Paylaş
İrlanda bizi aşağılıyor
İrlanda'nın Türkiye'ye bu husumeti nedir? Bir işadamı vize başvurusu için bir ay bekliyor. Hele turistik gezi vizesi almanız pek olanaklı değil.
Ankara'dan bir işadamı anlatıyor:
‘‘İrlanda'nın aşağılayıcı davranışı karşısında isyan ediyorum. Belki bazen birkaç kişiye vize veriyor gözükseler de nasıl bir muameleyle karşılaşıldığını çok kişi bilmiyor. Dublin Havaalanı'na inildiğinde Türk pasaportunu gördükleri zaman sanki tüğleri diken diken oluyor. Hele İngilizce bilmezseniz sizi içeri sokmazlar, tercümanı bile dikkate almazlar.’’
Daha vahim olaylar da oluyormuş:
‘‘İrlanda'daki Türk Büyükelçiliği'ne durum şikáyet edildiğinde, Ticaret Ataşeliği'nden ‘İrlanda Dışişleri ve Adalet Bakanlıkları'nın, konuyu görüşmek için randevu taleplerinin dikkate almadığını' söylüyorlar. En önemlisi de, Türk Bakan Prof. Şükrü Sami Günel'e vize vermemeleridir. Geçen sene UEFA Kupası için İrlanda'ya gitmesi gereken Altay takımına nasıl vize verildiği ayrı bir hikáyedir. ATV ekibi bile vize alamamıştır.’’
İstanbul Ticaret Odası, İrlanda’dan gelen iş tekliflerini yayınlıyor. Türk işadamı, karşı tarafla görüşmek için vize almaya kalkınca, perişan oluyor. İstanbul'daki fahri konsolos ortaya çıkmıyor, hiç kimseyle görüşmüyor.
Bir başka olayı dinliyoruz:
‘‘İrlandalı bir kız Türkiye'ye geliyor, bir gençle evleniyor. Hamile kalıyor, doğumumu İrlanda'da yapayım, bari annem bakar, diyor. Karı-koca Dublin'e gidiyorlar. Ne yazık ki, Türk kocası içeri alınmıyor.’’
Özel uçağıyla İrlanda'ya gidenler ülkeye sokulmuyor. Ama bizler 'İrlanda Filmleri Festivali' için kendilerine kapımızı açıyoruz.
Türkiye 65 milyon, İrlanda ise 3 milyon.
Koca Türkiye, İrlanda'ya söz geçiremiyor. Ne kadar acı değil mi?
Kim imzalayacak?
‘Demokrasi İçin Sivil Toplum Girişimi’ni oluşturan 25 sivil örgüt adına milletvekili adaylarına gönderilmek üzere hazırlanan ‘Güven Anlaşması’ milletvekili adaylarına gönderiliyor. Güven Anlaşması, milletvekili adayları tarafından imzalandıktan sonra, 5 Nisan'a kadar Demokrasi İçin Sivil Toplum Girişimi sekreteryasına iletilecek. Metin şöyle:
‘‘1- Mal bildirimimi her yıl kamuoyuna açıklayacağımı ve mevcut kanunda bu yönde değişiklik yapılmasını destekleyeceğimi,
2- Milletvekili dokunulmazlığının, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması ve Anayasa'nın bu yönde değiştirilmesi için çalışacağımı,
3- Uluslararası çevre standartlarına uygun hareket ederek, tüm canlılara saygılı ve toplumdan yana bir çaba ile çevrenin tahrip edilmesine ve doğal kaynakların amaç dışı kullanılmasına izin vermeyeceğimi,
4- Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla belirlenen tüm hak ve özgürlüklerin geçerli olduğu, insan haklarına dayalı, demokratik, saydam bir hukuk devleti olması yolunda tüm varlığımla çalışacağımı,
Bu hususlara aykırı davranışlarda bulunduğum takdirde milletvekilliği görevimden istifa edeceğimi taahhüt ediyorum.’’
Bakalım kimler bu sözleşmeyi imzalayacak?
Mafyaya hizmet!
Çorlu Havaalanı ile ilgili yazınıza teşekkürler. Havaalanı gerçekten sivil havacılığa mı açıldı, merak ediyorum. Kamyonet ve taksi hatlarından para alınabilmesi için dört kooperatif kuruldu. Malum kişiler ihaleyi kazandı. Ne acıdır ki, İstanbul mafyası gelip Çorlu'da baskı yaptı. Kooperatiflerde çok sayıda genel müdür, polis bulunmaktaydı. Açıkçası halka hizmet için bazı kişilere hizmet için açılmıştır, bu havaalanı...
Müjdat AYAN-ÇORLU
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Seçimlerin ertelenmesi ile doğacak kargaşa karşısında ülke karanlığa, baskıcı ve otoriter bir yönetime sürüklenir, demokrasi rayından çıkabilir.’’
(DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak)
Paylaş