Paylaş
Evlilikte mal varlığı
Adalet Bakanlığı'na... Hazırlanmakta olan yeni Medeni Kanun Tasarısı'ndaki ‘Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi’ne vatandaş olarak itiraz ediyorum.
Evlilik, şartlarını Medeni Kanun'dan alan bir akittir. Evlenenler bu şartları bilerek ve kabul ederek evlenmişlerdir. Yürürlükteki mal ayrılığı rejimine göre evlenmiş ve mülkiyet edinmiş kişilerin gayrimenkullerine boşanma halinde Medeni Kanun'da yapılacak değişiklikle el konması hukuka ve Anayasa'nın mülkiyet hakkına aykırı değil midir?
Eşlerden birinin mesleki ve ticari çabasıyla kurduğu işletmeler nasıl ikiye bölünecektir? Tapu üzerinde yazılı ortaklığın giderilmesi bile bunca zahmetli ve zor iken karı-kocanın bütün mallarının ikiye bölünmesi mümkün müdür?
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Türk hukukunda mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğuna, ancak eşlerin evlenmeden evvel veya sonra yapacakları evlilik sözleşmesi ile mal ortaklığını kabul edebileceklerine karar vermiştir. Yeni Medeni Kanun'da da bu esas kabul edilmeli, eşler nikâh sırasında tercihlerini tescil ettirmelidir.
Kadının korunması, sokakta kalmaması için Türk toplumuna uygun daha pratik çareler getirilebilirdi. Türk ailesinin genellikle başını sokacağı bir evi vardır. Boşanma halinde evin ve eşyaların kullanım hakkı otomatik olarak kadına verilmelidir. Ayrıca enflasyondan arındırılmış bir nafaka bağlanmalıdır. Böylece kadın korunmuş, boşanma da bir ölçüde zorlaştırılmış olurdu.
Evlilikte mal paylaşımı rejiminin alındığı İsviçre'de eşler evlenirken yasayı bildikleri halde boşanma sırasında mal bölüşümünde çözümsüz sorunlar çıktığı için bu yasanın değiştirilmesine çalışıldığını bizzat bu tasarıyı hazırlayan komisyon başkanı Prof. Turgut Akıntürk söylemiştir.
Türk aile yapısının korunmasını, toplum huzurunun ailesiz fanatiklerce bozulmasına izin vermemenizi rica ederim.
Atilla SEL-MARMARİS
Çağan'ın Basa'lardan haberi oluyor mu?
‘‘Yılmaz, Kalemli'yi ANAP'tan atsın!’’ (14.6.1998) başlıklı yazıda adı geçen, TBMM eski Genel Sekreteri Necdet Basa'nın kardeşi Ali Rıza Basa hakkındaki iddialar üzerine şu açıklamayı yaptı:
‘‘Yanlış bilgilendirilmeden kaynaklandığına inandığım bu iddialara ilişkin gerçekler aşağıda sıralanmıştır. İhtiyaç duyulması halinde bunlarla ilgili her türlü belgeyi göndemeye hazırım: 1- Henüz 1.5 yıllık bir memurun Genel Müdürlüğe atanmış olduğu iddiası, 657 sayılı devlet memurları kanununu bilmemek ile izah edilebilir. 2- Genel Müdürlüğe atandığım 1 Nisan 1996 tarihinde 13 yıllık devlet memuru idim. 3- Genel Müdürlük görevi için, en az 12 yıllık hizmet süresi ve olumlu sicil yanında yüksek tahsil yapmış olmak da gerekmektedir. 4- Köln Üniversitesi'nin Açık Öğretim Fakültesi yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Yüksek tahsilimi Köln Yüksekokulu'nda (FH-Köln) Sosyal Bölüm'de yüksek lisans da yaparak tamamladım. Bu tahsilin 4 yıllık yüksek öğretim olarak kabul edildiği, YÖK'ün EÖ/07.07.001-85/0733-3392-13907 sayı ve 6.9.1985 tarihli ‘denklik belgesinde' de açıkça belirtilmektedir. 5- Yurtdışında görev yapan meslektaşlarımın 3 yıllık görev sürelerinin uzatılması, bakan onayı ile gerçekleşen rutin bir iştir. Buradaki kriter, merkezdeki personel ihtiyacı, misyon şeflerinin görüşleri ve Genel Müdürlüğümüzün kanaatidir.’’
(Ve sorular... Sizin Köln’de iki yıl turizm öğrenimi gördüğünüz söyleniyor. 757 sayılı yasaya göre, iki yıllık meslek yüksek okul mezunları genel müdür olamazlar. Kimin marifetiyle nasıl Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürü olmuştunuz? Hiçbir ara kademede bulunmadan memurken birden Genel Müdür olmanızda ağabeyiniz Necdet Basa'nın katkısı olmadı mı? Ayrıca, iki yıllık önlisans çalışmanızla yüksek lisansı nasıl yaptınız? Aradaki boşluğu nasıl doldurdunuz? Bizim bilmediğimiz bir başka dört yıllık üniversiteyi bitirdiyseniz, diğerleriyle birlikte bu belgeleri görmek isteriz. İki yıllık mezunsanız bu denklik size nasıl verildi? Şimdi Genel Müdürlük'ten kendinizi Almanya'ya 3. kez Bonn Çalışma Müşavirliği'ne tayin ettirmişken, Bakan Prof. Nami Çağan neden sizi APK uzmanlığına atamak istiyor. Bunu tebellüğ etmemek için mi 60 gün izin aldınız? KPDS sınavına girmeden dışarı gönderdiğiniz torpilli isimler kimlerdir?
Çalışma Bakanlığı yurtiçi ve yurtdışı teşkilatı hakkında çok şeyler duyuyoruz... Sayın Çağan bu işlere ne diyor acaba?)
Mesaj kutusu
Elmalı Devlet Hastanesi yoğun bakımında bir gece tedavi gördüm. Yanımda kalan ailemden, refakatçi olarak kalma bedeli olarak bir gece için 3.750.000 TL aldılar; sanki 3 yıldızlı otel gibi... Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji yoğun bakımında ise yine gecelik 1 milyon lira alındı. Bu fiyatları anlayan beri gelsin. Ünal UNCU-ANTALYA
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Çocuk masal dinlerse hayal dünyası, fıkra anlatırsa espri yeteneği gelişir.’’
(Gaziantep Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Coşkun)
Paylaş