Paylaş
Pantolon-cekete ceza verilmemeli
Ceket-pantolon giydiği için amiri tarafından cezalandırılan kamuda görevli bir kadın okurumuz, Başbakan Mesut Yılmaz'a sesleniyor:
‘‘Modern Türkiye yaratma gayretlerinizi yürekten destekliyoruz. Ancak 16 yıl önce çıkarılmış -1982- günümüz koşullarına hiç uygun olmayan, kadının kendine güvenini ortadan kaldıran kılık-kıyafet yönetmeliği, birtakım gerici amirler tarafından 'türbanın yasaklanmasına kızdıkları için' kullanılmaktadır. Tıpkı sizin eşinizin resmi protokollerde giydiği gibi pantolon-ceket giyen modern görünümlü çağdaş kadın memurlar, bağnaz amirler tarafından bu yönetmelik bahane edilerek cezalandırılmaktadır. Hatta bazı arkadaşlarımıza maaş kesme cezası bile verilmektedir.
Topuklu ayakkabıyı, pantolon-ceket takımı giymeyi yasaklayan, hatta nasıl adım atılacağı hesaplanmadan eteklerin dizden aşağıda ve yırtmaçsız olacağı koşulunu getiren, kadınların işe gelirken hangi koşullarda geldiğini -örneğin kaç otobüs değiştirdiğini- bilmeyen kişiler tarafından çıkartılan kılık kıyafet yönetmeliğinin günümüz koşullarına uydurulması gerekmektedir. Aksi takdirde, türbanın yasaklanmasına tepki duyan gerici amirler, biz çağdaş kadın memurları cezalandırmaya devam edeceklerdir.’’
Hicap duyuyorum
MARMARİS Belediye Başkanı İsmet Karadinç ve ADD Marmaris Şube Başkanı Ertan Timur başta olmak üzere bazı çevreler, şaha kalkmış at üzerindeki üniformalı Atatürk heykelini bir süredir kafaya takmış bulunuyorlar. Gerekçe, söz konusu heykelin görünümü yabancıları rahatsız ediyormuş. Böyle bir durum söz konusu olsaydı 15 yıl öncesinde Ege'nin ücra bir kasabası olan Marmaris bugün Türkiye'nin bir numaralı turizm cenneti olabilir miydi? Yabancılar bizim gibi kılık kıyafette keramet arasalardı; Avrupa kentlerinin en ünlü meydanlarını kılıçlı, kalkanlı, barbar görünümlü heykeller süsler miydi?
Hem Atatürk'ün söz konusu heykeli kaldırılıp, yerine konulması istenen sivil kıyafetlisi dikilince, Marmaris'in yağmalanan arazileri, ormanları, kirlenen denizi geriye mi gelecek? Yoksa çarpık kentleşmenin, rant çetelerinin önüne mi geçilecek? ADD Şube Başkanı'nın, sigortacılık yaptığı binanın penceresi tam da söz konusu heykele baktığı için kendisi günün her saati rahatsızlık duyabilir. Fakat, askeri üniformayı yıllarca sırtında taşımış, emekli albay olan Belediye Başkanı İsmet Karadinç'e ne oluyor?
Unutmayalım ki, Atatürk o üniformayı ömründe hiç giymemiş olsaydı, bugün ne Türkiye olurdu, ne de Marmaris... Cumhuriyetimizin 75. yılını kutlamaya hazırlandığımız bugünlerde gerek Marmaris'in, gerekse ülkemiz gerçeklerinin gözardı edilerek böyle bir tartışmaya girilmesinden hicap duyuyorum.
Ali ŞENOL-MUĞLA
Amaç, kirletmek
KARAYOLLARI 17. Bölge Müdürlüğü, 5. Grup Şefliği'nden inşaat yüksek mühendisi Sancar Özalp, ‘‘Yaman Kök uyarıları dikkate almadı’’ başlıklı yazı üzerine yaptığı açıklamada, ‘‘Kendi çıkarları için devleti ve devlet görevlilerini kirletmeye çalışan tiplerden birisi de Aytaç Eruz'dur. Kısa bir süre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmış ama kalitesi anlaşılınca buradan çıkarılmıştır. Nitekim bu kişi, izolasyon malzemesi hakkında STFA-Thyssen adına herhangi bir girişimde bulunmaya hiçbir zaman yetkili olmamıştır’’ dedi. Özalp, Eruz'un komisyonun kararına karşın önerdiği kalitesi tartışılır malzeme için kendisinden özel muamele istediğini, bu nedenle avanta alamadığı için hakkında çeşitli iddialarda bulunduğunu, teftiş geçirdiğini ve sonuçta takdirname aldığını belirterek şöyle devam etti:
‘‘Sayın Yaman Kök, köprüyü üç misline mal ettiği için değil ama devletin hakkını koruyarak açılan 200 milyon dolar tutarındaki hâkem davalarını kazandığı için genel müdür olmuş olabilir. Ama Aytaç Eruz iftiracıdan başka hiçbir şey olmamıştır. 1. Boğaz Köprüsü asfaltı için de bu zatın şikâyetleri müfettişlerce incelenmiş, iddialar gayri ciddi bulunmuştur. Hiçbir mühendislik formasyonu olmadığı anlaşılan bu zatın tutumu, açılacak tazminat davası ile ilk fırsatta hukuki mecraya dökülecektir.’’
AVUKAT Fulya Çalık Alican'ın, 'Mesaj Panosu'nda 30.9.1998 günü çıkan Alfa Romeo marka hasarlı otonun sahibi şikâyetçi Ayfer Şafak'a yanıtı: ‘‘Alfin Oto Makina Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. iyi niyetle ve dürüst davranmış, malikin -Ayfer Şafak- hasar bedelini öncelikle almasına yardımcı olmuş, değişecek parçalar bulunmadığı gerekçesiyle aracı aylarca bekletmek yerine kullanılacak duruma getirerek araçtan yararlanılmasını sağlamıştır. Sayın Ayfer Şafak'ın amacı aracının onarılması ve hizmetten yararlanmak olmayıp, müvekkil Alfin Ltd. şirketine zarar vermek, ilgi çekmek ve haksız kazanç sağlamaktır.’’
CHP'nin cumhuriyetin 75. yıldönümü kapsamında düzenlediği ‘‘Cumhuriyet-Demokrasi-Laiklik’’ paneli 9, 10 ve 11 Ekim tarihleri arasında Etiler Akatlar Kültür Merkezi'nde yapılacaktır.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Ben vergi mükellefiyim, o Yaşar Topçu dediğimiz tip adamlar bana hesap verme durumundadırlar. Bu ülkeyi parazitlerden kurtarmak hepimizin görevidir.’’
(İstanbul Ticaret Odası Başkanı
Mehmet Yıldırım)
Paylaş