Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Hukukçu gözüyle paparazziler...

Bugünkü (dünkü) köşenizin bir bölümünü 'Di' ve 'Do' olayına ayırmışsınız. Sorumluluğunu bilen bir basın mensubu için, bütün dünyayı ilgilendiren böyle bir olayla ilgili bazı görüşlerin yansıtılmasına aracı olmak, kuşkusuz görev kapsamında bir davranıştır. Bu vesile ile 'resmi sıfat' taşıyan kişilerin özel yaşamları ile ilgili sınır'ın nerede başlayıp nerede bittiği tartışmasının da yeniden gündeme geldiği görülüyor. Bizim yasamızdaki deyimleme ile 'üstün nitelikte bir özel ya da kamu yararına' dayanmadıkça ya da iznimiz olmadıkça, bir gazetede veya TV ekranında, örneğin benim ya da sizin ne bir resmi, ne de görüntüsü yayımlanabilir. Yayımlanamayacak olan böyle bir resmin ya da görüntünün doğal olarak çekilmesi de yasaktır. Bu bakımdan kamusal görev alanları ve işlevleri ile doğrudan ilgili olmayan konularda, basın mensubu meslektaşların kamuya mal olmuş kişilerin resimlerini sorumsuzca çekip kullanmaya kalkışmaları yanlış ve hukuk dışı bir davranıştır.

İFADE ZARAFETİ

Yine bu vesile ile değinmek istediğim bir husus da, bu tür resimleri çekip yayımlayanların kullandıkları deyimlerdir. En çok rastlanan sözcük, 'yakalandılar' ya da 'yakaladık' sözcükleridir. Örneğin, bir fotografın alt yazısı şöyle yazılıyor: ‘‘Sinema sanatçısı Bayan A'yı, gece kulübünde yeni sevgilisi Bay B ile yanak yanağa dans ederken yakaladık.'' Bu sözcüğü kullananlar, herhalde, ‘‘yakalamak'' eyleminin, bu bağlamda ne derece olumsuz hatta çirkin bir eylem olduğunun farkında değiller. Öteki sözcük de ‘ele geçirme'. ‘‘Filan olayla ilgili belgeleri ‘ele geçirdik' diye başlık atılıyor. Bu da çirkin bir ifade. Yine kullanılış yeri bakımından düşünülürse, bu eylem sözcüğünü kullanan kişi, gizli kalmış o belgeyi ya ‘çalmış', ya da meşru olmayan bir yoldan ‘‘elde etmiş''. Her iki halde de -en azından ahlaka aykırı- yolsuz bir davranışta bulunmuş oluyor. Bir çeşit övünme payı da olan ‘ele geçirme' sözcüğü yerine, ‘bize ulaşan belge' ya da ‘elimize geçen belge' türünden daha elverişli bir terim kullanılması gerekir. Basın mensuplarının, güzel Türkçemizin bize sağladığı bu gibi ‘‘ifade zarafeti'' olanaklarını gözardı etmemelerini ve zorbalığı çağrıştıran ‘yakaladık', ‘ele geçirdik' gibi kaba sözcükleri kullanmaktan dikkatle kaçınmalarını temenni ediyorum.

Prof. Dr. Aydın AYBAY-İSTANBUL

Levent, acil yardım bekliyor

1996 yazında Beşiktaş Belediye Başkanı Sayın Ayfer Atay, bizzat kendi ismini de kullamak suretiyle Levent Çarşı Meydanı'na büyük bir bez afiş asarak Leventliler'e bir taahhütte bulunmuştu. Bu taahhütte ‘‘Levent'in konut alanı olduğu, bu tarihten itibaren lokanta, kebapçı, kafe, bar, kulüp, diskotek gibi işyerlerine ruhsat verilmeyeceği'' ilan edilmişti.

Belediyenin bu kararına rağmen Levent Çarşısı'nda iki tane kebap salonu olan Şirvan Kebapçısı, Akbank'ın hemen arkasında, Yasemin Sokağı'nın başındaki bir villada üçüncü bir yer açarak faaliyete geçmiştir.

Bu kebapçı için ruhsat alınmış mıdır?

Altyapısı senelerden beri geliştirilmediği için bu tip işyerlerinin yağlı atıkları kanalizasyonları tıkamakta, her büyük yağmurda taşarak evlerin alt katlarını doldurmaktadır. Son büyük yağmurda yaşanan felaket adeta bir utanç levhası olmuştur.

Belediye Başkanı tarafından güzelim asfalt yollar kazılarak, lağım suları günlerce yollara akıtılmakta, sonra yine büyük masraflar yapılarak kapatılmaktadır.

Aynı amaçla yeni bir işyeri açılmak üzere yine Şirvan Kebap tarafından inşa ettirilmiş bulunan Karanfil Sokak, No: 22'deki yeni işyerinin bodrumu da kat haline getirilmiştir.

Sayın Atay, Levent'te bütün bunların yapılmayacağını taahhüt etmişken şimdi bu tür müsamahalar ile sistemin suiistimaline göz yuman bir kadronun oyunlarından habersiz bulunmaktadır.

Levent'in acil yardıma, kesin müdahaleye ihtiyacı vardır.

Altan KARAKOYUNLU-LEVENT

Mesaj Panosu

İSKİ'ye... 1.12.1993'te kapattırdığım sayacıma neyin bakım bedelini alıyorsunuz? Abone sözleşmesini iptal edersem ilgili faturayı ödemem gerekir mi? 1992'de abone sözleşmesi yaparken işyeri için 1.080.000 TL olarak alınan teminat bedeli, sözleşmeyi iptal ettirirsem tarafıma ne şekilde ödenecek? (İSKİ faturalarına bir gün gecikmeye aylık evlere yüzde 9, işyerlerine de yüzde 12 faiz uyguladığını bilin.)

İlhami ÇARKCI-İSTANBUL

MİLLİ EĞİTİM'e... Bahçelievler Anadolu Lisesi, genelgeye rağmen para topluyor. Kendisini şikâyet ettiğimiz Müdür Mehmet Çolakoğlu, derneğimizin 6 metrekarelik odasını polis zoru ile boşalttı. Toplanan paranın bir kısmı Yapı Kredi'ye yatırılırken, bir kısmı da elden ve bazen de makbuzu sonradan verilmek üzere tahsil ediliyor. Konuyu dikkatlerinize sunuyoruz.

Nezih Z. YALIMCAN-Koruma Derneği Başkanı

MÜFTÜLÜĞE... Florya Şenlikköy'teki camimizin imamı Nedim Hoca'nın, Atatürk ve cumhuriyet rejimine karşı olduğu herkesçe biliniyor. Geçen 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Diyanet İşleri'nin Büyük Zafer'le ilgili hutbesine karşın, ‘kıskançlık' üzerine konuştuğundan haberiniz var mı?

D.A.-FLORYA

BAHÇELİEVLER'e... Yayla eski Londra Asfaltı üzerinde inşaatı süren hastanenin kat irtifası, mevcutların çok üzerine çıktı. Saffet Bulut Bey, bu binaya neden ayrıcalık tanıyor?

İbrahim Saffet NURŞUN-BAHÇELİEVLER

Kim soydu?

(Mesut Yılmaz Tekirdağ'da konuşurken karşı binadan sarkıtılan yazılı bez afişten...) ‘‘Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yasa tasarısına ne oldu? Tekirdağ'da 1000, Türkiye'de 21.000 borsa yatırımcısı Takasbank'ta soyuldu. Çalınan hisse senetlerini geri istiyor.''

(SPK Yatırımcıları Platformu)

Yazarın Tüm Yazıları