Yalçın Bayer: Yeter! Söz milletin






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

CHP'den izlenimler

Birleşmek şart

CHP Kurultayı'nın yapıldığı Atatürk Spor Salonu'nun bahçesinde Altan Öymen'in çevresi, partililerce çevrilmiş; sorular soruyorlar:

‘‘Niye aday olmadın?’’

Öymen doğrudan pek yanıt vermek istemiyor; birleşmenin tek koşul olduğunu vurguluyor.

‘‘Bizim daha kalabalık ve coşkulu bir kurultay yapmamız lazım; muhalifler olmayınca heyecan da yok’’ diyor bir partili. Sohbetten bir soru çıkıyor: ‘‘Erdal İnönü, Murat Karayalçın, Fikri Sağlar, Tarhan Erdem, Mehmet Moğultay, Cezmi Kartay, Tarhan Erdem, Ali Özcan, A. Güven Gürkan, Yiğit Gülöksüz, Seyfi Oktay, Bekir Yurdagül ve Ercan Karakaş nerede? Bunlar olmayınca CHP yok oluyor...’’

İhraç ve istifalarla, geçen seçimde alınan %8.7'lik oy oranının yarıya düştüğü yorumları arasında birisi ‘‘Seçimli Kurultay'a gitmeniz yanlıştı’’ diyor. Öymen sorudan biraz uzak ‘‘Gidenlere de kızmamak lazım’’ diyor. Ancak kürsüde Baykal yönetimine sert konuşuyor; ‘İktidara küçülerek değil, büyüyerek gelinebileceğini’’ söylüyor.

16 aylık Genel Başkanlık dönemini anlatan ‘‘500 Günün Özeti’’ başlıklı kitapçığı ile teselli buluyor Öymen... Kitapçık, Baykal yönetiminin Çalışma Raporu'nda, Öymen'in faaliyetlerine sadece 4 sayfa ayrılması üzerine bir tepki olarak gazete kupürlerinden hazırlanmış... Öymen ‘‘Ne yapalım, sesimizin yansıması ancak bu kadar oluyor.’’ diyebiliyor.

LORDLAR KAMARASI

Kurultay'ın kavgaya varan konusu, Parti Meclisi'ne 'Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu'ndan aday gösterilen 18 kişiden 12'sinin seçimi için getirilen tüzük değişikliği oldu. Başta PM üyeleri Erdal Kalkan, Mustafa Gazalcı ve Ziya Halis bu konuda ağır eleştiriler yaptılar. Konunun PM'de tartışılmadan son anda Kurultay'a getirilmesi 'şık' olmamıştı. Bu nedenle 'Genel Başkan sultası kurmak veya lordlar kamarası ihdas etmek değil midir?' soruları ortaya atıldı. Genel Başkanlık seçiminden sonra PM seçiminin yapılması CHP'ye yakışıyor mu? Gerçi benzer bir örnek 1977 Kurultayı'nda olmuş, Ecevit önce kendi seçimini yaptırmış, daha sonra da istediği PM listesini seçtirmişti. Baykal da şimdi aynı yöntemi uyguluyordu. PM'ye sokacağı 12 bilim adamıyla ağırlığını daha da güçlendirmek istiyordu. Böyle bir yöntem karşısında yöneltilen eleştiriler bilim adamlarına ayıp olmadı mı?

Yalova İl Başkanı Muharrem İnce en doğrusunu söyledi:

‘‘Bilim adamlarına karşı değiliz; ancak genel başkanının emrine girecek bilim adamı istemiyoruz. Zaten bu seçim bilim adamlığı anlayışı ile çelişiyor. Genel Başkan örgüte güvenmiyor. Daha önce Zülfü Livaneli, Prof. Emre Kongar normal yollarla aday gösterildi de biz seçmedik mi?’’

Zaten platform üyelerinin salonun en önüne oturtulması, delegelerin de tribünlere yerleştirilmesi bu eleştirileri bir anlamda haklı gösterdi.

Yoksa Genel Merkez'in, kendi seçtiği delegelere güvenmemesi bir korkunun ifadesi miydi? (1175 Kurultay delegesinden 875'i son 10 aylık Baykal yönetiminde belirlenmişti.)

PARTİ KURUMUŞ

- Bir delegenin söylediği ‘‘Parti kurumuş’’ sözünü Bülent Tanla'ya aktarıyoruz. Kızıyor; ‘‘Salona bak, Baykal'ın konuşmasını dinle’’ diyor.

Ahmet G. Ketenci ise şöyle konuşuyor: ‘‘Biz yeniden suluyoruz; daha gür yeşerecek.’’

- Adana'dan Hasan Çiçek, yerel siyaseti irdeliyor:

‘‘ANAP'lı Uğur Aksöz'ü tanır mısınız, ön sıralarda oturuyor. Kendisini severim ama Kahramanmaraş katliam sanıklarını, avukat olarak savunan bir kişinin CHP'de işi olabilir mi?’’

‘‘Adana'da siyaset yapan Erol Çevikce ne yapıyor?’’ diyoruz. 250 bin dolar harcamasına karşın delege seçilemediğini söylüyor.

- Sanatçı Berhan Şimşek, partiye getirilen bazı isimlere karşı çıkarken, ‘‘Örneğin, Halil Cin'in aday gösterilmesi halinde CHP'den istifa edeceğim’’ diyordu.

- Merkezi Essen'de bulunan Türk Araştırmalar Merkezi Direktörü Faruk Şen, PM adayı olacağı söylentilerine ‘‘Hayır, Sayın Baykal önerdi ancak işlerimin yoğunluğu nedeniyle kabul etmedim’’ diyor. Almanya'dan PM'ye aday olan üç 'Almanyalı Türk'ten biri olan Mürsel Gül var. ‘‘Kimsiniz?’’ sorusuna yanıtı şöyle:

‘‘Teknoloji pazarlaması' yapan bir işadamıyım. 15 gün Frankfurt'ta, 15 gün Ankara'da kalıyorum. PM'ye seçilirsem Türkiye'ye yerleşip, sosyal demokrasiye katkıda bulunacağım.

SHP İLE YOLLAR AYRILDI

Baykal'ın, Kurultay arefesinde ayrılanlar veya ihraç edilenler için dönüş çağrısı yapması bekleniyordu. Ancak konuşmasında böyle bir mesaj vermekten uzak durdu; sadece ‘‘Artık bize herkes gelmeli. Bütün Türkiye'yi kucaklamak istiyoruz’’ dedi. Baykal'ın 'anlayış birliği'nin altını çizmesi, CHP'nin, eski SHP'lilerle yollarının tamamen ayrıldığı anlamına geliyor. Nitekim, Karayalçın ve Tarhan Erdem'in tanıklıklarını yaptığı Kadıköy eski SHP Kadıköy İlçe Başkanı Güven Erdoğmuş'un kızının nikahında 'Yeni Oluşumcular'ın buluşması, Kurultay'a alternatif bir tören miydi?

CHP Lideri, Türkiye'nin 'yolsuzluk' batağına nasıl saplanıp, soyulduğunu çarpıcı bir dille anlatırken, bunu dört ana başlıkta topladı:

Gözyumulan hayali ihracat, baraj ve otoyol ihaleleri, enerji ihaleleri ve Özelleştirmeler..

Ertuğrul Günay'a konuşmak geceye kalıyor. ‘‘Demokratik bir partinin özgür iradeli üyeleri mi olacağız, yoksa Genel Başkan'ın kapıkulları mı?’’ diyor. Seçimler bugün; ama Kurultay'ın mutlak bir mağlubu olacak.

Hangisi kárlı

İSTANBUL'dan Bekir Tunçel, ‘‘Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin, şehir hatları ve arabalı vapur sefer ücretlerine durmadan zam yapmasını’’ kınayarak şöyle bir kıyaslama yapıyor: ‘‘Eskişehir-Topçular arasında otomobillerin araba vapuru geçiş ücreti daha mayıs sonunda 13 milyona yükseltilmişti. Dün yeni bir zam daha yapıldı ve 15 milyon oldu. Zamlar nedense basına duyurulmuyor, bilet alırken haberdar oluyoruz. Düşünün Yeşilköy, Taksim ya da Etiler'den karayolu ile Yalova'ya gideceğiz. 2 milyon lira köprü geçiş ücreti ödeyeceğiz, Eskihisar'a kadar 8 milyon liralık benzin yakacağız, 15 milyon lira araba vapuru ücreti vereceğiz.

Topçular'dan Yalova'ya kadar da 2 milyonluk yakıt tüketeceğiz; etti mi sana 27 milyon lira. Büyükşehir Belediyesi'nin İstanbul Deniz Otobüsleri'nin (İDO) feribotu ise Yenikapı-Yalova arasında 18 milyona otomobil taşıyor. Yalova'ya bir saatte gidiyorum; Eskihisar üzerinden ise en az 2.5 saatte... Söyleyin ben hangi deniz aracıyla Yalova'ya geçsem kárlı olurum? Gümrüksüz akaryakıt indirimiyle ilgili bir tasarı Meclis gündeminde duruyor. Deniz araçlarına % 30-40 daha ucuz transit akaryakıt alma olanağı sağlanarak, karayolu taşımacılığı denizyoluna taşınırsa daha ekonomik olmaz mı? Olur da, kimse bunun önlemini almaya öncelik tanımaz nedense!

Boş ol

TÜRKİYE Cumhuriyeti’nde şeriatla yöneltilmek istenen türbanlı hanımlara sesleniyorum... Birleşik Arap Emirlikleri şeriatla idare ediliyor. Son aldıkları karara göre, erkekler karılarını 'boş ol' mesajı çekerek cep telefonlarıyla bile boşayabilecekler. Erkek egemenliği karşında bu kadar kişiliksiz olabileceğimiz bir ortamı isteyebilmemiz için aklımızdan zorumuzun olması gerekir diye düşünüyorum.

Müge GÜLSEN-ANKARA

Yazarın Tüm Yazıları