Paylaş
DSP, İstanbul'a Temizel'i düşünüyor
Yerel seçimlerde ANAP ile DSP arasındaki ittifakın gerçekleşmeyeceği anlaşılıyor. Büyükşehirlerde Ankara'da Doğan Taşdelen ile Vahit Erdem; İzmir'de de Ahmet Priştina ile Kutlu Aktaş çekişecekler.
Ali Talip Özdemir adaylığını Mesut Yılmaz'ın gönlünde olmamasına rağmen zorla 'koparttı'. En önemlisi Berna Yılmaz'ın desteğini aldı.
Sadettin Tantan, kamuoyunun baskısıyla bu göreve hazırdı; ama bazı 'güçler' onu dışlayarak, 'Başkan olursa bizi içeri sokmaz' anlayışıyla hareket ettiler. Tantan da bilinen geçmişiyle oyuna gelmedi; ilkelerinden taviz vermedi ve de en önemlisi savaş alanında 'at değiştirmedi'. Yani; DSP ve DYP'nin dolaylı 'yoklamaları'na karşın ANAP'ı sıkıntıya düşürmedi.
Peki DSP'den kim aday gösterilecek?
DSP'li bir bakanla konuşurken, ona ‘‘İstanbul'da kim aday oluyor?’’ demiştik. Bize ‘‘Tertemiz bir isim... Siz bile oy vereceksiniz’’ demiş, ısrarımıza karşın isim vermemişti.
Şimdilerde; DSP çevrelerinde kulaktan kulağa fısıldanan iki isim var:
Zekeriya Temizel ve Erdoğan Toprak...
Temizel, İstanbul'da defterdarlık yaptı; iş dünyasını da yakından biliyor. Toprak da uzun yıllar DSP İstanbul İl Başkanlığı'nda bulundu.
Ancak, Temizel, daha ağırlıklı bir isim sayılıyor. Adaylığı sürpriz sayılmamalı...
CHP'den Adnan Polat; 24 Şubat'tan sonra büyük kampanya ile sahneye çıkıyor. Halkla ilişkiler ve reklamcılarıyla gece gündüz çalışıyor. MHP'den Prof. Ahmet Vefik Alp ise önceki akşam kampanyasını başlattı bile.
En önemlisi FP... Necmettin Erbakan müdahale edince Abdullah Gül'ün ismi gündemden düştü; şimdi üç isim kaldı: İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, İl Başkanı Doç. Dr. Numan Kurtulmuş, şimdiki Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna...
Büyük yarış önümüzdeki hafta başlıyor.
‘İSTEMİYORUZ’
ERKAN Kemaloğlu'nu kamuoyu gayet iyi hatırlıyor. Hani ANAP'tan istifa ettikten sonra DYP'ye katılırken, Tansu Çiller'in kolunu havaya kaldırıp ‘‘Haydi Türkiyem ileri!’’ diye haykıran Muş Milletvekili Erkan Kemaloğlu, ANAP'tan yine aday... Muş'tan bir grup ANAP'lı, telefonda Genel Merkez'e inanılmaz şekilde öfke gösteriyor:
‘‘ANAP'ta böyle insanları görmek istemiyoruz artık. Genel Merkez'de Ülkü Güney ve Eyüp Aşık'ın baskısıyla Kemaloğlu'nun, yeniden aday listesine alındığını öğrendik. Ne yazık ki, Kemaloğlu'na tepki gösteren Alaettin Fırat (eski milletvekili), Hikmet Karayel (il başkanı), Ali Haydar Emre (iktisatçı, 1995'te bağımsız adaydı, 300 oyla kaybetti), Zülfikar Yalçınkaya (Malazgirtli eczacı), Faruk Üreten (Malazgirtli), Adnan Geldi (Vartolu) çekildiler. Yıpranmış, yolsuzluklara karışmış, transferden başı dönenlerle mi temiz toplum yaratacak Mesut Yılmaz!’’
Trabzon'da neler oldu?
TRABZON'dan bir soru: ‘‘Eyüp Aşık'ın 1. sıraya; onun işlerini takip eden eski milletvekili Avni Akkan'ın 3. sıraya hangi olanakları kullanarak geldikleri neden araştırılmıyor? Aşık'ın bakanlığı döneminde kendisine bağlı Tekel'e Yönetim Kurulu üyesi yaptığı Akkan'la birlikte Tekel'in özelleştirilen depolarını kimlere verdikleri, Karadeniz bölgesindeki bazı ihaleleri Ankara'da hangi müteahhitlere dağıttıkları, Trabzon'daki önseçimde delegelere dağıtılmak üzere hangi ilçe başkanlarına büyük paralar verildiği iddiaları Genel Merkez'i hiç mi ilgilendirmiyor acaba?’’
Aksu yanıtlıyor
FP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, bir okurumuzun İçişleri Bakanı'yken, dönemin İzmir Valisi Nevzat Ayaz'a Bornova'da kapatılan bir randevuevinin açılması için ricacı olduğu yolundaki iddiasını aktarmıştık... Aksu konuşuyor:
‘‘Katiyen böyle bir şey yoktur. Fuhuşla, uyuşturucuyla, kumarla acımasızca mücadele etmişimdir. Böyle bir şeye aracı olmam mümkün değildir. Aksine, 'Niye kapatmıyorsun kardeşim, arkandayım' derim. Beni çalıştığım arkadaşlarıma sorun. Böyle bir şey mümkün değildir.’’
Hakkındaki ‘‘Ankara'da alkollüyken trafik kazası geçirmesi, çapkınlığı, bir uyuşturucu kaçakçısının itirafları, bir gazetede Behçet Cantürk'le halay çekerken fotoğrafının yayınlanması, Güneydoğu'daki PKK terörünün bakanlığı döneminde artması gibi’’ iddiaları aktarıyoruz:
‘‘Kritik günlerden geçiyoruz. Herkes hakkında bir sürü şey ortaya atılıyor... Bahçet Cantürk hemşerimdir. Bir Diyarbakır gecesinde orda oturuyordu, el sıkışmışızdır... Kaymakamlığımda iki, valiliğimde de bir defa trafik kazası geçirdim. Gaziantep Valisi'yken Ankara'da kullandığımız ciple, karanlıkta hiçbir uyarı bulunmayan bir yerde su tankerine çarpmıştık; bir arkadaşımı evine bıraktıktan sonra bir başka arkadaşımın evine giderken... Öyle alkol filan yok. Çapkınlık mı? Siz öğrenciliğinizde ne yapıyordunuz? SBF'de okurken biraz vaktiğimiz oluyordu (Gülüyor). Söylenenler çok basit iftiralar...’’
Aksu, bakanlık döneminde artan PKK ile nasıl mücadele etmişti?
‘‘Asıl mücadeleyi biz yaptık, altyapıyı oluşturduk. Kerpiç karakolları yeniledik. Skorsky'leri, termal kameraları, gece dürbünlerini biz aldık. Bu nedenle PKK'nın hedefi olduk; üç kez suikast girişimiyle karşılaştım.’’
Paylaş