Yalçın Bayer: Yeter! Söz Milletin






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Hangi 31 Mart

GAZETECİ Neşe Düzel, 11.6.2001 günü Radikal'de yayınlanan 'Pazar Konuşmaları'na şöyle başlıyor:

‘‘Sezgilerimizle de olsa yakın tarihimizin birçok yalanı içinde barındırdığını biliyoruz. Ama tarihçilerimizin yalanlar konusunda epeyce suskun olduğu ülkemizde sahte ile gerçeği birbirinden ayırmak, somut olaylarda bize öğretilmiş olan yalanları tek tek saptamak kolay olmuyor. Sadece tarihçiler ve bu konunun meraklıları biliyor işin gerçeğini. Ahmet Altan 'İsyan Günlerinde Aşk' isimli yeni romanında 31 Mart Ayaklanması'nın bizim bildiğimiz dinci ayaklanmadan daha başka bir şey olduğunu gösterdi. Ve bu ülkenin bütün bir yüzyılını etkileyen 31 Mart olayının tartışılmasına ve toplumun bu yalanla ilgilenmesine yol açtı.’’

Kısacası 31 Mart Ayaklanması'nda Ahmet Altan tarafından dinciler aklanıyor. Neşe Düzel de bu aklamaya bugüne kadar yazılanların yalandan ibaret olduğunu ifade ederek katılıyor.

Düzel söyleşisini tarihçi Doç. Dr. Aykut Kansu ile yapıyor. Soruları ve Kansu'nun yanıtları öylesine birbirini kucaklıyor ki, söyleşinin tümünde kendilerinin dışındaki görüşlerin yalandan ibaret olduğu yinelenip duruyor.

Konu bu akşam Ali Kırca'nın 'Siyaset Meydanı'nda tartışılacak. Düzel'i, 'sezgileri' ile baş başa bırakıp 'Siyaset Meydanı'na konuşmacı olarak katılacağını öğrendiğimiz ODTÜ Tarih Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Aykut Kansu'yu dikkatle izlemeliyiz.

KILIÇ YARASI...

Ahmet Altan'ın 'İsyan Günlerinde Aşk' isimli romanı daha piyasaya çıkmadan kitabın tanıtımı sırasında 31 Mart olayının 'dini ayaklanma' olmadığı görüşü vurgulanmıştı. Bu tanıtım yöntemi kitabın 'best seller' olmasına neden olabilir. Tarihi gerçeklere aykırı görüşlerle suçlayıcı yaklaşımlarda bulunulması, tarihçi olmayan bir yazarın hakkı mıdır? Türkiye'nin tarih boyunca şeriatçılardan neler çektiklerini nasıl yok sayabilir Altan...

Altan, II. Abdülhamit'in 33 yıllık saltanatının son dönemini anlattığı bir önceki romanı 'Kılıç Yarası Gibi'de de aynı yönteme başvurmuştu. Selim Somçağ isimli araştırmacı, bu romana, tarihte açılan 'Kılıç Yarası' adını vermiş; kitabın dil ve tarih hatalarıyla dolu olduğunu tek tek kanıtlamış ve ‘‘Anlaşılan yazar edebiyat ve tarih derslerine gerektiği kadar çalışmamış’’ diye yazmıştı 'Adam' dergisinde. Altan da bir yanıt verememişti.

Bu nedenle Sayın Kırca programa Selim Somçağ ile 'Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi-1789-1980' ve '31 Mart Olayı' gibi kitapların yazarı Prof. Sina Akşin'i de çağırmalıdır.

Gerçekler tarihçilerden öğrenilir.

Tuna DURMAZ-İSTANBUL

Yılmaz: Casinodan korkmayalım

DSP İstanbul Milletvekili Perihan Yılmaz, Turizmi Teşvik Kanunu'nun 19. maddesinin değiştirilerek, 1977'de kapatılan casinoların yeniden açılmasını önerdi. Yılmaz, telefonla arayarak, ‘‘Bana katkı koyun’’ diyerek anlatmaya başladı:

‘‘Casinoların kapatılmasıyla döviz girdilerinde çok büyük kayba uğradık. Aynı zamanda kumar oynatılan yerler illegalleşti ve yeraltına indi. Denetimsiz olan bu yerler toplumda daha büyük zararlar veriyor. Zaten kumar alışkanlığı olanlar Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Polonya ve KKTC'ye gidiyorlar. Ekonomimiz zarar görüyor; o zaman bırakalım bu dövizler ülkemizde kalsın. Tam bilemiyorum ama ayda 250 milyon $ çıkıyormuş Türkiye'den.’’

- Teklifi vermeye nasıl cesaret edebildiniz.

- Verdim vallah... Bizim grubu zorladım; 'Biz kapattık, nasıl açarız' dediler. İzah ettim. Uygar bir devlet korkmadan buna izin verir. Las Vegas ve Avrupa'da nasıl oluyorsa aynısı yapılır. 3 milyar dolar da gelir sağlanır.

- Meclis gündemine girer mi?

- Hukuk komisyonunda indi. Olayın takipçisi olacağım. Denetim ve disiplin getirilirse, bütün milletvekillerinin bu teklife katılacağını umuyorum. Bunlar arasında MHP'li ve FP'li arkadaşlar da var. Ben serbest bölgelerde de casino açılmasını öneriyorum. 26 serbest bölgesinden 19'u çalışıyormuş. Hiç olmazsa yeni bir iş sahası açılabilir. Eskiden 22 bin kişi çalışıyormuş bu sektörde.

- Kara para...

- Aklansın, girsin canım, bir kısmı vergiye dönüşsün. Reddetmek niye...

- Başbakan Ecevit ne der?

- Bilemiyorum ama bence kabul eder.

Bağırta bağırta emekli edilmek

‘‘YILDIZ Porselen fabrikası, geleneksel Türk sanatını ta Osmanlı'dan bugüne taşıyan bir tarih ve kültür yuvasıdır. Ne yazık ki TBMM'ye bağlanmasından sonra yönetim yeteneksizliği ve ilgisizliği yüzünden zarar etmektedir. Ömer İzgi'nin TBMM Başkanı olmasından sonra fabrikadaki üç-beş MHP militanı, işi azıtmışlardır. Her türlü entrikayı çevirerek, fabrika müdürü Metin Ermiş ve daire başkanı Polat Akbulut'u avuçlarının içine almışlardır. Bunun sonucunda emekli edilmek istenen ve korkutulan 40 kişiden, fabrikanın Yıldız Teknik Üniversitesi'ne devredilerek özlük haklarını kaybedecekleri yalanı ile ellerinden emeklilik yazısı alınmıştır. Bu kişilerin büyük bölümü fabrikanın çalışması ve yönetimi için olmazsa olmaz kişilerdir. Adeta soykırım yaparcasına birikimli, bilgili, tecrübeli bir kuşak yok edilmek istenmektedir. Lütfen duruma el koyun, 40 kişinin zorla bağırta bağırta emekli edilmesini durdurunuz. Yıldırım Akbulut ve Ömer İzgi zamanında alınan 600 sözleşmeli ve mevsimlik işçi (veya bu statüde mimar-mühendis) dururken, bu 40 kişinin neden emekli edileceğini sorunuz; yerlerine MHP'lilerin yerleştirileceğini öğreniniz. Sonra da Yıldız Porselen'in partizan, bilgisiz, yeteneksiz ellerde yok olmasına izin vermeyiniz.’’

GÜNÜN SÖZÜ

(Gürbulak gümrüğünde, Küba'nın ünlü markası 'Cohiba Esplandidos' purosu almak için bir şirketten rüşvet aldığı iddiasıyla Erzurum DGM'de yargılandığı davada tahliye kararı çıkmayınca avukatına yaptığı sitemden...)

‘‘Olmadı be abim, olmadı.’’

(Gürbulak eski Gümrük Başmüdürü Ali Rıza Altınok)

MESAJ

TBMM'ye... EMLAKBANK'ı kısaca kapatıyorsunuz. Peki 1475 sayılı yasaya göre işe girmiş ve 1988'de çoğu zorlama ile sözleşmeli personel yapılmış bizlerin tazminatları emekli olunca ödenmiyor. Lütfen sözleşmeli personelin bu sorunu hakkında duyarsız kalmayın.

Taner ŞENKAL.

ERDEK Belediyesi'ne... Otel ve yazlık konutların olduğu bölgenin karayolu toz toprak içinde. Hiç kimse bu manzara karşısında buraya gelmek istemez. Belediye biraz kentine sahip çıksın; fahiş taksi ve minibüs fiyatlarına bir baksın; yazlıkçıları sivrisinek istilasından kurtarsın.

ÊArzu ÇELİK-ERDEK

ORAN Milletvekili Lojmanları önündeki (14.6.2001,10.00) havuzlu kavşakta fıstık yeşili kaplumbağa VW arabamız yanmaya başladı. Ne yapacağımızı şaşırmışken, ellerinde yangın söndürme spreyleri ile gelen trafik polisleri imdadımıza yetişti. Duyarsızlığın gün geçtikçe arttığı şu günlerde böylesine hoş davranışlar sergileyen insanların hálá var olduğunu görmek bizi çok mutlu eti. Kendilerine teşekkür borçluyuz.

ÊSıdıka AKÇAR/Şerif S.ERÇETİN-ANKARA

68'liler Vakfı Başkanı Gökalp Eren, 15-16 Haziran işçi eylemlerinin yıldönümünde 'Bağımsızlık Konferansı' düzenlediklerini açıklıyor. Kemal Nebioğlu'nun başkanlığındaki konferansın bildirileri; Prof. İzzettin Önder 'Küreselleşme ve Kriz', Talat Turhan 'Küreselleşmenin Örgütleri', Prof. Erol Manisalı 'ABD-Türkiye İlişkileri', Cemal Özdemir (CHP), Mustafa Yalçıner (EMEP), Ferit İlsever (İP), Mesut Odman (SİP), Yer; İTÜ Maçka İşletme Fakültesi; 10.00-19.30. (Tel: 292 77 68)

ŞİŞLİ Belediyesi Basın Bürosu’nun, ‘Ayazağa üvey evlad‘ yazısı üzerine gönderdiği açıklamaya göre; 15 yıl önce 3.5 kilometre uzunluğundaki G 17 Sokağı'nda istimlak yapılabilmesi teknik ve hukuksal açıdan mümkün değil. TEDAŞ'ın görevi olmasına rağmen, son bir yıl içinde Ayazağa'da çeşitli sokaklarda 33 direk dikildi.

Yazarın Tüm Yazıları