Başlıktaki rakamlar, tek bir davanın serüveni!.. Türkiye’yi hala ayağa kaldıran, acılarının dumanı hala tüten bir olayın ardından açılan davanın...
1999Yalova Depremi. Kocaeli ve İstanbul’u da sarsan o korkunç deprem. Yalova’da evler karton kutu gibi, yerle bir oluyor. Yıkılan evlerin müteahhidi Veli Göçer hakkında dava açılıyor. Anımsayın o günleri, Göçer hakkında çıkan haberleri!..
Şimdi nefesinizi tutun ve devamına bakın!..
ÖNCE KONYA
Göçer’in can güvenliği olmadığı gerekçesiyle, dava Yalova’dan Konya’ya alınıyor. Bir zaman geçiyor.
Dava önce Konya Asliye Hukuk Mahkemesinde. O arada Yargıtay verdiği kararla, depremle ilgili davalar Ağır Ceza Mahkemesinde görülmelidir, diyor. Dava Ağır Ceza’ya gidiyor. Bir zaman geçiyor.
Dava TCK 383. maddesine göre,umumi tehlikeye sebebiyet vermekten açılıyor. Bu Türkiye’de ilk deprem davası, ilk kez uygulanan bir madde. Bir zaman geçiyor.
TALİMATLA İFADE
Konya Ağır Ceza Mahkemesi, bilir kişi belirlenmesini istiyor. Konya, Yalova, İstanbul’dan bilir kişi heyeti belirleniyor. Bir zaman geçiyor.
Bilir kişi raporları hazırlanıyor. Bir zaman geçiyor.
Dava açanlar, Yalova’da Göçer’in yaptığı evlerde yakınlarını kaybedenler. Onların kimi Artvin’de, kimi Antalya’da, kimi İstanbul’da, kimi Yalova’da oturuyor. Yakınların ifadeleri gerek. Konya’dan buralara yazı gidiyor, talimatla ifade alınıyor. Bir zaman geçiyor.
NE İZİN AMA
Yalova’da yıkılan konutların bulunduğu alan, İller Bankası planında zeytinlik görünüyor!..
Aynı alana, Bayındırlık Bakanlığı beş kata kadar izin veriyor!..
Aynı alana, Çınarcık Belediyesi altı kat izni veriyor!..
Aynı alana yapılan konutlar depremde yıkılıyor!..
Zeytinlik alana nasıl izin veriliyor, nasıl altı kat izni çıkıyor, evler nasıl yapılıyor, onlar ayrı!..
Konya’daki mahkeme bu belgeleri tek tek istiyor. Hepsinden ayrı ayrı yanıt geliyor. Bir zaman geçiyor.
ÖLÜ SAYISI BELLİ DEĞİL
Bu arada tutuklu bulunan Göçer, bir kaç duruşma sonra, serbest bırakılıyor.
383. madde beş yıl hapis öngörüyor. Yıkılan on blok var. Suçlu görülürse, hepsinden ayrı ayrı ceza görmesi söz konusu. Yani, toplam 50 yıl.
Mahkeme, depremde bu konutlarda kaç kişinin hayatını kaybettiğini Yalova Valiliği ile Çınarcık Belediyesi ve Kaymakamlığına yazıyla soruyor. Bir zaman geçiyor.
Valilik ve Kaymakamlıktan iki ayrı rakam geliyor: Birinde ölü sayısı 144, diğerinde 195. Devlet, henüz o konutlarda kaç kişinin öldüğünü belirleyemiyor. Bunun belirlenmesi için, mahkemeden yeniden yazı gidiyor. Bir zaman geçiyor.
DÖRT KİŞİ KALDI
Bütün bu serüven sırasında:
Beş yıl geçiyor!..
Tayin ve nakil nedeniyle, bu davada 23 yargıç değişiyor!..
Tayin ve nakil nedeniyle, 5 savcı değişiyor!..
Bugüne kadar 36 duruşma yapılıyor!..
Henüz karar yok!..
Beş yıllık bu serüvende, yakınlarını kaybedenler, artık yoruluyor. Davayı şu anda sadeceiki avukat ile iki vatandaş izliyor!..
AİHM ZAMANI
İzleyen avukatlardan Filiz Saraç şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya karar veriyor. Şöyle:
1-Adil ve makul yargılama süresi aşılmıştır. 2-Hak arama özgürlüğü ihlal edilmiştir. 3-Tüm kusurlular yargılanması gerektiği halde, kamu yöneticileri için soruşturma açılması izni verilmemektedir.
Devlette idari çarklar böyle işliyor. Devlet çarkının böyle işlediği bir ortamda, yargı ne yapsın?..
Baştan sona, Türkiye’nin özeti!.. Sisteme bakın siz!.. Böyle bir ülkede, insanca yaşanacak, hak aranacak!..
Her bölümü ayrı roman olan bu serüvende, can alıcı nokta, devletin, yönetimin insafsızca organize dışı bulunması!..
Türkiye’de vatandaş olmak, insana bıkkınlık veriyor.