NE aile fotoğrafı, duvarlarda ne bir resim, odada ne herhangi kişisel bir nesne!.. Sanki, bu koca büroda kimse çalışmıyor!..
Washington’da dev binanın 12. katındaki IMF eski başkanı, çiçeği burnunda Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in çalışma odası.
Odadan sadece Köhler’in attığı fırça sesleri yükseliyor. ‘Bu saçma, bu zırva’ diyerek, yapacağı konuşmayı hazırlayanları azarlıyor. Kırmızı kalemle konuşmadan bölümler atıyor.
Köhler, Almanya’da muhafazakar CDU/CSU blokunun oylarıyla, Cumhurbaşkanı seçiliyor. Bloktaki bayan lider, büyük olasılıkla 2006’da seçim sonucu Başbakan olacak Merkel’in yakın arkadaşı.
KOHL İLE BİRLİKTE
Köhler’i yakından tanımak gerek. Onunla birlikte hem Almanya, hem de Türkiye-AB ilişkileri ciddi biçimde etkileneceğe benziyor.
Tavrı, kişiliği, politikası, onun sıradan bir Cumhurbaşkanı olmayacağını gösteren örneklerle dolu. Almanya’da sanki Başkanlık sistemi gibi. Türkiye’nin AB üyeliğine ise, imtiyazlı üyelik statüsünde bakıyor. Yani, karşı!..
Köhler, bir zamanlar Başbakan Kohl’ün danışmanı. Onun konuşmalarını yazıyor. Zaman zaman, Kohl adına elçilik-arabuluculuk görevi üstleniyor. Merkel’le o dönemden tanışıyor.
Ama, Merkel’i ‘bu adam iyi Cumhurbaşkanı olur’ düşüncesine getiren, Köhler’in geçen yıl Berlin’de verdiği globalleşme konferansı. Merkel bundan etkileniyor. Parti için adayları aşıyor ve Köhler’i seçtiriyor.
Buna karşılık, Köhler’i IMF Başkanlığı’na aday gösteren, bugünkü amansız rakibi, sosyal demokrat Başbakan Schröder!.. Kaderin cilvesi!..
UYUM VE İTİRAZ
Köhler hayata sadece ekonomiden bakıyor. Sanat, edebiyat, felsefe, moral açı pek yok.
Ekonomide insafsız. IMF Başkanı olduğu sürece, örneğin toplu sözleşmeleri, yeni iş alanı açmakta bir engel olarak görüyor. Dolayısıyla, Avrupa sermayesi, yeni Alman Cumhurbaşkanı’ndan çok memnun!..
O aslında, uyum ve itirazın bir yumağı. Batılı ülkelere hep cesur reformlar ve değişim öneriyor. Piyasaları ne kadar çok açarlarsa, ‘gelişmekte olan ülkeleri o kadar kazanacaklarını’ (sömüreceklerini-Y.D.) söylüyor.
Bununla birlikte, ‘yoksul ülkelerin borçlarının silinmesini’ öneren, yine aynı Köhler!..
Devletlerin sosyal niteliğini fazla buluyor. Önümüzdeki dönemde, AB’yi etkileyecek en önemli politik dönüşümlerden biri.
IMF Başkanlığı yedeğinde, Avrupa önümüzdeki dönemde ondan çok sık söz edeceğe benziyor. Biz de!..
SS damgalı nüfus cüzdanı
SEKİZ çocuklu Romen Basarabya doğumlu, Alman kökenli çiftçi ve göçmen bir ailenin okuyan tek çocuğu.
1943’te oturdukları köyü Naziler ele geçiriyor. Nüfus cüzdanları o sırada Nazi denetiminde. Dolayısıyla, Köhler’in nüfus cüzdanında da, Nazi damgası var. Ama, onlarla uzak-yakın ilişkisi yok. Naziler, aileyi Polonya’a sürüyor. 1945’te Leipzig’e kaçıyor aile. Orası da, Doğu Alman bölgesine girince, 1953’te BatıBerlin’e kaçıyorlar.
Evli. İki kızından birinin gözleri görmüyor. Günlük yaşamında öne çıkan özelliği, tevazu.
1968 kuşağından. Ama, 68’i şiddetle reddediyor. ‘Ben devrime hiçbir zaman inanmadım’, onun kimliğini sergileyen en önemli sözlerinden. (Der Spiegel, 8.3. 2004, s.43).
Bush, Putin, Yeltsin
IMF Başkanı iken, dünya liderleriyle maceraları eksik değil!..
Yeltsin döneminde, Moskova ziyaretinde Rus sistemini yerden yere vuruyor. İkinci görüşmede Yeltsin, ‘Bize hálá kızgın mısın’ diye sorunca, Köhler ‘Sizde hiçbir şey değişmiyor’ sözleriyle, itirazını tekrarlıyor.
Başkan Bush’a oklar eksik değil!.. ‘Devlet harcamalarını kontrol etmiyorsunuz’ diyerek, Bush’a çıkışıyor!..
Putin de, nasibini alanlardan!.. Onu da, ‘fazla devletçi olmakla’ eleştiriyor.
‘İmaj kaybeden Almanya’
KÖHLER’in en büyük hedeflerinden biri, Schröder.
Söz ne zaman Almanya’dan açılsa, Köhler ‘Almanya sürekli imaj ve güç kaybediyor’ diye eleştiriyor. Almanya’nın artık kendini yenilemesi ve ciddi ekonomik reformlara yönelmesi gerektiğini savunuyor.
Bismark döneminin, demir pençeli Almanya’sı, onun büyük ideali!..