Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER

Hoşgeldin Aktaş...

Yeni görevinizde başarılı olmanızı bütün İstanbullular namına umut, arzu ve talep ediyorum. Size birkaç olumsuz konuyu yazmak istiyorum.

Belki gözünüze çarpmıştır, geçtiğimiz günlerde bazı TV kanallarında Romanlar'ın -Çingeneler- Kasımpaşa'daki bir hamamda sünnet düğünü yayınlandı. Ekranlarda seyrettiğimiz kadarıyla, bu düğünde milyarlar konuşuldu ve bir o kadar da altın takıldı.

TV'de izlediğimiz bu insanların hepsi eşikten beşiğe kadar sabıkalı hırsız... Bu insanlar yüzlerce insanın canını yakmıştır ve yakmaya da devam edecektir. Bunlar TV ekranlarında sanki nispet yapar gibi şıkıdam şıkıdam oynarken, fevkalede üzüldüm. Acaba bu sahneleri izleyen Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu elemanları neler hissetti, çok merak ediyorum.

Bahse konu olan bu insanlar, her sabah son model (!) arabalarına doluşup İstanbul'un dört bir yanına dağılırlar ve akşam olunca da fire vermeden dönerler!

Pek de uzak olmayan bir tarihte -1993-94- bahse konu olan bu insanlardan birkaç tanesini Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu elemanları ile birlikte bir kebapçıda yemek yerken tespit ettim. Akabinde bir dilekçe yazarak, Valilik makamına şikâyette bulundum. Aradan 3-4 gün geçtikten sonra Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nden çağırdılar, gittim. Orada da her şeyi anlattım, neticede başladığım yere geldim.

Bu konuda son söyleyeceğim şudur... Polis isterse, bu insanlar ça-la-maz-lar!

Sayın Vali Kutlu Aktaş, uyuşturucu işine gelirsek.... Bu yerler -başta Hacıhüsrev olmak üzere- mekânlar, satan kişiler bilindiği halde bu sektör de şakır şakır işlevini sürdürmekte! Hatta bu uyuşturucu işi öyle olmuştu ki, adeta işportaya düşmüştü! Her köşe başında hap, esrar, eroin satılıyordu! Bendeniz bu olumsuz konuyu kanıtlamak için gazetecilerle anlaştım ve semt semt dolaşıp uyuşturucu satın aldık! Ertesi gün fotoğraflarımızla birlikte Milliyet Gazetesi'nin manşetine oturmuştuk: ‘‘Sokak ortasında uyuşturcu alışverişi.'' (16.9.1995)

Bu haberden sonra uyuşturucu işi hiç olmazsa 3-4 gün durmuştu. Bu konuda da son söyleyeceğim şudur: Polis isterse uyuşturucu sa-tıl-maz!

Sayın Vali, biraz da fuhuş sektöründen bahsedecektim, ancak sizi sık boğaz etmemek için burada kesiyorum. Allah kolaylık versin.

Bülent AĞIRGÜN - Kasımpaşa / İSTANBUL

Hani biz Avrupalı'ydık!

Otomobilimin far ampulü arızalandığı için, yedek parça satan bir dükkândan ampul almak istedim. Herhangi bir yanlışlık olmaması için de eski ampulü kendim söktüm. Üzerinde 12 V 60/55 W yazıyordu. Ancak satıcı buna bu ampulü bulmanın çok güç olduğunu, bu nedenle de iki adet 12 V 100/90k W ampul olarak takabileceğimi söyledi. 100/90 W'lik ampullere ait kutuyu incelediğimde, üzerinde İngilizce: Not for use in Europe ‘Avrupa ülkelerinde kullanılmaz' ibaresinin olduğunu gördüm. Sonra kendi kendime sordum:

- Bu ampul Avrupa ülkelerinde neden kullanılmaz?

Yanıt: Yüksek güçte olduğu ve trafikte kullanılan diğer araç sürücülerini rahatsız ettiği ya da kazalara neden olabileceği için...

- GB anlaşması yaptığımız, AB'ye girmek istediğimiz, Avrupalı olduğumuzu savunduğumuz halde ve her gün trafik kazalarında onlarca vatandaşımızı, milli kaynaklarımızı kaybettiğimiz ülkemizde, Avrupa standartlarında malzemeyi kullanma zorunluluğunu neden getirmeyiz? Üzerinde böyle bir ibare olduğu halden eden ithal müsaade veririz? Neden araçların kullanmasına ses çıkartmayız?

Yanıt: Bilmem!

H. KUBUŞ - İSTANBUL

BABAESKİ Vakfı'nın katkıları ve Tarım Festivalimizin gelirleriyle bedensel engelli vatandaşlarımıza araç-gereç temini için yardım kampanyası açtık. Vakıfbank'taki Babaeski Vakfı 2002236 ve Tarım Festivali 2002230 No'lu hesaplara katkı yapılabilir.

Gündüz ONAT-Babaeski Belediye Başkanı

KADIKÖY Belediyesi'ne... Ziverbey Yeni İmar Sokağı'ndaki sorunu yıllardır biliyorsunuz. Şu anda lütfen gelin ve görün. İnanılmaz çirkin duvarlarla sokak kapatıldı. Kızıltoprak'a bizi bağlayan yol yok oldu! Latife SOYSAL-KADIKÖY

BAKIRKÖY Belediyesi'ne... İncirli yolu, Dikilitaş, o bina, caddeye 15 metre çıkıntı, her gün tıkanan trafik... ve uyarırılara rağmen duyarsız kalan müteahhit, istimlak kararından kaçınan bir Belediye...

A.E.-BAKIRKÖY

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘(9 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim tasarısı için...) İşin özü, fonksiyonun MEB'den alınıp Diyanet'e verilmesidir. Yani RP'nin fideliği durumundaki imam hatip okullarının yerini, daha verimli bir statü ile hafızlık eğitimi ve Kuran Kursları alacaktır.''

(Barış Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Aydınoğlu)