Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER

İlaç prospektüsünü hasta da anlayacak

İlaç ve Kimya Endüstrisi İşverenler Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Nuray Kaplan, ‘‘Prospektüsü okumak’’ (3.5.1998) başlıklı yazıyı ilgi ile okuduklarını ve ilaç endüstrisi olarak, toplumda sık sık şikayet konusu edilen ve bizleri doğrudan ilgilendiren bu konuyla ilgili görüşleri açıklama gereği duyduklarını belirtiyor.

Kaplan, şunları söylüyor:

‘‘Ülkemizde ilaç ambalajlarında bulunması gereken bilgiler, 1262 sayılı ilaç yasasına dayanılarak Sağlık Bakanlığı tarafından 1991 yılında yayımlanan Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği ile belirmenmiştir ve yönetmelik uyarınca prospektüsler hekime yönelik olarak hazırlanmakta ve bu nedenle de hastaların anlamakta haklı olarak güçlük çektikleri tıbbi terimler kullanılmaktadır.

Avrupa Birliği, 1992 yılında yayımladığı bir direktifle, ilaç prospektüslerinin hastanın anlayacağı bir dille ve okunabilir büyüklükte yazılmasını zorunlu hale getirmiştir.

Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı ilaç mevzuatını AB mevzuatına uyumlu hale getirme çalışmalarını sürdürmektedir. Mevzuat uyumu birkaç konu dışında büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar arasında AB mevzuatına uyumlu hale getirilmesi gereken, ancak henüz tamamlanamamış konulardan birisi de ilaç prospektüsleridir.

Sağlık Bakanlığı yetkililerinin, bu konuyu mevzuat uyum çalışmaları çerçevesinde gündeme alacaklarını ümit ediyoruz.’’

Meclis'te hâlâ uyum yasaları bekliyor. Bu da bunlar biri olacaktır.

Köyler, ayakbastı parası alıyorlar

BİZLER, kışları Mersin'in Mut İlçesi'ne bağlı köylerde yaşam mücadelesi veren Sarıkeçili göçebe grubuyuz. Bahar aylarında hayvanlarımızı otlatmak için Konya'nın Seydişehir İlçesi yaylalarına göç etmekteyiz. Göç yolunda köylülerin ayakbastı parası istemeleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Her köy bize zorluk çıkarıyor. Hayvanlarımızı istemiyorlar. Bizim de başka bir geçim imkanımız olmadığından ne yapacağımızı şaşırdık. Çocuklarımız yeterli eğitim alamıyor. Sağlık sorunlarımız Allah'a kalmış bir durumda. Yerimiz yurdumuz yok. Göç edip hayatımızı devam ettiriyoruz.

Ancak bundan sonra dayanacak gücümüz kalmadı. Yerleşik düzene geçip insanca yaşamak istiyoruz. Devlet büyüklerimizden bizim sorunlarımızla ilgilenmelerini, bizleri İskan Yasası'ndan yararlandırmalarını istiyoruz.

Hasan SAĞLAM-KONYA

Tabaklar İlkokulu mandıra yapıldı

KARABÜK İli Eflani İlçesi Tabaklar Mahallesi'nde oturuyorum. Mahallemizde geçen seneye kadar Tabaklar İlkokulu diye bir ilkokul vardı. Vardı diyorum çünkü şimdi yok. Bu eğitim yılında, öğrenci azlığından, buranın öğrencileri, taşıma sistemiyle merkezde bir okula nakledildi. Şimdi ise bu okul ve lojmanını mandıra yapımı için 49 yıllığına kiraya verdiler. İlçe Milli Eğitim Müdürü, bu konuda duyarsız kalıyor ve topu Ankara'ya atıyor. 8 yıllık eğitim seferberliği yapılan bir ülkede okulu ahır yapan zihniyet halen iş başında bulunuyor. Acaba o mahalle camisinin de cemaati azalsa, camiyi de ahır mı yapacaklar? Bu olaydan Milli Eğitim Bakanlığı'nın haberi olduğuna inanmıyorum.

Serdar ADATEPE-KARABÜK

BEYAZ'a... Konuklarınızı özenli seçtiğinizi düşünüyorum. Bazen sebebini bilemediğimiz yanlışlıklar -bana göre- oluyor. Gerçi kendini sanatçı zanneden bazı kişilerin zeka seviyelerinin toplum tarafından farkedilmesinde de yararı olmuyor değil. Bu sebeple yine de faydalı bir iş yapmış oluyorsunuz. Tebrikler. Ayrıca manasız telefonlara verdiğiniz seviyeli ve akıllı cevaplar içinde kutlarım. Betül DİNER-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Erozyon, bitki örtüsünün tahribi ve orman yangınları neticesinde savunmasız kalan toprak, artık yağışları tutamıyor.’’

(Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Anabilimdalı Prof.Dr.Akif Akkuş)

---