Yanacak can mı kaldı Metin Kilci Beyciğim

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci buyurmuşlar ki; “İçerde lüzumsuz yanan odanın elektiriğinin kapatılmasını teşvik etmek için oradaki fazla yanan elektirik(tüketicinin) kendisinin canın acıması lazım.” (Hürriyet, 18.1.2010, s: 13)

Haberin Devamı

Dar gelirli ve emekli olarak bizler genelde mecburiyetten sarfiyatsız ampullerle ve tek odalara sıkışarak oturuyoruz. Aldığımız maaş ve verilen zamla (!) takdir edersiniz ki, daha fazla elektirik tüketmek gibi bir lüksümüz olamaz. Ayrıca çeşitli kurum ve kuruluşlarda yönetim kurulu üyelikleri ve en üst düzeyde maaş almadığımız için de tasarrufa özen göstermekteyiz.
Her ne kadar elektiriğin bir medeniyet göstergesi olduğu ifade edilse de, içinde bulunduğumuz durum itibariyle medeniyetin bu nimetlerinden faydalanamamaktayız. Öyle zannediyorum ki Müsteşar Kilci, Ocak 2010 yılı elektirik faturalarını görmüş olsaydı canımızın nasıl yandığnı fark edebilecekti.
Aralık ayı faturaları ile Ocak ayı faturası arasında %20 ila %40 arası tutar artışı olduğu görülmektedir. Aynı mevsim ve aynı şartlar devam etmesine rağmen çevremizde yaptığımız bir araştırmada tüm elektrik abonelerinin faturalarının Ocak ayı itibariyle çok yüksek olduğu gözlenmektedir. Öyle zannediyorum ki bu artış tüm Ankara’lı tüketicilerde de aynıdır. Özelleştirilen sayaç okumasından mı veya başka bir nedenden mi kaynaklandığı bilinmemektedir. Oranların değişmediği aksine bazılarında düşüş olmasına rağmen tüketim miktarının tüm faturalarda artmasının nedenini anlamakta zorluk çekmekteyiz.
Vatandaşın canını gizlice acıtmaya devam eden ve “Beni bu sözler antipatik hale getirir” diyen Kilci’ye son sözüm; işçinin, memurun ve emeklinin canımı kaldı ki acıtacaksınız diyorum.
? E.M.

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

‘Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olamazsa, insan da acı çekmeden olgunlaşamaz.’
(Confucius)

Tek amacımız:  “Önce insan”

SAĞLIK Bakanlığı müşaviri Osman Güzelgöz ‘Tam Gün eylemi’ (18.1.2010) başlığı ve ‘sağlık çalışanları’ imzasıyla yayımlanan yazıda, bahsedilen uygulamanın getirdiklerine dair bazı eksiklikler ve yanlış bilgilerin olduğunu tespit ettik, diyor.
Tasarı üzerinde yer alan bilgileri şöyle özetliyor Güzelgöz:
“Tam Gün Yasası ile kamu sektöründe tam gün çalışma teşvik ediliyor ve verimliliği artıracak düzenlemelere yer veriliyor.
Sağlık alanı dışındaki diğer öğretim elemanlarının tüm gelir getirici faaliyetlerini döner sermaye üzerinden yapmaları teşvik edilerek, yasal zeminde daha fazla gelir elde etmelerinin yolu açılacak.
Sağlık personelinin mesai saatleri dışında çalışmaları halinde kendilerine ek ödeme yapılarak daha fazla gelir elde etmesi sağlanacak.
Sağlık Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki işbirliği geliştirilecek.
Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin ilgili birimlerinde yürütülen hizmetler için, Bakanlık ve üniversitelerin işbirliğinin önü açılacak. Bu suretle, sayıca yetersiz olan sağlık personelinin üzerindeki iş yükü adaletli ve dengeli hale gelecek.”

Haberin Devamı

Asgari ücrete mahkum olduk

“ÇANKAYA Belediyesi kuruluşu olan Belde AŞ çalışanlarıyız ve Çankaya Belediyesi’nin çeşitli bünyelerinde işçi olarak görev almaktayız.
Sayın Başkanımız Bülent Tanık’a sesimizi duyurmak istiyoruz.
Yaklaşik iki yil önce göreve başladığımız bu kurumda, yanyana çalıştığımız ve aynı görevleri paylaştığımız kadrolu işçi arkadaşlarımızla aramızdaki maddi uçurum, sürekli sosyal adaleti ve eşitliği vurgulayan bir partinin söylemleriyle bağdaşıyor mu?
Kurumda çalışan kadrolu işçiler her türlü sosyal haklardan ve yardımlardan faydalanmakta ve aylık maaşları yaklaşik 2500-3000 TL arasında
değişmektedir. Fakat üvey evlat konumunda olan biz Belde AŞ işçileri hiçbir sosyal hak ve yardımdan faydalanamamakta ve sadece asgari ücretle çalıştırılmaktayız.
Günümüzde Tekel işçilerinin asgari ücretle çalıştırılmak istenmesine karşı grevlerde desteğe giden CHP milletvekilleri ve il başkanlarını Çankaya Belediyesi işçileri olarak canı gönülden destekliyor ve biz üvey evlatlarını unutmamalarını ve bize de diğer işçi arkadaşlarimiz gibi sahip çıkmalarını ve bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için bize destek vermelerini buradan talep ediyoruz.”

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

ODTÜ Mezunları Derneği’nin gerçekleştirdiği ‘Okula Yüz Verin (100 TL’ye Okul) Projesi’ kapsamında yapılacak ODTÜ Mezunları İlköğretim Okulu’nun temelinin 23 ocak Cumartesi 13.00’de atılacağını (www.okulayuzverin.org)...

Yazarın Tüm Yazıları