Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Avrupa kapısını kadınlar açacak

CHP Marmara Kadın Kurultayı'nda neler konuşuldu?

CHP Kadın Kurultayları'nın üçüncüsü dün Çorlu'da yapıldı.

Daha önce Siirtli kadınlar 'acı'larını, Denizlili kadınlar da 'umutlarını' dile getirmişlerdi.

Marmara ve Trakyalı kadınlar da, cumhuriyeti tehlikeye sokan şeriatçılara karşı eğitimde ve çevrede 'beklentilerini' ortaya koydular.

Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu, ‘‘Sosyal demokrat siyasal birikimin kökleştiği bir bölgedir burası. Avrupa kapısını kadınlar açacak’’ diyor. Dinleyenler, Okuducu'nun ortaya koyduğu görüş ve değerlendirmelerle CHP'nin 'dinamosu' olduğunu söylüyorlar.

Spor salonunu dolduran 2000 kadınla dışarda bekleyen bir o kadar erkeğin dinlediği Genel Başkan Deniz Baykal, şöyle sesleniyor:

‘‘Biz kadınların oyunu almaya çalışmıyoruz, kadınlarımızı siyasete katmaya çalışıyoruz. Türkiye siyasetinin kadının oyuna değil, kendisine ihtiyacı var. Kadının anlayışına, değerlerine, aklına, yüreğine, duyarlılığına ihtiyacı var Türkiye'nin... Türkiye, bu potansiyelinin yarısını kullanmıyor...’’

KADINLAR MECLİS'E...

Ardından bir slogan geliyor:

‘‘Yeter! Kadınlar Meclis'e...’’

Baykal, Türkiye'yi bunalımdan bir 'Mehdi'nin, bir 'kurtarıcı'nın çekip çıkaramayacağını anlatıyor: ‘‘Dört duvar arasından çıkacaksınız, Türkiye'nin kaderine el koyacaksınız. Evini zayıf omuzlarında taşıyan kadın, Türkiye'yi de taşımaya muktedirdir.’’

Sloganlar sürüyor:

‘‘Türkiye laiktir, laik kalacak’’, ‘‘İrtica Trakya'dan geçemez.’’

En ilginç pankart da şöyle:

‘‘Şeriat, mafya, molla; Deniz geliyor kendini kolla.’’

Zaten bu pankart ile Baykal'ın Trakya'nın tarım topraklarının talan edilmesiyle ilgili sözleri en çok alkışı alıyor.

CHP'NİN YENİ SLOGANI

DSP'den gelen İstanbul Milletvekili Bülent Tanla'nın yürüttüğü kadın ve gençlik toplantıları, 'İnternet Cafe'ler, Güneydoğu ve Batı'dan 18-30 yaş gruplarının karşılıklı ziyaretleri gibi ilginç projeler, Baykal tarafından Meclis grubundan sonra meydanlarda da anlatılmaya başlandı.

Baykal, yukarıda İspanya'da Sosyalist Enternasyonal'in Globallaşme Kongresi'nin matematiksel formülünü açıklarken şöyle diyor:

‘‘Artık sıra sosyal demokraside, artık sıra CHP'de. Sosyal demokrasiyi çağdaş biçimi ile Türkiye için hazırlıyoruz. Sosyal demokrasinin Türkiye için iki taahhüdü var: Büyüme, kalkınma, refah ve daha iyi paylaşma. Daha iyi zenginlik, daha iyi paylaşma. Her şey büyüyecek ve her şey daha iyi paylaşılacak. Bunu matematiksel olarak ifade edersek simgesi; artı ve eşit (+=).’’

SEÇİMDE SORULAR

Önümüzdeki seçimlerden yüzlerinin akıyla çıkacaklarını söylüyor Baykal... ‘‘Bu seçim, ülkenin bir hukuk devleti olup olmadığını ortaya koyacaktır. Devlet, kendi içindeki güç odaklarının denetimi altında tutsak kalacak mı kalmayacak mı? 14-15 yaşındaki kızlara işkence yapan ve üzerinde devletin üniformasını taşıyan koca koca adamlar bu üniformayı taşımaya devam edecek mi, etmeyecek mi? 'Susurluk'u aydınlatamazsam bana başbakanlık haram olsun' diyenler başbakan olmaya devam edecek mi, etmeyecek mi seçimi olacak. Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık diyenler nerede şimdi? Sürekli aydınlık ararken, bir boşluğa mahkûm olduk. Bunu aydınlığa çevireceğiz.’’

Yani önümüzdeki dönem 'kader seçimi' olacak. Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan'ın çiftliğine giderken bir siyasetçi ‘‘Baykal, siyasetçilerle yumurta tokuşturuyor, önümüzdeki günlere dikkat et’’ diyor.

VE ŞİŞLİ...

İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Kadın Kurultayı'nda bize bir haber veriyor. Gülay Aslıtürk'le ilgili olarak önümüzdeki salı günü TBMM'ye bir araştırma önergesi vereceklerini ve Mesut Yılmaz'a ‘‘Buldun, başkan yaptın... Şimdi de bul ,yargıla’’ diyeceklerini söylüyor.

Kadınlar neden yakınıyor?

İl Kadın Kolları Başkanları, yöreleriyle ilgili olarak şu görüşleri dile getirdiler:

Bursa Uludağ Üniversitesi'nde 37 bin öğrenci okuyor, buna karşın 5 bin kapasiteli yurt bulunuyor. Öğrenciler, tarikat vakıflarının tuzağına düşüyor...

Sakarya'da Nakşibendiler, Fethullahçılar, Kadiriler, Süleymancılar taşımacılıktan tekstilciliğe, gıdadan inşaat sektörüne kadar hızla yükseliyorlar. Özel okulları, dersaneleri, yurtları, hastaneleriyle laik cumhuriyete tehlike oluşturuyorlar. Özel Işık Erkek, Kerime Hatun Kız, Çağ Kız Liseleri'nde öğretmen ve öğrencilerin tamamı tesettürlüdür. Beden Eğitimi dersleri bile kapalı giysilerle yapılmaktadır.

Trakya'da tarım alanlarının amaç dışı kullanımını engelleyecek yasal önlemler bir an önce alınmalıdır. Akarsu ve yeraltı sularını kirletenlerle etkin mücadele yapılmalıdır... Bursa ovasını bitirdiler, Uludağ'ı katlettirmeyeceğiz. Orhaneli Ovaakça şimdi beton bacaya dönüştü.

Balkanlar'dan göç eden binlerce soydaşımız, devletin katkısı olmadan onurlarıyla yaşam mücadelesi vererek ayakta kaldılar. Onları bağrımıza basalım.

Tekstil üretiminde kadın emeği sömürüsüne son verilsin.













Yazarın Tüm Yazıları