Paylaş
Okul kitapları nasıl seçilecek?
OKulların açılmasına çok az bir zaman kalmasına karşın. okutulacak ders kitapları, bu kitapların fiyatları ve seçim şeklinin hâlâ belirsizliği bizleri tedirgin etmektedir. Bu hususlar önceki yıllarda haziran ayında Tebliğler Dergisi ile yayımlandığı için yayıncı, toptan dağıtımcı, semt kitapçıları ve kitap seçim ilgilileri okullar açıldıktan sonra herhangi bir aksaklığa meydan vermiyordu. Kaybedilmiş zaman yeni öğretim yılında okulların kitapsız kalabilmesi tehlikesini had safhaya getirmiş bulunmaktadır.
Ülkemizin her yerindeki okullara kitap ulaştırmada en büyük görevi üstlenmiş olan toptan kitap dağıtımcıları olarak bizlerin, bir anlamda kamusal da olan görevimizi yerine getirebilmemiz ancak Tebliğler Dergisi'nin hemen yayımlanmasıyla kitap listelerinin ve fiyatlarının bilinmesi ile mümkündür.
Hemen yayımlanacak Tebliğler Dergisi ile kitapların nasıl seçileceği kargaşasına da bir son verilmelidir. Bilindiği gibi, yürürlükteki yönetmeliğe göre ders kitabını 'veli seçer' sözünün 'öğretmen seçer' biçiminde duyurulması yararlı olacaktır. Bu husus sektör temsilcileri ile derneklerimizin MEB'ye verdikleri raporlarda ayrıntılı olarak irdelenmiştir.
Hassas bir iş kolu olan sektörümüz alınan kararların sık sık değiştirilmesi ile maddi ve manevi büyük zararlara uğramaktadır. Belirsizlik nedeniyle kitap toptan dağıtıcıları olarak şaşkınlık içindeyiz. Bu gecikmenin karşılıklı bir ızdıraba dönüşmemesi için yukarıda belirtilen kararların bir an önce alınmasını ve Tebliğler Dergisi'nin ivedi olarak yayımlanmasını istiyoruz.
Nihat EMEKSİZ- Toptan Kitap Dağıtıcıları Derneği Başkanı
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘DSP'yi düşünce suçlarının affına karşıymış gibi göstermek isteyenler siyasal istismarcılık yapıyor. Bizler affı kastı olmaksızın suç işleyen, yoksulluk nedeniyle yaşamında bir kez hata yapıp hapse düşen, toplumdaki adaletsizlikler nedeniyle suça itilen insanlar için, düşüncesi, görüşleri nedeniyle özgürlüklerinden yoksun kalanlar için istiyoruz. İnsanlık düşmanı teröristler, azılı katiller, ırz düşmanları, çete artıkları, devleti soyan, hırsız, namussuz ve dolandırıcılar için af istemek Türk toplumuna karşı suç işlemektir.’’
(DSP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak)
Ilgaz'ın hali
Çankırı'nın Ilgaz ilçesinden bir okurumuz yazıyor: Çevrenin en büyük turistik ilçelerinden biri... Resmi nüfusu 15 bine yakın olmasına rağmen yaz aylarında yoğun bir yabancı trafiği yaşanmaktadır. Ancak ne bir kontrol var, ne denetim... Başı bozuk yönetimlerle ilçede bir kaos yaşanıyor. Tek yıldızlı bir komiser ile yönetilen ilçe emniyet amirliğinde 10 tane bile polis memuru yok. Sokak ve caddelerimizde devriye gezen kontrol yapan polise özlem duyuyoruz. Sokaklar ite uğursuza kalmış durumda...
Bir başka şikâyetçi olduğumuz konu da; Ilgaz Belediyesince mahalle içine kurulan parke fabrikası... Mahalle sakinleri olarak müthiş rahatsız oluyoruz. Başka yer yok mu? Sabah ezanında başlayan gürültü patırtı yüzünden huzurumuz kalmadı? Belediye Başkanı Hakkı Yalçın'a soruyoruz, hiç mahalle arasında parke fabrikası olur mu?
Yalıkavak Belediyesi yasak tanımıyor
Bodrum Yalıkavaktaki Türkiye'ye ilk kez gelen yabancı karı-koca dostlarımızı geçen hafta Şamdan Otel'de misafir ettik. Konuk çift otelden çok memnundu fakat otelin hemen arkasındaki stadyum ve yol çalışması yüzünden meydana gelen kamyon, grayder vb. araç seslerinden bütün gün dinlenemediklerini anlattılar. Oysa Bodrum'da mayıs ayından itibaren eylül sonuna dek inşaat yasağı var. Acaba temmuz-ağustostan önce -yolları hâlâ delik deşik olan- belediye çok mu meşguldü de stadyum inşaatını bu ay yapıyor. Yoksa inşaat yasağına kendisi mi uymuyor? Lütfen saygı; yerli yabancı tüm insanlara...
Suat MENEMENCİ BODRUM
KOCATEPE Camii'nin çevresindeki kaldırımlar haziran ayı içerisinde çok büyük masraf edilerek yenilenmişti. Temmuz ayında işim nedeni ile Ankara dışına çıktım. Bugün döndüğümde gözlerime inanamadım; kaldırımlar tamamıyla sökülmüş ve dağınık şekilde bırakılmış. Camiye gelen turistlerden utanıyoruz. Kimse bu pisliğin ve rezaletin farkında değil mi?
Ümit ŞENOVA-ANKARA
Assoslu hocanın marifetleri
Çanakkale, 'Assoslu Hoca'nın yaptıklarını, tatilden dönen İstanbullu bir okurumuz anlatıyor: Assos'un adını taşıyan o ünlü oteli muhtarlıktan kiralayıp çalıştırıyorsun... Ayrıca bu güzel yörenin iki barından birinin -Fenerlihan- de sahibisin. Bunlar size yetmiyor mu? Limanın girişindeki minik koyu -barın yan tarafı- doldurmuş, yaklaşık 500 metrelik bir alan kazanmışsın. Assos, SİT alanı değil mi, nasıl böyle bir şeye cüret edebiliyorsunuz. Bunu Assos'takilere sorunca, ‘‘Hoca güçlüdür, herkesi ayarlamasını bilir’’ dediler. Sanırım, Edirne'deki Koruma Kurulu üyelerinin bundan haberi yok. Çanakkale Valisi'ne de buradan sesleniyorum; Maliye Bakanlığı'nın sahillerle ilgili genelgesini okumadınız mı? İnanın yüreğimiz sızladı, bu adam nasıl bu kadar sorumsuz davranabiliyor diye.
Paylaş