Aaaa, ‘ticari faaliyete’ bak

“Atatürk ilke ve devrimlerine tüm yönleriyle sahip çıkmak, onların ışığında genç kuşakların yetişmelerini sağlamak...”
Bu ağır suçu yerine getirmek amacıyla, ÇYDD çocukları okutuyor, okullar, yuvalar, yurtlar açıyor. Bunları kitaplık ve dinlenme tesisleriyle destekliyor. Ömrünün son günlerinde derneğin kurucusu Prof. Türkan Saylan’ın evi aranıyor. Öyle ağır kanser ki, gözaltına bile alamıyorlar.
Kısa süre sonra Prof. Saylan aramızdan ayrılıyor. Olağanüstü bir veda töreniyle, binlerce insanın katılımıyla.

KOMİK TAKINTI

AKP uzun süredir ÇYDD’yi rahat bırakmıyor. Bir sakatlık bulunur da, “Biz şu ÇYDD’yi halleder miyiz” takıntısı.
Bu takıntının uzantısı hayli komik. Daha önce yazdığım bir olay şimdi “mahkeme kararıyla” sonuçlanıyor.
ÇYDD’ye yapılan çelenk bağışlarından Maliye vergi almaya kalkıyor. ÇYDD itiraz ediyor, ilgili vergi dairesini mahkemeye veriyor.

MAHKEMENİN KARARI

Ankara 6. Vergi Mahkemesi 2012/202 esas, 2013/1233 sayılı kararıyla, ÇYDD’nin itirazını yerinde buluyor, “Çelenk bağışlarından vergi alınamaz” diyor.
Maliye direniyor, Danıştay’a gidiyor.

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN

Mahkeme kararı kadar önemli, Maliye’nin mahkemeye sunduğu savunma:
“...derneğin çelenk gelirlerini dernek alındısı ile belgelendirdiği, bu hizmetler için fatura ya da benzeri belgeler düzenlediği, elde edilen gelirin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı tespiti üzerine...”
Akıllara durgunluk veren tespitle Maliye devam ediyor:
“...çelenk hizmetinin iktisadi faaliyet olduğu, ticari organizasyonun bütün unsurlarıyla tekemmül ettiği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı sonucuna varılarak...” (mahkeme tutanağı, karar sayısı yukarıda).
Siz ömrünüzde çelenk bağışının “iktisadi faaliyet olduğunu”, bundan dolayı vergi verilmesi gerektiğini duydunuz mu? Duymadıysanız, işte belgesi.
Mahkeme de duymamış olmalı ki, Maliye’ye ticari faaliyetin ne olduğunu anlatıyor, “Ticari faaliyet gelir sağlamaya yönelik faaliyettir, çelenk bağışı ticari faaliyet değildir”.

ŞİMŞEK’E SORULAR

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sormak istiyorum:
1- Hangi vakıflar hakkında vergi incelemesi yaptınız? İnceleme yapmadığınız vakıf var mı, varsa hangileri?
2- Başka hangi vakıfların çelenk bağışlarını gelir kabul edip onlara vergi koydunuz?
3- Çelenk bağışı üzerinden vergi vermeyen başka hangi vakıflara vergi cezası kestiniz?
Madem yasalar karşısında tüm özel ve tüzelkişiler eşit, bu eşitlik çerçevesinde o vakıfları bilmek bizim hakkımız.

‘Vietnam sendromu’yla yüzleşmedik

PKK’nın Şemdinli Aktütün Karakolu saldırısında on yedi asker şehit düşüyor. Saldırıdan sağ kurtulan, psikolojisi bozulan, GATA’da beş yıl tedavi gören erlerden biri babasını öldürüyor.Yakalanan genç “Peygamberimiz bana emretti, ben de öldürdüm” diyor.
60’lı yıllarda Amerika Vietnam’da savaşırken, orada savaşa katılan askerlerde sonradan “Vietnam sendromu” denilen psikolojik rahatsızlıklar beliriyor. Savaşan askerler öyle gerçekler yaşıyor ki, ya ölecek ya öldürecek, korkunç bir açmaz. Tüfekle, bombayla göğüs göğse savaşın insanlarda bıraktığı psikolojik bozukluklar yıllarca tartışılıyor.
Güneydoğu’da savaşmış insanların bazıları da öyle. Bazıları o psikolojiyi aşıyor, bazıları takılıyor. Ancak, biz o sendromla yeteri kadar yüzleşmiyoruz, yeteri kadar tartışmıyoruz.
Güneydoğu’dan dönen gençlerin bir bölümü belki bir süre devlet eliyle tedavi görüyor ama biz yeteri kadar eğilmiyoruz.
Sonra ne yazık ki, örnekteki gibi cinayetler.

Al Aslan’ı vur Sakık’a

BİRİ küfürden sabıkalı, küfre yine devam ediyor, AKP’li Zeyid Aslan, partisi de ona ses çıkarmıyor. Utanç verici.
Diğeri Türkleri ve Kürtleri sürekli “siz ve biz”
diye ayırıyor, insanların acıları üzerinden polemiğe giriyor, Meclis’te yerli yersiz gerginliğe yol açıyor, BDP’li Sırrı Sakık.
Biri küfürle, diğeri demagojiyle, aralarında pek fark yok.