Paylaş
Ders kitapları SEKA'ya gidiyor
ANKARA'daki kitap toptancıları; Yıldırım, Durcan, Evrensel, Haser, İpekyolu, İşler, Oluşum, Özgün Yayın, Sipahi ve Ünsal Dağıtım şirketleri adına bir açıklama yapan Durali Karapınar, bu ders döneminde basılan 75 milyon ders kitabından 15 milyonunun ellerinde kaldığını belirterek, MEB'ndan şu istekte bulunuyor:
‘‘Bu yıl MEB'ce onaylı 879 ders kitabının 121 çeşidi 5 yıllık kullanım süresini doldurmuştur. Ders Kitapları Yönetmeliği gereğince 5 yıllık kullanım süresini dolduran 15 milyon kitap SEKA'ya gönderilerek imha edilecektir. Bu sayıya bugün öğrencinin elinde bulunan ve elden ele geçen tahmini 3 milyon adet kitap eklendiğinde 18 milyon adet gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır.
Bir ders kitabının ortalama maliyeti 1.5 milyon lira olduğu varsıyımı ile SEKA'ya 30 trilyon liralık kitap imhaya gidecektir. Bu nedenle süresi biten ders kitaplarının okuma süreleri, programı değişmiş olanlar hariç tutulmak üzere bir defaya mahsus, bir yıl süreyle uzatılması ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır.’’
MEB Talim Terbiye Kurulu ne der acaba?
Otopark mühürlendi
EMİNÖNÜ Belediyesi'nden açıklama: Geçen cumartesi günkü köşenizde yeralan Küçükayasofya'da Münir Çetin Kaya'nın Büyükşehir'den ecrimisil ödeyerek kiraladığı Arasta Oto Yıkama işyeri -4.60x25.3 taban üzerine iki kat büro ve+WC oluşturuldu- hakkında belediyemiz zabıta müdürlüğünce 3.3.2001 tarihinde 'yapı tatil tutanağı' düzenlenmiş ve mühürlenerek kapatılmıştır. Mevzuata aykırı yapılan yapı bir ay içinde yıktırılacaktır.
Uçak bulamıyorum
BELÇİKA ve Hollanda'dan turist getiren Anka Travel NV'nin (Brüksel) sahibi Hüseyin Çakmak, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne sesleniyor:
Türkiye'ye turist götürebilmek için Türkiye'de mukim Hürkuş Havayolu AŞ. ile kontrat yaptım. ABD'den 3 uçak aldılar, Sivil Havacılık'a teminat yatırdılar. 2'si geldi, 3'üncüsü de yakında İstanbul'da olacak. Hürkuş, yönetmelikteki 3 uçak koşulunu yerine getirirken, 3'üncü uçağı görmeden uçuş izni vermiyor. Bu durumda yolcularımızı taşıyamadıklarından ilk partide getireceğimiz 660 yolcumuza rezil olmak üzereyiz. Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı'ndan ilgi bekliyoruz.''
Havayolu şirketi kurma koşulunun 3'den 2 uçağı ineceğini bile bile Sivil Havacılık'ın işgüzar bürokratları neden gereksiz hassasiyet gösteriyorlar?
İDO'dan ricamızdır
İDO Genel Müdürü Şeref Dikyar'ın, Yenikapı-Bandırma hattında çalışan iki gemide VIP ve Business Clas uygulaması başlattığını okuyunca aklıma geldi. Sürekli Çanakkale'ye gitmek zorunda olanlardan biriyim. Yaz boyunca seyahatimiz işkenceye dönüşmektedir. İDO'dan dileğimiz en kısa zamanda Çanakkalemiz'e de hızlı feribot hattı koymasıdır. Umarım ki dileğimiz dikkate alınır, biz de bu güzel olanaklardan yararlandırılırız.
Nilgün BAŞTAR-İSTANBUL
Mafyasız kumarhane
BAZI ilgili bakanlar adını anmaktan çekinseler de bazı okurlarımız, bu sıkıntılı dönemde artık 'casino'ların yeniden açılmasını gerektiğini söyleyebiliyor. Necati Ürkekoğlu adlı okurumuz ‘‘Maliye'nin gizliden gizliye böyle niyeti olduğu anlaşılıyor. Ancak bazı siyasetçilerin hemen Susurluk'u anımsatacakları biliniyor. Kumarhaneler artık her ülkede kontrollü olarak var. Bulgaristan bile sınırımızdan 50 km. uzaklıkta Haskova'da casino açtı; Türkler işletiyor; müşterileri de Türkiye'den gidenler.’’ diyor. Adının verilmesini istemeyen bir başka okurumuz da, açılacaksa casinoların her yerde açılmaması gerektiğini söylerken, ‘‘Bu yerlerin Antalya, Kapadokya, Uludağ, Adalar olabileceğini’’ önererek şöyle diyor:
‘‘İzin verilecekse sadece yurtdışında oturma izni olanlara ve yabancı turistlere açık olmalıdır. İçeri girebilmek için sıkı müeyyideler olmalıdır; hele yerli vatandaşlara içeri adım atma izni verilmemelidir.’’
Salih Neftçi, Star'da, 'casino'ları şöyle anlatmış:
‘‘...Caniso para kazanma yeri değil. Sinema gibi. Para verip eğlenme yeri. Kumarı para kazanacağız diye oynamak yanlış. Ama yapacak bir şey yok. İnsanoğlu bu, her şeye tutkun hale gelebiliyor. Doğrusu her işi tadında bırakmak...’’
Yeşil pasaportta yeni uygulama
İÇİŞLERİ Bakanlığı Basın Müşavirliği, ‘‘Yetimlerin yeşil pasaportları iptal edilmiş’’ (30.3.2001) başlıklı yazıya şu açıklamayı yaptı:
‘‘Pasaport Kanunu'na göre hususi pasaport (yeşil pasaport) almaya hak kazananların çocuklarından, emekli aylığı bağlanan ebeveyni vefat eden ya da ebeveynin boşanması sonucu velayet hakkı kendisine verilmeyen çocukların, hususi pasaport taleplerine dair Danıştay 1. Dairesi'nin 9.11.2000 tarihli kararında; her ne sebeple olursa olsun sosyal güvenlik kurumlarının birinden emekli aylığı alan ya da ebeveyninin vefatı nedeniyle emekli aylığı bağlanan çocuklarına; sadece hak sahibi ebeveynin veya her iki ebeveynin vefat etmesi halinde kız ve erkek çocuklarına; boşanma sonucu velayet hakkı kendisine verilen taraf hususi pasaport alma hakkına sahip değilse çocuğuna hususi pasaport verilmemesi gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Kararda ayrıca, daha önce kendilerine hususi pasaport verilmiş olan ancak yukarıda durumları belirtilen kız ve erkek çocuklarının hususi pasaport alma hakları bulunmadığının tespit edilmesi halinde, almış oldukları hususi pasaportların geri alınması ve söz konusu Danıştay kararının yazılı olarak tebliğ edilmesi hususunda 8.2.2001 tarihinde genelge ile valiliklere talimat verilmiştir. Danıştay 1. Dairesi'nin kararı ve 1.2.2001 tarih ve 0031 sayılı genelge uyarınca bütün valilikler tarafından uygulama bu yönde yapılmaktadır.’’
Açıklamada, hususi pasaport alanların kız çocuklarına önce pasaportlarının verildiği, ardından bir defaya mahsus olmak üzere beyanlarının doğruluğunun araştırıldığı anımsatıldı.
'Ballı seminer' iptal edildi
SANAYİ ve Ticaret Bakanı A. Kenan Tanrıkulu, ‘‘Beş günlük ballı teftiş semineri’’ (31.3.2001) başlıklı yazımız üzerine telefonla arayarak, semineri iptal ettirdiğini bildirdi, ‘‘Kamu kaynaklarının etkin +kullanılması hususundaki duyarlığınız için teşekkür ederim’’ dedi.
Tanrıkulu, Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatlarının görev nedeniyle zaman zaman bir araya geldiklerini, geçen yıl kararı alınan Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın Antalya eğitim seminerinin de bunun bir parçası olduğunu belirtti. Ancak Antalya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü'nün de beş yıldızlı bir otelden teklif istediğine dair yazının köşemizde yayınlanmasından sonra haberdar olduğunu belirten Tanrıkulu, ‘‘Bakanlığımın bu tip organizasyonlarda içki vs. gibi özel hizmetlerin bakanlıkça ödenmesi söz konusu değildir. Kaldı ki yapılacak organizasyon çerçevesinde program ve alınacak hizmet detayları ile ilgili bakanlık makamına herhangi bir teklif intikal etmemiştir. Ancak içinde bulunduğumuz şartlar çerçevesine azami tasarruf ilkelerine riayet eden bakanlığımızın bu tür bir organizasyonu bu dönemde gerçekleştirmesi de mümkün değildir.’’
Tanrıkulu'nun davranışı öteki bakanlara örnek olsun; hele yurtdışınaki toplantı ve fuarlara kalabalık heyetlerle gidenlere.
MESAJ
BAKIRKÖY'den esnaf A.A. yazıyor: Güngören-Bağcılar Esnaf Kefalet Kooperatifi'nin pazar günkü kongresinde başkanımız İdris Keskinci elinde bir deste telgrafı göstererek, 'milletvekillerimizi ikişer kez davet etmeme rağmen hiçbiri gelmeye cesaret edemedi. Artık onlar bizim vekilimiz değil, protesto ederek bu telgrafları okumuyorum' diyerek buruşturdu. Çok doğru yaptı. Kongreden korkan milletvekilleri kimin vekilidir, söyler misiniz?
POLİS memuru Gürsel Çiçek'in, 3. kişisel sergisi Kabataş Erkek Lisesi'nde bugün 17.40'da açılıyor.
DSP Tosya İlçe Başkanı İdris Arslan'dan açıklama: ‘‘Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ihtiyaç gördüğü için ricamızı kabul ederek Çifter köyünün yollarına kum ve çakıl dökmüştür, kendi yakınlarım için değil... Bunu da herkes bilmektedir. Bir köy meclisi üyesinin kardeşi tarafından yapılan şikáyet DSP'yi küçük düşürmeyi amaçlamaktadır. Devlet Bakanımız Mustafa Yılmaz'ın adı da kullanılarak örgüt içerisinde huzursuzluk çıkarılmaya çalışılmıştır.’’
Paylaş