Yeter, susturun bu ayrılıkçıları

ALMANYA’nın Münih kentinden telefonla arayan ve kendisini ‘sessiz çoğunluğun’ sözcüsü olarak adlandıran bir kadın okurumuzun sağduyulu uyarısını aynen yayınlıyoruz.

‘Ben 35 yıla yakın bir süredir Almanya’da yaşayan, eşi Kürt ve iki çocuk annesi olan, çalışan bir Türk kadınıyım. Son günlerde Türkiye’de yaşananları izledikçe üzülüyorum. Bir Kürtçülüktür almış başını gidiyor. Benim ailemde Türk-Kürt ayrımı hiç olmadı. Eşimle, akrabalarımla bu konuda hiçbir sorun yaşamadık. Çocuklarımızı hiçbirimiz etki altına almadık; böyle bir şeyi düşünmedik ki... Şimdi nereden çıkıyor bu Kürtçülük, Türk-Kürt ayrımı. Kim kime hizmet ediyor?

Yıllardır Almanya’da alnımızın teriyle kazandıklarımızı Türkiyemize gönderirken, ne yazık ki buradaki örgütlerle işbirliği yapan Kürt grupları, bizlere baskı yapıp, azınlıkmış gibi davranarak sırtımızdan siyaset yaptılar, hálá da yapıyorlar... Avrupalıları, insan hakları diye diye kandırdılar; hakları olmadan o ülkelerden yardımlar aldılar. Ama bunun karşılığında Türkiye’nin aleyhine kampanyalar düzenlediler, ülkemi karaladılar, hırpaladılar.

GÖZYAŞLARIMI TUTAMIYORUM

Şimdi soruyorum; bütün bu yaptıkları insanlığa, hak ve hukuka uyuyor mu?

Bir Türk kadını olarak ‘bölücü’ tavırları izledikçe kahroluyor ve güzel ülkem için gözyaşlarımı tutamıyorum.

Bir de şehit aileleri var; onların yüzüne nasıl bakacağız?

Son günlerde bazı Türk gazete ve televizyonlarında yayınlanan haber ve fotoğrafları gördükçe, sanki ülkemden değil de, Kürtlerin destekçisi bir ülkeden yapılan yayınlar mıdır duygusuna kapılıyorum.

Zannedilmesin ki, o abartarak ve Anayasamıza aykırı olarak verilen bu haberler gibi düşünüyor veya etkisinde kalıyoruz. Hayır, hiç birini tasvip etmiyoruz; çünkü biz ülkemizin birlik ve beraberliğini savunuyoruz.

Acaba Atatürk bu cumhuriyeti kurmasaydı; Kürt kökenliler ‘aydınlanma’ sürecini yaşayabilirler miydi? AB ülkelerinde çeşitli yalan ve dolanlarla kaçıp yaşama olanağı bulabilirler, sonra da Türkiye düşmanlığı yapabilirler miydi?

Yoksulsak hepimiz yoksuluz; bizi idare eden siyasetçileri birlikte seçmedik mi; kaderde ve kıvançta sevinç ve üzüntüleri birlikte yaşamıyor muyuz?

SESSİZ ÇOĞUNLUK

Gelişmeler karşısında ‘sessiz çoğunluk’ yönünü hiç ihmal etmeyin. Susanların sayısı bu çığırtkanlar karşısında hızla büyüyor. Peki onları kim dinleyecek? Çıkanların sesi de bir yerlere ulaşmıyor ya da görmezlikten geliniyor. Bir de ellerine Apo ve kırmızı-yeşil-sarı renkten oluşan ve ‘Kürt bayrağı’ dedikleri flamalarla yola çıkanlar ‘bölücülük’ yaparak pazarlık yapmak istiyorlar. Türk devletine ve onun komutanlarına örtülü eleştiriler ve tehditler yapıyorlar.

Bunlar bu cüreti nereden alıyorlar?

Avrupa’ya kimse güvenmesin; biz gene bu Türkiye coğrafyasında yaşayacağız.

Toplumu bölmek, parçalamak isteyenlere karşı hani nerede yasalar, hani nerede umudunu AB’ye bağlamış Tayyip Erdoğan iktidarı!

Bu küstahça tavırların durdurulmasını diliyoruz; ‘sessiz çoğunluğun’ moralini artık bozmayınız lütfen.

Herkes aklını başına alsın ve birlik olalım.’

145 trilyonluk ihaleye dikkat

İSTANBUL’da Bayındırlık İl Müdürlüğü 18 bölgede yaklaşık 50 dolayında okul ihalesi açmış; ihale bedeli 145 trilyonu buluyor. Her bölgenin ihalesine en az 40-50 müteahhit katılıyor. Sadece bir okul ihalesinin 3-4 trilyon olduğunu ve iktidara yakın olmak isteyen müteahhitleri de düşünürsek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu ihalelerde ne kadar zorlanacağı açık. Kamu İhale Yasası açık; en düşük teklifi verene ihalenin verilmesi gerekiyor. Ancak bakanlık, verilen teklifleri ne ölçüde değerlendiriyor? Bu müteahhitleri çağırıp konuşuyor mu, malzemelerle ilgili piyasa araştırması yaptırıyor mu? Verilen miktarlar doğru mu? Çünkü 145 trilyon ciddi bir rakam... Müteahhit okurlarımız, ‘Bu ihaleler satılabilir, lütfen bakan beyin haberi olsun; mutlaka verilen fiyatları araştırsınlar, doğru neyse o olsun’ diyorlar.

VIP’le ağalaştılar

BEN
eski senatörüm; VIP’in ne olduğunu bilmem. Peki nedir bu; Leyla Zana ve arkadaşlarının cezaevinden çıkar çıkmaz VIP’ten geçmeleri... Hemen ağalaştılar; Doğu’nun feodallerine benzediler; yazıklar olsun.

Mehmet FEYYAT

GÜNÜN SÖZÜ

‘Yeterince kahvehanemiz var, yeterince camimiz var. Gelin, şu okulların sayısını artıralım.’

(AKP’li Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç)

Biliyor musunuz

SANATÇILARA abiye ve dekolte giysi konusunda uyarılarda bulunduğu iddia edilen TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz’ün kendisine yakın bir grup sanatçı ile yaptığı toplantıya katılan Ahmet Özhan’ın, Cerrahi tarikatı şeyhi Muzaffer Hoca’nın yakını olduğunu... Ayrıca Demiröz’ün, ‘TRT’nin kanı neden temizlenmesin’ diyerek kurum dışından personel ataması yapmak üzere atama yönetmeliğini değiştirmek için çalışmalar yaptığını... Vakıflar’a ait Bahçelievler-Merter’deki 16 dönümlük kıymetli bir arazinin, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in kardeşlerine ait Kiler marketler grubuna 10 yıllığına kiralandığını...

Biliyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları