Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Sakıp Sabancı bizi unuttu

Yıllarca Akbank'a emek verdikten sonra emekliye ayrılmış kişiyim. Bugün dünya literatüründe önemli bir yeri haklı olarak kazanmış bulunan müessesemiz Akbank'la tabii ki iftihar etmekteyiz. Ancak, Akbank'ı Akbank yapan binlerce Akbanklı'nın yıllarını verdiği ve görev aşkı ile gayret gösterdiği, banka ana sermayesi olan mevduat toplama işini gece-gündüz, köy-kent demeden dolaşarak yapan, Anadolu'yu tarayan bizler ne yazık ki bu 50. yıl gururunu kabullenemiyoruz. Çünkü Akbank'ın bugünkü seviyesine ulaşmasındaki en büyük amil bizleriz. Niçin bizler bu mutlu günde hatırlanmıyoruz? Çünkü reklam yapacak imkâna sahip değiliz. Sen tut ilgili, ilgisiz sosyete mensuplarını işadamlarını topla, vur patlasın çal oynasın esprisiyle 50. yılı kutla... Beklerdik ki binlerce emekli Akbanklı bu mutlu günde hatırlansın, onlara birer mektup gönderilsin, birer küçük hediye verilsin veya birer ikramiye ile gönülleri alınsın.

Zaten yoğun ve yıpratıcı işgücü sebebiyle sağlıkları bozulan ve de aramızda olmayan kimbilir kaç Akbanklı vardır? Patronumuz bu kutsal görevi unutmamalıydı. Bizler böyle 50. yıl kutlamasını ne yapalım!

Hikmet ÇAĞLAYIK-Emekli Akbank

Müdürü-BOSTANCI

Fadıl Bey, takiptesiniz

İSTANBUL Fatih'te oturan Siirtli Mehmet Özçelebi yazıyor: Hemşerimiz Jetpa'Fadıl Akgündüz'den geçen akşam HBB'de, bir otomobil fabrikası kuracağını öğrendik. Bir Siirtli olarak sevinmedik değil. İlanlarında fabrikayı doğuda kuracağını açıkladığına göre inşallah bölgemizde iş olanağı yaratılır. Güneydoğu için açıklanan teşvikleri değerlendirip, doğru kullanır. Bu Malezya otomobillerinin, hiç olmazsa 'atölye' sayılabilecek bir yan sanayiini Siirt'te kurar. Zaten, Siirtliler'in damadı sayılan Recep Tayyip Erdoğan'ın ünlü 'camili, kışlalı, süngülü, miğferli' konuşmasını yaptığı gezisinde bulunup, Siirt'te bir fabrika kurma sözü vermişti.

Ama şunu hatırlatmak istiyoruz; 14 yıldan beri 2.Lig'de oynayan Siirt YSE (Köy Hizmetleri) adlı futbol takımımızın bundan bir süre önce yönetimi Jetpa Holding'in bünyesine geçti. Yıllardır takımın yönetiminde bulunanlar kenara çekildi. Maalesef getirdiği ekip başarılı olamadı.

Hani, takımımızı düşme hattından kurtaracak, Fenerbahçe'den futbolcu getirecektiniz?

Siirt YSE Spor, bir yerde devletin takımı sayılır. Halen futbolcuları Köy Hizmetleri'nden maaş alır, lojmanlarında kalır.

Gazetelerde puan cetveline bakamıyoruz. Takımımız sonuncu, düşme hattında, 3. Lig yolcusu... Fadıl Bey, büyük iddialarla geldi, hiçbir şey yapamadı.

Fazıl Akgündüz Bey, Siirtliler'in kahrolduğunu biliyor musunuz?

(Bu yazıyı yazarken Siirt Mücadele gazetesi postadan çıktı, bir spor haberi, yazdıklarımı ne güzel anlatıyor: 'Siirt YSE 1-Sanko 2... Trilyonun olacağına azmin, inancın olsun, azıcık şansın ve mutlaka ruhun olsun.)

HEM kursları işkencesi

ADANA'da çok sayıda usta öğretici geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı'na fakslar çekerek sorunlarına çözüm istediler. Sorunları özetle şöyle:

Halk Eğitim Merkezi kurslarında çalıştırılan usta öğreticilerin, kadrosuz oldukları için hiçbir sosyal güvenceleri yoktur. Yılda en çok 6-7 ay çalıştırılırlar. Tatil günlerine ait ücretleri kesildiği için SSK primleri 30 gün yerine 13-14 gün yatırılır. Böyle olunca da emeklilik hakkından yararlanamazlar. Bir dönem içinde yatırılan sigorta primi 120 günü bulmadığından hastalık sigortasından yararlanamazlar. Köylerde, mahallelerde açılacak kurslar için usta öğreticiler kendilerine öğrenci bulmak ve kurs yeri kiralamak zorundadırlar. Bunlar haksızlık değil mi? Biraz ilgi bekliyoruz.

Rumları düşünün

SPOR'dan Celal Demirbilek Bulgaristan kökenli Türkleri 'şampiyon işadamları' ilan ediyor.

Kimi kaçtı, kimi zorunlu göç dalgası ile Türkiye'ye özgürlüğe uçtu.

Jivkov yönetiminden sonra demokrasi rüzgârlarının estiği Bulgaristan'a bazıları korkarak gitmiş. Ama bir şey olmamış. Ne de olsa oraları 'baba ocağı...' İlginç yatırımlar yapıyorlar doğdukları yerlerde şampiyonlar.

Darısı bizim Rum vatandaşlara... Onlara da bir iyi niyet gösterisi yapılamaz mı? Kapı açılamaz mı. Veya böyle bir girişim neden yapılmaz?

Jilber PALANCI-Köln/ALMANYA

BAŞESGİOĞLU’NA...

RAMİ Topçular sanayi sitesi önünde park eden -25.2.1998 çarşamba- 97 model siyah Mercedes'in kırmızı plakasının üzerinde ‘77 ZEHİR..’ yazıyordu. Dehşete düşmemek elde değil! Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nün bir bedel karşılığında kişilere 'sattığı' bu sözcük, yoksa bir mesaj mı içeriyor? Böyle sorumsuzlar varken, bunun utancı devlete aittir!













Yazarın Tüm Yazıları