Yürek parçalayan bir göç sahnesi
Göç bir anlamda bir evvelki hayatınızı bitirip, yok sayıp yeni ve belirsiz başka bir hayata tutunma zorunluluğudur. Ve içinde büyük bir acı barındırır.
Zira beğenseniz de beğenmeseniz de kendi anavatanınız, töreniz, o güne kadar biriktirdiğiniz her şey size aittir. Ve siz peşinen özlemi de cebinize koyarsınız. Zira artık her şey mazidedir. Bir de üstüne üstlük nerede kalacak, ne iş yapacak, hangi dili konuşacak, acil yaşam şartlarını nasıl sağlayabileceksiniz. Soru ve endişeler sonsuzdur. Bizler geçmişi tarihe mal olmuş, Kavimler Göçü’nü başlatan ırkın torunlarıyız. Belki de bu yüzden empati, merhamet ve zorluklarla mücadelede genetik olarak şerbetliyiz. Doğal olan göç, bu dünyadan ahirete olanıdır. Onun haricindekiler genelde çok kötü beyinlerin dayatması gerçeğidir ki sessiz kalmak, yok saymak insani değildir.
Yandaki tabloyu Ayşe Gürdeniz Narin yaptı. 3-7 Kasım tarihlerinde İstanbul Antika ve Sanat Fuarı’nda katılımcı olan resim ve heykel sanatçısı Ayşe Gürdeniz Narin’in yağlı boya göç tablosu ziyaretçilerin dikkatini çekmiş. Bunu bize aktarırken “Hürriyet’teki küçük bir göç haberi ve fotosundan etkilendim. Bu konunun bütün dünyada artık ne kadar çığırından çıktığının bir feryadı olarak bu tablo üzerinde aylarca çalıştım” dedi. “Resmi yaparken acı çekmedim değil” diye de ekledi. Çeşitli atölyelerde resim ve heykel üzerine çalışmaları bulunan Narin, şimdiye kadar 10’un üzerinde karma sergiye katılmış.
ARI YOKSA YAŞAM DA YOK!
ÇİÇEKLİ bitkilerin tozlaşmasını sağlayan arıların yokluğunun telafisi mümkün değil. Hızla yok olan arıların sevdiği bitkileri ek, tarım zehiri (pestisit) kullanma!
Buğday Derneği “Arıları yaşatalım” çağrısı yapıyor. Arıların sevdiği bazı bitkiler: Erguvan, biberiye, yıldız, kekik, kedi nanesi, mavi çam, ayçiçeği, güneş şapkası, ekinezya, koni, adaçayı, baz karabaş, mine, lavanta, penstemon, civanperçemi.
CHP’Lİ BELEDİYEYE YAKIŞMIYOR
BAKIRKÖY’deki belediye grevinden haberiniz var mı? Belediyede çalışan işçilerin bağlı olduğu iki sendika (Belediye-İş ve DİSK Genel-İş) var. İkisi de haklarını alamadıkları için grevdeler. Belediye-İş yetkililerinin açıklamalarına göre Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, grevde bulunan işçilere sıfır zam vereceğini söylemişti. Sendika yetkililerinin talepleri oldukça makul. İnsanca yaşayabilecekleri bir zam artışı, grev sonrası iş garantisi ve işten atılan arkadaşlarının işlerine geri dönmesi. Farklı mecralarda Kerimoğlu’nun “Ben sıfır zam teklif etmedim” sözlerinin tamamen yalan olduğunu söyleyen sendika yetkilileri, konuya aydınlığa çıkarmak için bir de basın açıklaması yaptı. Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan Belediye-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan, Bülent Kerimoğlu’nun belediye meclis toplantısında söylediklerinin tamamen yanlış olduğunu açıkladı. Öte yandan 2018 yılından bu yana DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’na bağlı işçilerle de sözleşme yapılmadı. Sendika yetkilileri, Bülent Kerimoğlu’nun sendikanın almış olduğu toplu sözleşme imza yetkisini defalarca mahkemeye taşıyarak zaman kazanmaya çalıştığını, toplu sözleşmeden kaçmanın yollarını aramakta olduğunu söylemişlerdi. DİSK Genel-İş Sendikası’na bağlı olan çalışanlar da grev çadırı açarak üç aydır hak arayışlarını sürdürüyorlar. Başkan Kerimoğlu’na sormak lazım, “Hak, hukuk, adalet derken işçilerin yemek ücretini beş liraya düşürmek ne kadar doğru? Hak, hukuk, adalet bu işçiler için geçerli değil mi? Belediye Başkanı olarak çalışanların haklarını ne zaman vereceksiniz?”
ÜRGÜPLÜ’NÜN ANILARINI OKTAY EKŞİ YAZDI
HÜRRİYET Gazetesi’nin eski başyazarı Oktay Ekşi, eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü’nün anılarını içeren ‘Beyefendi’ kitabını yazdı.
Suat Hayri Ürgüplü yakın Cumhuriyet tarihinin önemli bir ismiydi. Sıradışı bir politikacıydı. Galatasaray Lisesi’nden sonra hukuk okudu. 1939 ve 1943 yıllarında Kayseri Milletvekili seçildi. 2. Şükrü Saraçoğlu kabinesinde Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Bakanlığında kahve ithalatı konusunda yolsuzluklar olduğu yolunda dedikodular çıkınca örnek bir davranışta bulundu ve hemen istifa etti. Daha sonra Yüce Divan’da yapılan yargılama sonucunda beraat etti. Bu olay hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaya başlandı. 1965 genel seçimleri sonrasına kadar Adalet Partisi’nin öncülüğündeki koalisyon hükümetinin başkanlığını yaptı. Babası Osmanlı’nın son şeyhülislamlarından olan Mustafa Hayri Efendi’nin günbegün tuttuğu notlarını, duayen gazeteci Oktay Ekşi ‘Beyefendi’ adıyla bir araya getirdi. Kitap “MD Yayınları”ndan çıktı. Günümüz politikacılarına hiç uymayan ancak dürüstlüğüyle hukuk fakültelerinde ders olabilen bu politikacının anıları okumaya değer. Oğlu eski Paris Büyükelçisi Osman Ürgüplü, CHP’den iki dönem milletvekili seçildi. Oktay Bey bu kitabını, 13 Kasım Cumartesi günü Nişantaşı’ndaki Kitap Koala adlı kitabevinde saat 16.30 ile 18.00 arasında imzalayacak.
BİLİYOR MUSUNUZ?
ANKARA Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Ahmet Baydın’ın, son dönemde internet üzerinden satışı artan veteriner ilaçlarının kullanımının ciddi zararlara yol açabileceğini belirterek, hayvanseverleri bu ilaçları kullanmamaları yönünde uyardığını...
BAĞIMSIZ Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın, 10 Kasım’da Ayasofya’da Atatürk için mevlit okutmak için yaptıkları başvurunun olumsuz karşılanmasına dikkat çekerek “Eğer Atatürk olmasaydı ne Ayasofya olacaktı ne İstanbul olacaktı ne de Türkiye olacaktı. Bugün bırakın Ayasofya’yı, bu ülkede ibadet edilmesinin teminatını bize veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dediğini...
NAMIK Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer’in, Trakya bölgesindeki yeraltı suyu rezervinin yüzde 85’inin tükendiğine, yeraltı sularının büyük bir kısmının tarımsal sulamada ve sanayi üretiminde kullanıldığına işaret ederek, durumun sürdürülebilir olmadığını belirttiğini...
