Yatırım boşuna gitmesin

Bir Ankaralı olarak bu açıklamadan son derece memnun olmakla birlikte yapılacak yatırımın ve harcanacak paranın heba olmaması için bu yatırımdan önce çaya kanalizasyon atıklarının akmamasını sağlamak gerekir. Çaya kanalizasyon atıkları akarsa derenin kenarında değil çay içmek yakın yerlerde evlerde kokudan oturmak dahi mümkün değildir. Bu durumdan iskan sahipleri senelerdir şikayetçidir. Yapılacak harcamanın boşa gideceği de aşikardır.
ÇÖZÜM
BAKAY Projesinin tam anlamı ile bitirilmesidir. (1996 yılında bitirildiği ilan edilmiştir.)
1989-1994 yılları arasında (Murat Karayalçın’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemi ) kanalizasyon ana planı yapılmış ve yapımına başlanmıştır. (BAKAY Projesi) Projenin 1996 yılında bitirildiği sonraki yönetim tarafından kamuoyuna açıklanmıştır.
BAKAY Projesini konuya yabancı olanlarında anlayabilmesi için şöyle özetleyebiliriz:
Ankara şehri havzası üç büyük vadi üzerine kurulmuştur. (Çubuk vadisi, İmrahor vadisi, Kayaş vadisi) Bu üç vadideki dereler daha sonra birleşerek Ankara Çayı adını alır ve kentin batısından akarak Sakarya Nehri’ne ulaşır.
Bu projeye göre, Ankara’daki yerleşim yerlerinden toplanan atıksular, cadde ve sokaklardaki kanalizasyon boruları ile üç vadinin ve Ankara Çayı’nın sağlı sollu iki tarafına döşenen kanalizasyon ana şebekesine ulaştırılır. Bu kanalizasyon hatları vasıtası ile Sincan-Yenikent’in batısında yapılan pissu arıtma tesisine ulaştırılarak arıtılır ve tekrar Ankara Çayı’na akıtılması şekilde özetlenebilir.
‘BAKAY’ Projesinin amaçlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz.
- Kentin atıksu sorunları bitecek,
- Yağmur yağdığında şehir içi yollarda ve alt geçitlerde toplanan ve şehir trafiğini olumsuz etkileyen su birikmeleri ortadan kalkacak,
- Lağım deresi şeklini alan Ankara dereleri temiz akacak, ve çevreye ve kente verdikleri çevre zararları önlenecek,
- Sakarya Nehri’nin yüzde 50 kirliliğini oluşturan Ankara Çayı’nın suyunun arıtılması ile bu olumsuzluk giderilecek,
- Adı geçen akarsuların etrafındaki sebze ve meyve bahçeleri bu derelerden akan atık sularla sulanmaktadır. Bu vadilere atıksuyun akıtılmaması, meyve ve sebzelerde insan sağlığı için tehlike oluşturan bu durumun ortadan kalkması sağlanacaktır.
Bu projeyi hayata geçirmek için Dünya Bankası’ndan ve Almanya’dan krediler alınmıştır. Projeye 600 milyon ABD doları harcanmıştır amma; maalesef Ankara’nın dereleri hala kanalizasyon deresi şeklinde akmakta, bilhassa yazın o çevrelerde oturanlar pis kokulardan rahatsız olmakta, Sakarya Nehri’nin yüzde 50 kirliliğini oluşturan Ankara Çayı’ndaki bu olumsuzluk kısmen giderilse de devam etmektedir.
Bunun nedeni projenin bittiğinin ilan ediliği 1996 yılından beri hiç atıksu akmaması gereken derelere hala atıksu akmakta olmasıdır.
Öncelikli olarak derelere pis su akışının önlenmesi gerekir. Dere yataklarının ıslahına ondan sonra başlanmalıdır. Aksi durumda yapılacak harcama boşa giden bir harcama olacaktır. Yillardır yapmış olduğumuz çeşitli uyarılar dikkate alınsa idi ve ASKİ görev alanı dışındaki yatırımlar yerine bu işlere yıllar önce başlamiş olsa idi bu sorun çoktan giderilirdi.
Şükrü BARUTÇU-ASKİ Eski Genel Müdürü

2 bin kişilik iftar yemeği

KIRIKKALE Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle il idarecileri, siyasetçiler, esnaf ve vatandaşlar iftar sofrasında buluştu.
Gök Düğün Salonu’ndaki iftar programına katılanlar Belediye Başkanı Veli Korkmaz tarafından kapıda karşılandı. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı iftar sonrası İl Müftüsü Osman Şarklı tarafından dua edildi.
Belediye Başkanı Korkmaz ise yaptığı konuşmada ramazan ayının önemine değinerek, birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmek için toplu iftar geleneğini sürdürme çabasında olduklarını söyledi.
Yemeğe katılan AK Parti Milletvekili Vahit Erdem ise Kırıkkale’nin her konuda olduğu gibi iftar organizasyonlarına da duyarlı olduğunu kaydetti. Erdem, Kırıkkale’nin birlik beraberlik içinde her geçen dönem daha da büyüdüğünü kaydetti.
Bu arada iftar programı sonrası düğün salonu önünde toplanan bir grup esnaf, yeni pazar yerinde belediye tarafından kendilerine haksızlık edildiğini öne sürerek, sorunlarını Vahit Erdem’e iletmek istedi. Kalabalığın dağılması için uyarıda bulunan zabıtalarla esnaf arasında bir süre arbede yaşandı. Bölgeye sevk edilen polis ekiplerinin müdahalesiyle tartışma sona erdi.

Otopakta yeni oyun

BAHÇELİEVLER 3. ve 7. caddelerinin otopark hizmetinin bir firmaya verilmesiyle bu caddelerde oturanların park sorunu başladı. İnsanlar kendi evlerinin önüne araçlarını park edebilmek için ücret ödemek zorunda bırakılıyorlar. Evimizin altında dükkanlar var, alışveriş için kısa bir süre bırakmak isteseniz bile hemen gelip park ücreti alınıyor. Esnaf da müşteri kaybediyor.
20 yıl önce de Belediye Mithatpaşa ve Meşrutiyet caddelerinin park hizmetini böyle firmaya kiraya vermişti, vatandaşın şikayetçi olması üzerine uygulamadan vazgeçildi. Şimdi 20 yıl önceye hep ‘geriye’ mi gideceğiz...
Kazım ÖZEKİCİOĞLU