyi mi kıracağım, tamam, öyle olsun”.
Koalisyon kurulduktan sonra ise, sanki tek parti hükümeti, o kadar uyumlu. Başbakan Demirel’in kendi ekibine talimatı var, bütün bilgiler SHP ile paylaşılacak, atılan her adımda iki partinin de imzası olacak. Hükümet olarak “biz” demek, ayrı partiler değil, DYP-SHP ortaklığı demek.
1991’den bugüne gelince, bugün Devlet Bahçeli koalisyonlara kapılarını kapatıyor, “ötekileştirme” nedeniyle AKP’yi çok sık eleştiriyor, ama benzerini HDP için kendisi yapıyor. Hiçbir uzlaşmaya yanaşmıyor, siyasal sistemi tıkıyor.
Bahçeli, Demirel’in Güniz Sokak’taki evini ziyaret ediyor, demokrasiden söz ediyor. Hangi anlamda ziyaret, hangi demokrasi, Bahçeli’nin tutumuna ters düşüyor.

Haberin Devamı


Sürgün yolunda parti

KIRMIZI Mercedes 2 Haziran 1983 günü Güniz Sokak’tan Çanakkale’ye hareket ediyor, darbecilerin AP ve CHP’den sekizer milletvekilini sürgüne gönderdiği Zincirbozan’a.
Arabayı Necmettin Cevheri kullanıyor, yanında Süleyman Demirel, arkada İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, Sadettin Bilgiç... Demirel, Bilgiç ve Menteşe Zincirbozan’da sürgünde kalacak, Cevheri ile Sezgin Ankara’ya dönecek.
12 Eylül’de askerler 1983 seçimi için her partiye izin vermiyor, bazılarını kapatıyor. Arkasında Demirel’in bulunduğu Büyük Türkiye Partisi bunlardan biri, siyasal mücadele için yeni parti kurmak gerek.
Demirel ve arkadaşları Zincirbozan’a giderken arabada Doğru Yol Partisi’ni kuruyor. DYP kapatılırsa, arabada ikinci bir parti daha kuruluyor, Bizim Parti adıyla.
Demirel’i Demirel yapan siyasal mücadelesine çarpıcı bir örnek. Süresi belli olmayan sürgüne giderken bile, mücadeleyi bırakmıyor, 1982 Anayasası ile on yıl siyasal yasaklı iken. Arkadaşlarındaki dayanışma ve cesaret ayrıca övgüye değer.

Haberin Devamı

Demokrat olmak


BOĞAZ Köprüsü yapılırken ve sonrasında çıkan tartışmada Hakkâri’de Zap Suyu’na köprü Demirel’e muhalefet eden geniş kitlenin temel isteklerinden biri. Demirel’i yıpratan bir muhalefet.Bir bakanı geliyor Demirel’e, “Efendim, bizim teşkilat artık dayanamıyor, Boğaz Köprüsü’nü bir günlüğüne kapatalım, bu adamlar anlasınlar köprünün değerini”.
Demirel itiraz ediyor: “Halk ile rekabet olmaz, tek bir kişi bile olsa, dinleyeceksin, sana muhalif olup olmadığına bakmadan, o tek kişinin isteğini yerine getireceksin, iktidar olmak budur.”
Türkiye’nin son on iki yılına bakınca, sanki ayda söylenmiş laflar. Hangi tek kişi, ülkenin yarısı ötekileştirilmiş, her fırsatta azar üstüne azar, en masum muhalife terör suçundan dava, “milli irade” lafları da eksik değil. Arkasından “demokrattı” diye nutuk atmak kolay, zor olan demokrat olmak.

Yazarın Tüm Yazıları