Paylaş
‘Halkın avukatı’ niteliksizleri fena yakaladı
'HALKIN avukatı' Nusret Çakıroğlu, 'niteliksiz' kişilerin hatır-gönül için siyasiler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine karşı yıllardır savaş veriyor.
Çakıroğlu, son olarak Telekom ve Posta İşleri'ne MHP döneminde yapılan 'niteliksiz' atamaların kimler olduğunu Ulaştırma Bakanlığı'na sormuş, yanıt alamamış. Sonunda Cumhurbaşkanlığı'na yazmış. Sezer de atanan yönetim kurulu üyelerinin özgeçmişlerini kendisine göndermiş. Bize gönderdiği bu isimlerden; Gübre Sanayii AŞ denetçisi Mehmet Rastgelenler (Başkanvekili), Et-Balık Kurumu'nun müşaviri Süleyman Büyüköken, maden mühendisi İrfan Yıldırım ve elektrik teknikeri Sami Merter, Telekom'a yönetim kurulu üyesi yapılmış.
‘‘Niteliği olmayan kişilerin aldıkları kararlar nasıl geçerli olur? Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Denetleme Kurulları ile Başbakanlık Teftiş Kurulu bu duruma neden el koymaz?’’ diye soran Çakıroğlu şöyle diyor:
‘‘Sayın Enis Öksüz, MHP Keçiören Belediye Başkan adayı Muharrem Beşir'i de Telekom'a 'çok yetkili' genel müdür muavini olarak atadı. Ayrıca niteliksiz 3000 civarında personel de kuruma aldı. Zaten atamaları bakan, Radikal'de yer alan sözleriyle itiraf ediyor.’’
Çakıroğlu, Anayasa'nın 70. maddesi ve kamudaki atamaların mesleki, idari bilgi sahibi olmaları gerektiğini içeren 233 sayılı KHK'nın 7. maddesine aykırı davranıldığı için başta Demirel ve Ecevit olmak üzere 35 bakan hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açmış. Dava için 100 bin Fransız Frangı harcama yapmış. Bunun için iki evini, bir dükkánını ve antika iki otomobilini satmış, ‘‘Strasbourg'a gidip gelmek için daha 60 bin frank harcayacağım’’ diyor.
Çakıroğlu, yargıdan Telekom'un gecikme faizi alamayacağına dair çıkarttığı karar için de ‘‘Telekom faiz alamaz, ancak telefonu konuşmaya kapatabilir. Bir ay içinde de ana para ödenmezse aboneliği iptal edebilir’’ diyor. Açtığı davalar nedeniyle Ankara ve İstanbul adliyelerinden çıkmayan Çakıroğlu son araştırmasını da şöyle anlatıyor:
‘‘Türkiye'de 300 milyona üretilen ankesörlü telefonların 1.5 milyara ithal edildiğini duydum. Bakalım, kimler getirtiyor, ortaklar kim, onu araştırıyorum.’’
Kemerburgaz tapuları deliniyor
KEMERBURGAZ, belediyeliği iki kez kaldırılan, şimdilerin 10 bin nüfuslu Eyüp'e bağlı bir belde. Yunanistan ile yapılan mübadele sonrasında 1924-25'lerde Selanik'ten Kemerburgaz'a yerleştirilen soydaşlar, tapulu arazilerine girememekten yakınıyorlar. Orman idaresi, kendilerine Atatürk'ün verdirdiği tapuları geçersiz sayıyor. 1937-41'de orman sınırları belirlenirken yapılan kamulaştırma sırasında, itiraz yapamadıklarından kendilerine bir bedel ödenmemiş. 1950'lerde de Belgrad ormanlarıyla birlikte, tarım yaptıkları araziler 'muhafaza ormanı' ilan edilmiş. 20 yıl önce durumun vahametini anlamışlar ama başvurularına siyasiler bir çözüm getirmemişler. Orman alanı dışına çıkartma işlemi olan 2B uygulamasından da yararlanamamışlar. Rahman Kılıç, Yalçın Bölükbaşı ve Erdoğan Saygun'la birlikte gelen Kemerburgaz Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Halit Anıtaş, ‘‘Orman idaresi, 400 tapu bulunan 1000 aileye şimdi tarım yapma, meyva üretme, hayvan besleme diyerek eziyet yapıyor, tapularınız geçersiz diyerek bizi 75 yıllık arazilerimize sokmak istemiyor. Biz burada villa yaptırmadık tarım yaparak koruduk’’ diye tepkisini aktarıyor. Orman muhafızlarının tuttuğu zabıtlar sonucu 41 kişi yargıya verilmiş, halen 12 kişi cezaevinde yatıyormuş.
Durum vahim; Orman idaresi tapuları geçersiz sayıyorsa böyle bir haksızlık karşısında bir bedel ödemesi ya da özdeş taşınmaz vermesi gerekmiyor mu?
Okuyan da SSK'yı öpüyor
ÇALIŞMA Bakanı Yaşar Okuyan'ın çıkarttığı kararnameyle SSK Genel Müdürlüğü, 'başkanlığa' terfi etti! Bu sayede bir başkanlık, bir genel müdürlük, çok sayıda daire başkanlığı ve şube müdürlüğü kadrosu açıldı. Yani yandaşlara kadro açmak kolaylaştı. Bunun dışında SSK, Genel Müdürlük'ken de aynı işlemi yapıyordu, şimdi de... Yani değişen hiçbir şey yok. Sadece Yalovalı tanıdıklar -ki aralarında ne sağlık sigortasından, ne de sağlıktan anlamayan emekli öğretmenler de dahil- makam sahibi yapıldı.
Olay bununla kalmadı tabii. Sadece kadro vermekle eş-dost memnun edilemiyor. SSK, 'başkanlık' olunca kadro sayısı değişmedi. Ama sanki her genel müdürlük ayrı binada olmak zorundaymış gibi Sağlık İşleri Müdürlüğü için Sıhhiye'de büyük bir bina kiralandı. Hem de aylık 60 bin dolar karşılığında... Oysa aynı sayıda personel daha önce görev yaptığı binaya sığıyordu; sığmayan personel, belki Okuyan sayesinde makam sahibi olan genel müdür, daire başkanı ve şube müdürleri... Yani aynı personel daha önce SSK'ya ait binada çalışırken, bu binanın niye kiralandığını anlayamıyoruz? Okuyan'a sormak gerek; acaba kiralamaya gerek var mıydı?
Birkaç ay önce kiralanan binaya neden taşınmayarak hálá kira ödeniyor?
(Not: Adımı yazmayın, Yaşar Bey, müfettişlere baskı yaptırıp hazırlattıracağı düzmece raporlarla beni süründürür.)
Kaçak karpuz geldi
ÇUKUROVA'daki karpuz üreticileri, bakanlar Mehmet Keçeciler ve Prof. Hüsnü Yusuf Gökalp'e bir haber iletmek istiyorlar:
‘‘İran ve Suriye üzerinden katır ve eşek sırtında Türkiye'ye karpuz sokuluyor. Kaçak karpuzlar bir yerde toplandıktan sonra kamyon ve otobüslerin bagajlarında İzmir ve Edirne'ye kadar ulaştırılıp pazarlanıyor. Üreticiler olarak bu haksız rekabetin önlenmesini, sezona girerken daha fazla mağdur olmamamız için ilgililerin duruma el koymasını bekliyoruz.’’
Mersin'den karpuz üreticisi Ahmet Sözmen'e sorduk; kaçak karpuzun kilosu 1.5 milyona toptancıda satıldığını belirterek, ‘‘Bizim LPG'li cam seralarda ürettiğimiz karpuzlarımız aybaşına doğru piyasaya çıkacak. Mayıs 10'undan sonra da bollaşır’’ dedi. Bu arada piyasalarda Güney Amerika ve İspanya'dan getirilen ithal karpuzların, bu olayın dışında olduğunu anımsattı.
Tarım Bakanlığı, Güney ve Güneydoğu sınırlarımızdan çay, fıstık, kuru üzüm ve karpuz gibi gıda maddelerinin getirilmesi 'Paraşüt Operasyonu'ndan sonra yasaklamıştı. Ancak, bazı güçler yasağı dinlemiyor; kaçakçılığı artık eskisi gibi katır-eşek sırtında yapıyorlar.
GÜNÜN SÖZÜ
Zümresever
‘‘(Bazı bakanların yakınlarına kadro açmaları nedeniyle) Gidip onlara sorsanız, 'Vatanseverim, ülkemi, milletimi severim' derler. Ama vatandaşların vergilerini bir kral edasıyla çarçur ederler. Bizler ise bu şahsiyetlere 'vatansever' değil, 'zümresever' deriz. Tabii ki, böylesine enayi bir milleti, her 'açıkgöz' sever.’’
(Diş Hekimi Ülfet KÖSE-İZMİR)
MESAJ
MALTEPE'den partili bir okurumuz diyor ki: Maltepe Belediyesi'ni yazıyorsunuz. Yeni durumu tek kelimeyle özetliyorum; ‘‘Çırak Bahtiyar Uyanık gitti, ustası Sinan Gedik geldi.’’
DOĞAN Yıldız'dan: Aracınızın trafik muayene süresi dolunca vergi borcu olmadığına dair belge almak gerekiyor. Harç tutarı 23.2 milyon; bunun belgesi 5 milyon, adı olmayan bir belge de 2 milyon... 23.3 milyon dışındakiler nereye gidiyor belli değil. Devlet, belgesiz faturasız para alış-verişi yapabilir mi?
Paylaş