Yeni anayasa ve 1921 Anayasası ruhu

Dünkü grup toplantısında, herkesi ‘işbirliğine’ davet etti. Onlar-bunlar diye diye bugünlere geldi ama bugün, ‘toplumsal sözleşme’ için kimseyi dışlamıyor, en azından görüntü öyle.

Ortak noktaların varlığından bahsediyor, farklı düşünceler için de bir uzlaşma süreci öneriyor.

Cumhur ittifakı üzerinden bütün Türkiye’ye ayar vermekten vazgeçmiş bir hali yok ama anayasa konusunda paydaş görünenlere çiçek atıyor, tatlı sos olarak da Cumhuriyet’in yüzüncü yılına vurgu yapıyor.

Özetle, muhalefete “Zamanının en modern devlet projesi olan Cumhuriyet, muhtelif denemelere rağmen şöyle dört başı mamur bir anayasa yapmayı beceremedi, biz cumhur ittifakı olarak bu işe sıvandık, bir el atın” demeye getiriyor.

Sanırsınız, ‘aküsü boşalmış bir araba’ koca Cumhuriyet, elbirliği ile yokuş aşağı vurdurulup çalıştırılacak.

Adalet Bakanı, “1921 Anayasası’nın ruhu ile Cumhuriyet’i taçlandıracağız; her inancın, her anlayışın yansıtıldığı bir toplumsal sözleşme” müjdesini vermiş!

Tarih konusunda bir yanılgı var gibi, neden 1924 (Cumhuriyet sonrası) Anayasası değil de Cumhuriyet öncesi 1921 Anayasası referans alınıyor net değil, ayrıca madde içerikleri bakımından, hedeflenen uzlaşma ve bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hiç alakası yok.

- İcra kudreti ve teşri selahiyeti; milletin yegane ve hakiki mümessili olan TBMM’de tecelli ve temerküz eder. (m. 2)

- Türkiye Reisicumhuru Devletin Reisidir. Bu sıfatla lüzum gördükçe Meclise ve Heyeti Vekileye riyaset eder. (m. 11)

Yani icra kudreti, tek kişi olan reisicumhurda değil, mecliste bulunuyor.

Son kamuoyu araştırmalarına göre tek kişilik yürütme, bugün artık halkın büyük çoğunluğu tarafından ‘işlevsiz’ olarak değerlendiriliyor.

Cumhur ittifakı paydaşları ise “Vazgeçmeyiz” diyorlar, nasıl bir uzlaşma olacağı hem belirsiz hem de imkânsız!

1921 Anayasası madde 2’de, 1923 yılında yapılan değişiklik ile “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır”, düzenlemesi yapılmış. Tabii daha sonra ‘laiklik’ benimsenmiş ve anayasamıza girmiş. 1921 Anayasası’na geri dönülecekse ve Cumhuriyet’in yüzüncü yılına denk getirilmek istenen de bu ise eğer, bu amaç uzaya gitme amacı ile örtüşüyor.

Ceyda KAZANCI

3 ÇOCUK TAMAM DA DESTEK VAR MI?

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, 2021 Yılı YKS sınav ücretlerine yapılan yüzde 28.5’lik zammın öğrenci ve aileler üzerinde yaratacağı mağduriyeti Meclis Genel Kurulu’na taşıdı ve “Üç sınavın bedeli, asgari ücretin en az yüzde 9.5’i. Aileler nasıl ödesin? Binlerce öğrenci sınava giremeyebilir” uyarısında bulundu. Bu kadar yüksek sınav ücreti talebinin ‘vicdansızlık’ olduğunu ve sınav ücretlerinin asgari ücretle geçinen bir aile için ödenemez miktarlara ulaşabildiğini belirten Başevirgen, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı sürekli olarak ‘En az 3 çocuk yapın’ diye çağrıda bulunuyor. Ancak ailelerin, çocuklarının zorunlu masraflarını rahatlıkla karşılayabilmesi için bir destekte bulunmuyor. 2019’da 50, 2020’de 70 TL olan YKS sınav ücreti, bu yıl 90 TL’ye çıktı. Asgari ücrete yüzde 21 zam yapılırken, sınav ücretlerine yüzde 28.5 zam geldi. İşinden, aşından olmuş vatandaş bu parayı nasıl ödesin? Şirketlerin milyonlarca lira borcunu silebiliyorsanız, öğrencilerden de sınav ücreti almayın.”

‘ASTRONOT’ İÇİN TÜRKÇE KARŞILIK ‘UZAY ADAMI’ OLARAK ZATEN VAR

"1969’da Ay’a ilk insanlı gidişten bu yana uzay gemilerini yöneten astronotlar için Türkçe’de ‘uzay adamı’ terimi kullanılmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunmasını istediği Türkçe karşılık, ‘uzay adamı’ olarak zaten vardır.”

Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, bu konuda “1950 yılında başka gezegenlerde yaşam olasılıklarını inceleyen, bu arada yakın zamanda Ay’a gidileceğini Yeşilgiresun gazetesinde ‘Merih Meskûn mu?’(Merih’te/Mars’ta Hayat Var mı?) başlığıyla yayımlanan yazı dizisinde belirtmiştim” hatırlatmasını yaptı ve şöyle dedi:

‘Astronot’, Grekçe ‘astron’ (yıldız) sözcüğü ile ‘–nautês’ (denizciliğe, gemiciliğe ilişkin) ekinden türetilmiş, Fransızca ‘astronaute’ sözcüğünün Türkçe okunuşudur. Artık pek kullanılmayan ‘kozmonot’ ise, ‘cosmos’ (evren) sözcüğü ile ‘–nautês’ ekinden türetilmiş, Fransızca ‘cosmonaute’ sözcüğünün Türkçe okunuşudur. ‘Astronot’, yıldızlara giden geminin ya da uzay gemisinin kaptanı/pilotu veya yolcusu; ‘kozmonot’, evren yolculuğuna çıkan geminin kaptanı/pilotu veya yolcusu anlamındadır. Uzayla ilgili bilim kurgu filmlerinde daha çok ‘kaptan’ sözcüğü kullanılmıştır.

1969’da Ay’a ilk insanlı gidişten bu yana uzay gemilerini yöneten astronotlar için Türkçe’de ‘uzay adamı’ terimi kullanılmıştır. Önce gazetelerin kullandığı ve halkın benimsediği bu sözcük, Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı Türkçe Sözlük’te hem ‘astronot’, hem ‘kozmonot’ sözcüklerinin karşılığı olarak yer almaktadır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunmasını istediği Türkçe karşılık, ‘uzay adamı’ olarak zaten vardır.”

GÜNÜN SÖZÜ

BİRLEŞİK Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık diyor ki: “TÜİK’in işsizliğin düşmesi açıklaması inandırıcı değildir. TÜİK’in topladığı ve yayımladığı verilerin emekçilerinin gerçekleriyle uyuşmadığının farkındayız. TÜİK, PR çalışması yapmaktan vazgeçmeli ve verileri topladığı marketleri açıklamalıdır.”

AÇIKLAMA

BIG Chefs’ten, dünkü ‘BELTUR’a Big Chefs’ten genel müdür’ yazısına yapılan açıklamada “Yazıda adı geçen Osman Cenk Akın, 31 Aralık 2019 itibarıyla Big Chefs CEO’luk görevinden ayrılmıştır ve Big Chefs ile hiçbir organik bağı kalmamıştır” denildi.