YAŞ tasarısı ayrımcıdır

BUGÜN (dün), Milli Savunma Komisyonunda görüşülen ve AKP’nin istediği gibi komisyondan geçen YAŞ tasarısı günahkar ve ayrımcıdır.

Haberin Devamı

Sayın Başbakan, şahsınızın referandum kampanyasındaki en vurgulu söylemi darbelerle hesaplaşma üzerineydi.
Referandum kampanyasını başlattığınız parti grup toplantısında, darbelerle hesaplaşmaya, darbelerin açtığı yaraları sarmaya söz verirken ağlamış, milletvekillerini de ağlatmıştınız.
Gözyaşlarıyla ıslanan kampanya, Türkiye siyaset tarihine geçecek bir başarıyla sonuçlandı, partinizin önerdiği Anayasa değişikliği %58 oyla kabul edildi.
Evet oylarının oranı, darbelerle hesaplaşma sözünü ciddiye alanların katkısı sayesinde tahminlerin üzerinde çıktı.
Ne ki, darbelerle hesaplaşmaya, darbelerin açtığı yaraları sarmaya söz veren siz ve partiniz verdikleri sözü bir daha hatırlamadılar. Ne darbelerle hesaplaşmanın yasal zemini hazırlandı ne de darbelerin açtığı yaralar sarıldı.
Darbelerin açtığı yaralardan biri de, 3 bin dolayında ordu mensubunun, haklarında hiçbir mahkeme kararı olmadan, salt görüş ve inançlarından dolayı, Üçlü Kararname ya da Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla mesleklerinden atılmalarıydı.
12 Mart 1971 darbesinden sonra 450 dolayında asker ikili kararnameyle.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra 573 subay astsubay ve 447 askeri öğrenci üçlü kararnameyle. 900’ü 28 Şubat 1997 sürecinde olmak üzere toplam 1626 asker YAŞ kararıyla.
(...)
Devlet, hükümet ve parlamento, 1971, 1980 ve 1997 darbelerinin mağduru askerlere karşı açıkça ayrımcı davrandı.
Sayın Başbakan... Mevcut tasarı, bu haliyle mağduriyet istismarcısı bir tasarıdır.
Hükümetin hazırladığı tasarı, apaçık mağduriyet istismarıdır, ayrımcılıktır, referandum kampanyasında verilmiş sözlerin çiğnenmesidir.
Eyüp BOZKURT- 12 Eylül sonrası yargı kararı olmaksızın Üçlü kararname ile resen emekli jan. Tğm.

Bu nasıl hizmet?


TRABZON’dan bir dergi paketi bekliyordum. MNG Kargo ile gönderilen paket, on günlük maceralı bir yolculuktan sonra bana ulaştı. Ama tümüyle ‘rastlantısal’ olarak... Çünkü beklediğim kargo, adresime değil, mahalledeki bakkala bırakılmıştı! Üstelik, eve herhangi bir bildirimde bulunulmadan...
Durumu araştırdım: Paket, 4 Şubat’ta KTÜ yerleşkesinden MNG Kargo’ya verilmişti. İrsaliyeli Fatura’da (EA, No. 734559) kaydı vardı.
Ertesi gün ev adresime teslim edilmesi gereken gönderi, 14 Şubat günü, o da tamamen apartman görevlimizin uyanıklığı sayesinde elime geçti.
İnanılır gibi değil ama gerçek şu: Günlük alışveriş için mahallemizdeki markete giden apartman görevlimiz, orada benim adımın yazılı olduğu bir paketi görünce alıp eve getirdi. Böylece, günlerdir beklediğim paketin adresimize hiç uğramadan markete bırakıldığını öğrenmiş oldum! Bu ciddiyetsizliğin hesabını sormak için MNG Kargo’nun ilgili Dikmen Şubesi’ni aradım. Telefona çıkan görevli, beni dinledikten sonra, yapılan yanlışlıktan dolayı özür diledi ve “O çalışanlarımızı, bu tür şikâyetlerin yoğunlaşması üzerine zaten birkaç gün önce işten çıkardık!” dedi. Bu yanıt bile firmanın elemanlarını seçerken ne denli özensiz davrandığının kanıtı değil mi?
MNG Kargo, tanıtımlarında ‘İlkleriyle Türkiye’nin dört bir köşesine hizmet etmeyi ilke edinmiştir” diye övünüyor. MNG’nin açılımını da şöye sloganlaştırmış: ‘Memnuniyetiniz Neyi Gerektiriyorsa...’
Memnuniyetten vazgeçtik, göndericiden teslim aldıkları kargoyu zamanında gerçek adresine ulaştırsınlar yeter!
Attila AŞUT

Yazarın Tüm Yazıları