Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER

Muğla Valisi ve Marmaris Kaymakamı'na kutlama yağıyor

Tüm kaçak binalar dinamitle yıkılsın

Arayan okurlarımız, Muğla Valisi Cemil Serhatlı ile Marmaris Kaymakamı Fikret Deniz'i kutluyorlar. Sahili bulunan iki belediye başkanı da sorduğu için, yıkımı nasıl yaptıklarını soruyoruz.

Hem Kaymakam, hem Vali ile konuştuk... Her ikisi de inanılmaz kutlama telefonları almışlar.

Kaymakam Deniz, ‘‘Yıkımla ilgili kararları alan Valimiz'i ben de kutladım, Türkiye'ye ders olması gerekiyor’’ dedi.

Cüretkâr işadamı Ali Pala'nın, Marmaris Söğüt Köyü'nde 100 milyar liraya kıyı şeridine yaptırdığı oteli, aşağıdaki yasalara aykırılıktan yıkılıyor:

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu,

3621 sayılı Kıyı Kanunu,

3194 sayılı İmar Kanunu,

6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet...

Yıkım işini Muğla Özel İdaresi'ne vermişler. Baştan ihale edelim denmiş, ancak dozer ve insan gücüyle yakımın maliyeti 12 milyar tutunca vazgeçilmiş. Köy Hizmetleri Müdürlüğü'ndeki uzmanlar gelmiş, biz dinamitle yıkarız deyince, oluşturulan ekipler, üç gün çalışmış... Geçen cuma günü de dinamitleyerek yıkmışlar...

Tüm maliyet 2 milyar dolayında gerçekleşmiş... Yasaya göre de, Özel İdare bu harcamayı mülk sahibinden alacak..

Muğla Valisi Cemil Serhatlı'ya ‘‘Çevre dostları, okurlarımız sizi kutluyorlar. Öbür vali ve kaymakamlar ile özellikle belediye başkanlarının ders almalarını istiyorlar’’ diyoruz.

‘‘Sevimsiz bir yıkım olayı, pek özeneceklerini sanmam’’ diyor.

Serhatlı'nın gözü doymaz rantçılara karşı verdiği savaş ilk değilmiş... Son iki yıl içinde 22 bina daha yıkılmış...

Türkiye'de belediye başkanının, siyasetçinin koruduğu kaçak binaların bu yöntemle yıkılması gerekmiyor mu?

Ama bütün mesele, İsmet İnönü'nün dediği gibi namuslu insanların da, en az namussuzlar kadar cesur olmaları.

Düşünün, Marmarisli bu işadamına Bayındırlık Müdürlüğü zabıtlar tutuyor, İzmir'deki Koruma Kurulu SİT bölgesinde böyle bir şey yapılamaz diye karar alıyor, valilik iki kez para cezası kesiyor, uyarılar yapılıyor, yine dinlemiyor... Çünkü, DYP'li 'abi'lerinden güvence alıyor. (Defterdarlık, 100 milyar liraya otel yaptıran bu kişinin hesaplarını inceledi mi?)

Türkiye hukuk devletiyse, gelecek nesillere iyi bir dünya, iyi bir ülke ve iyi bir Marmaris bırakmak istiyorsak, mevcut yasaların sonuna kadar uygulanması gerekiyor.

Türkiye'de ilk kez kaçak yapılara karşı bu yöntemi kararlılıkla uygulayan vali ve kaymakamı bizler de kutluyoruz.

Yürek lazım

OKURLARIMIZDAN, Marmaris örneğinde olduğu gibi dinamitlenmesi gereken kaçak ve çirkin yapılar için öneriler bekliyoruz.

Dün okurlarımızdan gelen önerilere göre dinamitlenmesi gereken bölgeler ve kaçak yapılar şöyle gösteriliyor:

ANTALYA Valisi'ne... Kaş'ın SİT alanı Patara'daki Beyhan Oteli.

TEKİRDAĞ Valisi'ne... Çorlu'nun Şerefli sahil bölgesindeki doğa harikası meşelik alan tahrip edilerek oluşturulan çirkinlik abidesi Demirkaya Alışveriş Merkezi... (Burasını Halil Demirkaya'ya satan Mustafa Ersin'i de kınıyorlar.)

SAMSUN Valisi'ne... Kızılırmak deltasındaki kaçak 230 yazlık ev...

(Sahillerimizi ve doğamızı berbat eden bu çirkinlikleri teşhis etmeye devam edeceğiz.)

(Bir örnek: Bursa Valisi Orhan Taşanlar, Bursa Yenişehir Ovası'nda yetkisini kullanarak yıkımlar yapıp, yapılaşmayı engellemeye başlamış bile...)

Hacettepe ‘komutanı’ sert yapıyor

16 Ocak Cuma günü Beytepe Kampusu'nun giriş kapısında yapılan olağan kimlik kontrolleri sonucunda arkadaşımla ben öğrenci olmadığımız için otobüsten inip her zamanki gibi hüviyetlerimizi kapıdaki görevlilere teslim etmeye gittik. Fakat normalde oraya görmeye alışık olmadığımız üniformalı birisi gayet sinirli bir ifadeyle içeri giremeyeceğimizi, bugün kampusa yabancı almadıklarını söyledi. 'Sebep?' diye sorunca da 'Sebep yok. Canım bugün öyle istiyor' diye cevap verdi. Üniversitenin kendi güvenlik görevlileri bile orada ‘Komutanın emri böyle’ diyerek ne kadar aciz olduklarını gösterdiler.

Şaşkın bir halde geriye döndük. Okula gitme amacımız sadece kütüphaneden yararlanmaktı. Bizden başka yatay geçiş için gelenler, okulun yurdunda kalan arkadaşını ziyaret etmek isteyenler, misafir öğrenci gibi atölyelerde çalışmaya gelenler de kapıdan geri çevrilmiştir. Ve bunun sebebi de yoktu, mantığı da... O halde rektöre,‘‘Olaydan haberiniz var mı? Orası gerçekten üniversite midir? Yoksa, biz bundan sonra kışla veya cezaevi diye mi tanımlayalım?’’ diye sormak gerekir.

Kamil DAĞ-ANKARA

Hadi ordan!..

HASAN Ekinci'ye.... Susurluk raporu konusunda Kanal D'de diyorsunuz ki:

- Devlet sırrını açıklamakla suç işliyorsunuz.

Biz de size Genel Başkanınızın ağzıyla, sizin anlayacağınız dilden vatandaş olarak diyoruz ki:

- Hadi ordan... Hadi ordan!..

S.N.AYDEMİR-İSTANBUL

MİMARLARIN UYARISI

‘‘İstanbul Park Otel, Gökkafes, Swissotel, Conrad vb. kent ve hukuk suçu abidelerini yaratan 1983-88 yılları arasında ilk 'Turizm Merkezleri' darbesinden sonra ikinci bir saldırıyla sarsılıyor. İstanbul SİT alanlarındaki 'ayrıcalıklı araziler', özel imar hakları getirilmek üzere, 6.1.1998 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile 'Turizm Merkezi' ilan edildi. Demek ki, İstanbul, Turizmi Teşvik Yasası'nın yeni bir saldırısı ile bir kez daha yağmalanacak.’’

(İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi)

---