Yeni ilçeler göz kamaştırıyor

İstanbul’da üç yeni ilçe imar rantı açısından göz kamaştırıyor. Çekmeköy, Arnavutköy ve Ataşehir...

Kadıköy yakasında Alemdağ, Taşdelen ve Ömerli beldeleri ve köylerinin katılımı ile oluşturulan Çekmeköy, B2 arazisinin en yoğun olduğu coğrafyaya sahip olacak; aynı zamanda da Anadolu yakasının en büyük ilçesi olacak. Çekmeköy’e dahil edilen ve tarım alanlarının yoğunlukta olduğu Reşadiye, Hüseyinli, Sırapınar ve Koçullu köylerinin, 3. köprünün sınırlarında kalması da dikkat çekti.

Kadıköy, Ümraniye ve Üsküdar’dan koparılan mahallelerle yeni oluşacak Ataşehir ilçesi sınırlarında önemli büyüklüklerde ’kentsel dönüşüm’ alanları da bulunuyor. Bankaların getirileceği bölgenin, Ataşehir’e verilen bölgenin onda biri oranında olduğu belirtilerek "Burada imar hareketlerine dikkat etmek gerekiyor" diyor bir mimar dostumuz. Bir bilgi daha veriyor:

"AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Pabuçcu, Gaziosmanpaşa’dan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeliğinde bulunmuştur. İl Başkanlığında da ilçe oluşumlarındaki çalışmanın başında bulunmuştur.

Sarıgazi, Samandıra ve Yenidoğan beldelerinden ’Sancaktepe’ ilçesini oluştururken, AKP’lilerin tepkisini de yeni bir isim koyarak söndürmeyi becerebilmiştir. CHP ve ANAP’lı belde ve belediyeler ’doğranırken’, bugün çevresinde 500 bin nüfus oluşan Kurtköy’den bir ilçe oluşturmamıştır.

Çünkü, AKP’nin elindeki Maltepe, Kartal ve Pendik’ten parça kopartmak istememiştir. Belki de, Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya’nın gücünden ötürü bu ilçelerin E-5 üzerindeki coğrafyasına dokunamamıştır."

Avrupa yakasına gelirsek... Merkez nüfusu 27 bin olan Çatalca tam doğrandı. 85 yıllık Hadımköy (geçmişin nahiyesi) ile CHP’li Durusu (Terkos) Arnavutköy’e bağlandı. Durusu’nun Balaban ve Baklalı köylerinde büyük araziler üzerine kurulan ’Selamet’ köyleri var. Süleyman Mercümek’in kurduğu bu köylerin imarlarının çıkması büyük önem kazanıyor. İlçeliği bekleyen Hadımköy’ün, büyük bir sanayi potansiyeline ulaştığı belirtilirken, Arnavutköy’e bağlanması büyük bir tepki uyandırdı. Aynı şekilde Çatalca’ya 8 km. uzaklıkta otoban üzerinde Bahşayiş köyü 48 km uzaklıktaki yeni kurulacak Arnavutköy ilçesine bağlandı. (Bu beldede AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in villası var.) Çatalca’dan koparılan Muratbey beldesinin de mahalle olarak Büyükçekmece’ye bağlanması bir başka tepki nedeni oldu.

FATİH’LE BİRLEŞMEYE HAYIR

PARTİLERİN ilçe başkanlarının oluşturduğu ’Eminönü’nü Yaşatma Platformu’ yayınladığı bir bildiriyle, ilçelerinin Fatih ile birleşmesine karşı çıktı ve "Dünya başkenti mahalle olamaz" denildi. Beceriksiz yönetimler nedeniyle nüfusun 50’den 30 bine düşmesinin, Eminönü’yü mahalle yapma gerekçesi olamayacağı belirtilen açıklamada "Bu karar kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını gözetenlere hizmet etmektedir. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan edilmesinde en büyük etken tarihi mirasıyla Eminönü’dür" denilerek bugün Büyükşehir Belediyesi önünde 14.00’te bir protesto gösterisi yapılacağı bildirildi.

Yalama işler

İKTİDAR, YÖK’e ’komiser’ atıyor, sonra geri çekiliyor.

Ordumuz, K. Irak’a gidiyor, iktidar kendisini geri çekiyor.

Harekat gaipten haber alınmış gibi aniden sona erdiriliyor.

Türkiye’nin başına ’çuval’dan sonra ’türban’ da geçirilirken, neler olduğunu kimse anlayamıyor.

Genelkurmay konuya açıklık getirmek zorundadır.

Erdoğan, Bakatoğlu sülalesinden

BAŞBAKANLIK Osmanlı Arşivi uzmanı Muhammet Safi ’Rize Tahrir-i Öşür Envanteri’ adıyla bir kitap yayınlamış, kitabında orijinal metinler de ortaya koymuş... ’Aksiyon’ dergisine göre, envanterde 1850 yılında Rize’de öşür (toprak mahsullerinden ödenen vergi) ödeyen 1682 aile bulunuyor. Kitapta, Rize kökenli olan Tayyip Erdoğan’la ilgili az da olsa yer alan bilgiler, Başbakan’ın, bazı kitaplarda iddia edildiği gibi karışık bir kökenden ziyade Türk kökenine işaret ediyor. "Rize’de de Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi yerleşim yerlerinin hemen hepsi cumhuriyetten sonra yeniden adlandırılmış. Erdoğan’ın köyünün eski ismi Pulihoz; bugün Dumankaya olarak biliniyor." Kitaptaki bilgilere göre Başbakan Erdoğan, Bakatoğlu sülalesinden. 1831 nüfus kayıtlarından yola çıkarak ailenin önde gelen isimleri dikkatle incelendiğinde Bakatoğlu sülalesinin 1760-70’lere kadar dayanan Rizeli bir aile olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Muhammet Safi kitapta, Bakatoğlu sülalesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: "Bu ailenin 1600’lerden beri burada yaşayan sair aileler gibi yerli, yerleşik, köklü, Müslüman ve Türk bir aile olduğunun aksini söyleyecek hiçbir belge ve kayıt yoktur. (...) Bakatoğlu sülalesi 1934 soyadı kanunu ile Erdoğan soyadını tercih etmiş."

Tayyip Erdoğan’ın geçmişteki bazı konuşmalarında "Ben de Gürcüyüm. Ailemiz Batum’dan Rize’ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir, eşim Siirtli, Türk değil Arap" diye konuştuğu biliniyor.

Biliyor musunuz

KADIKÖY’de 45 dönümlük Meteoroloji alanın yerinde Taşyapı’nın, Büyükşehir’de imar plan tadilatı ile 156 m yüksekliğinde 4 blok için yapımını için hafriyat işlemine 7 iş makinası ve onlarca kamyonla başlanırken, Kadıköy Belediyesi ve Mimarlar Odası’nın yürütmeyi durdurma kararlarına karşılık hiç bir müdahalenin olmadığını...

KADIN Araştırmaları Derneği’nin düzenlediği ’3 Devrim Yasası’nın kabulünün 84. yılı nedeniyle düzenlediği ’Türban Sarmalında Laik Hukuk ve Laik Eğitim’ konulu toplantı bugün İTÜ Maçka Yerleşkesi’nde. Konuşmacılar; Necla Arat, Aysel Çelikel, Süheyl Batum, Mustafa Gazalcı, Yekta Güngör Özden, Özdemir Özok.