Paylaş
Becereksiz, bilgisiz sağlıksız bir nesil yetiştiriyoruz
İstanbul Şişli ve Ankara Çankaya semtlerindeki ilkokullarda yapılan taramalarda öğrencilerin % 90'ının sağlıksız oldukları tespit edilmiştir. Gözleri bozuk, bacakları çarpık, renksiz, benizleri soluk, dişleri anormal, bağırsakları solucan dolu ve üstelik zekâ özürlü oldukları anlaşılmıştır. Bu varlıklı semtlerdeki çocukların durumu böyle olursa, varın siz diğer semtleri gözönüne alın ve taşraya çıkarak Anadolu'da yaşayan çocukların halini tasavvur buyurun.
Sabahları bir dilim ekmek üzerine eğer sürülmüşse azıcık Sana yağı ve okula uğurlarken de, anne babaların arkasından bağırarak ‘‘Coca Cola paranı cebine koydum’’ diyerek okula gönderdiğimiz çocuklardan siz acaba ne gibi bir randıman bekliyorsunuz.
Çocukları bırakın, büyükleri ele alın. Hangi mevkideki ve hangi görevdeki bir yetkiliden şöyle ahım-şahım bir hizmet görmüşsünüzdür. Mümkün değil. Ne kadar yapılmaması gereken iş varsa bizdedir. Ne kadar yanlış organizasyonlar varsa bizdedir. Bir örneğini söyleyeyim.
Üç grupta emekli maaşı verdiğiniz insanları, tek grupta toplayıp aynı gün emekli fark maaşlarını vermek kadar bozuk bir organizasyon ve bu kadar yanlış bir iş asla olamaz. Emekliler banka kuyruklarında rezil oldular.
Neden... Bütün bu yanlış işlerin tek kaynağı, insan olarak beslenemeyişimizdir. Biz millet olarak beslenmiyoruz. Sadece midemizi dolduruyoruz. Geri kalmışlığımız da bundandır. Avrupa Birliği'ne alınmayışımız da bundandır.
Avrupa'da insanlar yılda ortalama 75-80 kilo et yiyor, 140 litre süt içiyorlar. Yılda kişi başına 250-300 yumurta tüketiyorlar. Bizim yıllık et tüketimimiz kişi başına 15-17 kilo. Süt içmekte dünya sıralamasında en gerilerdeyiz. Yunanistan bile süt tüketiminde bizi ikiye üçe katladı.
Hayvancılığı öldüremezsiniz. Hayvan ve mahsulleri üretimini durduramazsınız. Eğer yaşamak istiyorsanız ve adam gibi insanca hayat sürmek istiyorsanız et, süt ve yumurta üreteceksiniz ve millet olarak da tüketeceksiniz. Hayvancılık hizmetlerini asla ihmal edemezsiniz. Hayali ihracat, köşe dönme, işini bilme, milletvekillerine yazlıklar-kışlıklar yaptırma, pembe koltuklar, saltanatlı salonlar yaptırmaktan daha önemlidir bu milletin beslenmesi... Bu gidişle haberiniz olsun, bazı Afrika ülkeleri gibi açlıkla karşı karşıya kalacağız.
Dumlu DEMİRCİOĞLU Emekli Veteriner Müdürü-BOLU
'İhbar' ettim rezil oldum
Köşenizde Rafet Akdeniz-İzmir imzalı yazıda (16.1.1998) ‘‘Yolsuzlukların önlenmesi için ihbar eden memura zararın bir kısmı ödül olarak verilsin’’ denmiş. Çok güzel, çok akıllı bir öneri... Fakat Rafet Bey nerede yaşıyor? Bir düşünsün!
Bu ülkede yolsuzlukları dosya halinde ihbar eden ve sadece kul hakkı için kıdemini hiçe sayıp gereğini yapan memurlar, maalesef en azından sürülerek mükâfaatlandırılmıştır. Ben bunu yaşadım. Emekliliğimi istedim ve oldum. Rüşvetçilerin iftiraları ile, emekli iken yargılandım ve aklandım. Yani bu ülkede en önemli mükâfaat ‘‘yolsuzluğu ihbar ettiği için yargılanmak ve aklanmanın sevincini yaşamaktır.’’
Bu konuda duyarlı olan herkese teşekkürler.
Arda AKGÜN-Osmangazi/ BURSA
Gökçek haberin olsun; kar yağdı!
GEÇEN pazartesi sabahı Ankara'da başlayan kar yağışı Başkent'i felç etti. Bir günde 170 trafik kazası oldu, onbinlerce insan işlerine güçlerine gitmek için sokaklarda perişan oldu. Halkın perişan olmasında Büyükşehir Belediyesi'nin yolları tuzlamaya saat 07'den sonra başlamasında payı büyüktür. Yani kardan 5.5 saat sonra... Hani sizin icraatınız! Halka hizmet etmek, hakka hizmet etmek değil miydi yoksa? Bu icraatınız değişti de halka eziyet mi oldu.
Muharrem KARABULUT-ANKARA
ATV'ye... Tayfun Talipoğlu'nun hazırlayıp sunduğu 'Yol Hikâyeleri' programının daha uygun bir saatte yayınlanmasını istiyoruz.
Deniz YILMAZ-İSTANBUL
EDİRNE Belediye Başkanı'na... Bayramda Edirne'yi ziyarete gittik, bu arada tarihi ve turistik yerleri gezdik. Selİmiye ve eski camilerin, Kervansaray'ın çevrelerinin bu kadar bakımsız olmasına üzüldük. Edirne'ye yazık etmeyin, güzellikler yaratın ki bu tarihi kente gelenler üzülmesin!
H.KARAMAN-ANKARA
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Komedi anlayışı sululukla iç içe olduğu için bu rolleri artık oynamıyorum.’’
(Tiyatro ve sanatçısı Şemsi İnkaya)
Paylaş