Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

İşte, rüşvet olayının öyküsü

Besiktaş Kaymakamı Naim Dalkılıç'la ilgili olarak Ortaköy ve Kuruçeşme'deki eğlence yerleri hakkında yaz başından beri çeşitli iddialar vardı. Bunlardan birini ‘Kuruçeşme’den Aktaş'a Selam' (29.7.1997) başlığıyla vermiştik. O günlerde Vali Kutlu Aktaş yeni göreve başlamıştı.

Ortaköy Boğaz Yolu Muallim Naci Caddesi'nde ruhsatsız barlar açıldığı, bazı barlarda silahların patladığı, trafik rezaletinin yaşandığını anlatırken şöyle demiştik:

‘‘Beşiktaş Kaymakamı ruhsatı olmayan bir 'çadır bar'ın açılmasına nasıl göz yumuyor. Bu yerlerin müşterileri daha çok kimlerdir. Araştırma sonunda, sanıyorum bu kanunsuzlukların arkasında ilginç isimlerle, 'hatır', 'gönül ' ve 'para'yla karşılaşacaksınız.’’

Sözü edilen Şeftali Bar'dı. Sabancı arsasının yakınında, Trafik Vakfı otoparkının içine kurulmuştu. Hiçbir ruhsatı yoktu, 'içkili yerler yönetmeliği' kapsamına da girmiyordu. Ancak, onlar 'turizm belgesi' almak için başvurduklarını iddia ediyorlardı.

Yazımızdan sonra 3 gün kapatıldı. Sahipleri, ilgili evrakları göndereceklerini söylemelerine karşın bir belge gösteremediler. Ardından da Kaymakam Naim Dalkılıç'ın talimatıyla yeniden açıldı. Ama nasıl açıldı, neler verildi, neler alındı bilinmiyor. İl Turizm Müdürlüğü, bu tuzağa nasıl düştü?

Ortaköy'de polisin son kapattığı 'On The Rocks'ın açılması olayı da bunun bir benzeriydi. Polis, bu yerin açılmaması için Kaymakam'a ‘‘Burası içkili yerler yönetmeliğine aykırıdır. Yasadışı davranıyorsunuz’’ uyarısında bulundu. Kaymakam ise, polise direnirken, bu gelişmeler sırasında eşi Ayten Dalkılıç rüşveti alırken suçüstü yakalandı.

YA ETİLERDEKİ BARLAR

Bugün bar sahipleri doğru söyleseler, ne rüşvet verdiklerini açıklasalar, herkes küçük dillerini yutar. Bir barın 'aç-kapa' bedelinin 30 bin dolar olduğu biliniyor.

Bırakın Ortaköy'ü, Etiler ve Levent yöresinde -Nispetiye Caddesi'nde- kaç barın belediyeden alınmış ruhsatı vardır?

Vali Kutlu Aktaş'la sınıf arkadaşı olduğunu öğrendik Dalkılıç'ın... En şaşırtıcı olanı da bedava lojman ve aracın yanında Kaymakam'ın 180, emekli olan eşinin de 70 milyon maaşlarının olması. Bu parayı Türkiye'de kaç kişi alıyor?

Onbaşılardan Çiller'e öğretiler...

Sakarya'da 8620 onbaşı şehit oldu

Şerefsiz onbaşı'ya sayısız faks aldık. Tepkilerin tümü Tansu Çiller'e... Murat Cihan (İstanbul): ‘‘Sadece Sakarya Meydan Savaşı'nda 8620 onbaşıyı şehit verdik. Rahmetli dedem de bunlardan biriydi. Türkiye Cumhuriyeti'ni şehit onbaşıların kemikleri üzerine kurduk. Şimdi kendi kemikleri üzerinde siyaset dansı yapılıyor. Yakın tarihi bilmeyen böyle siyasetçilere yazıklar olsun.’’ Musa Menekşe (Çorlu): ‘‘40 yıl evel 7. Kore Tugayı'nda Türkiye'yi onbaşı Menekşe olarak temsil eden ben, seni kınıyorum. Unutma ki, bizlerin arasında sana oy verenler de var.’’ Onbaşı Hüseyin Avni Özkan (İstanbul): ‘‘Beni kendileri gibi sananlara teessüflerimi bildirir, lanetler sunarım.’’ Asker anaları adına Ç.T.: ‘‘Bir onbaşının annesiyim. Şerefsiz sözcüğünü Çiller'e iade ediyorum, kendisinden utanç duyuyorum.’’

‘‘Şerefli onbaşılar ve askerler adına’’ yazan Reha Dilege (İstanbul), Piyade Onbaşı Ahmet Kunt Sağanak'ın dünkü tepkisini ağlayarak okumuş. Bize, Bitlis'teki komutanının aldığı başarı belgesini de gönderen Dilege, şöyle diyor:

ÇİLLER'E HARAM OLSUN!

‘‘Ben bölük komutanımdan bu belgeyi almak için çarpıştım, çalıştım, uykusuz kaldım, soğukta kaldım, ölümle yaşam arasında gezindim. Daha 20 yaşında hayat ve umut dolu arkadaşımı kaybettim. Bugün askerden kaçan insanları ve Tansu Çiller gibi aciz insanları gördükçe hem kendime hem şehit arkadaşım Ersin'e üzülmekten başka bir şey yapamıyorum. Sakaryalı Ersin'in, benim ve benim gibi Güneydoğu'da çarpışan onbaşıların ve erkeklerin hakları Tansu Çiller'e ve onun gibilerine haram olsun!’’

Antalyalı okurumuz ‘Günaydın, daha yeni mi duydunuz?’ dedi. Dün Antalya Savcılığı'na köşemizden yapılan ihbarla ilgili ayrıntılar verdi: ‘‘Bu kişi Hüseyin Yılmaz Akın'dır. Kiriş World Oteli'nin eski müdürüdür. Hayali ihracattan, İzmir'de toplam 27 yıl 6 ay hapse mahkum olmuştur. 12 yıldır kaçak dolaştıktan sonra 8.10.1996'da yakalanmış ve Antalya Yarı Açık Cezaevi'ne konmuştur. Şevket Kazan'ın bir genelgesinden sonra bir gazete bürosunda 'temizlikçi' olarak çalışmasının perde arkasını araştırmak Adalet Bakanlığı'nın işidir.’’

Derviş Günday'a... TESK Yönetim Kurulu üyesi, Antalyalı Nevzat Tulgar'ın mahkumiyeti bulunup bulunmadığını araştırmak galiba sizin işiniz. Tulgar'ın yeni bir cezasının daha Yargıtay'ca onaylandığı bilmiyor musunuz? Siz aylarca 'temiz toplum' diye boşu boşuna bağırmamıştınız. Pazartesini bekleyiniz.

GÜNÜN ATLATMASI

‘‘(Gülay Atığ'a...) Vallahi cin gibisin... Boşanmanda da, evlenmende de hepimizi atlattın. Artık inşallah vakit bulup Şişli halkına hizmet verirsin. Tebrikler...’’

Yazarın Tüm Yazıları