‘Welcome Turkey to Europe!’

TÜRKİYE AB Karma Komisyonu Eşbaşkanı Hollandalı Yeşiller Partisi’nden Joost Lagendijk, Conrad Oteli’ndeki Türk siyasetçilerine verilen kokteyldeki konuşmasını böyle bitiriyordu:

Haberin Devamı

‘Güzel bir metin çıkacak, her iki taraf da mutlu olacak.’

Yani, 17 Aralık’la ilgili kararın olumlu sonuçlandığını bir gece önce müjdelemek istiyordu.

Bu sözleri, davetliler tarafından içten bir şekilde alkışlanıyordu.

Yüzler gülerken, bu saatten sonra Konsey’de sürdürülen görüşmelerden gelen haberler endişe kaynağı olmaya başlıyor.

Kıbrıs konusundaki dayatmalara karşı Tayyip Erdoğan’ın direndiği söyleniyor. Bir AKP’li milletvekili, ‘Merak etmeyin iş çözülecek diyorum’ diyerek çevresini teselli etmek istiyor.

Ortaya atılan çeşitli iddia ve görüşler kafaları karıştırıyor.

Hele 3 Ekim 2005’e dönük tarih, ek protokol, konunun üyelikten başka bir seyir alması konusundaki bilgiler, geleceğe dönük olumlu havayı umutsuzluğa dönüştürüyor.

Gerçekte, görüşmelerin içeriğinden hiç bilgi sızmıyor.

AYŞE TATİLE ÇIKSIN

Haberin Devamı

Brüksel’deki sıcak gelişmeleri, 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a çıkarma yaptıktan sonra Cenevre’de yapılan görüşmelere benzetiyor bir meslektaşımız... Dışişleri Bakanı Prof. Turan Güneş’in, İngiliz meslektaşı Callaghan’a yönelik diplomatik manevraları sırasında ünlü ‘Ayşe tatile çıksın’ sözleri aklımıza geliyor.

30 yıl sonra Kıbrıs’ta gelinecek noktanın bugünden sonra müzakere sürecinde nasıl gelişeceği konusunda farklı yorumlar yapılıyor.

Lobide uykuya dalanlar çoğalıyor.

TSİ 03.25’Te Başbakan Erdoğan yorgun olduğu kadar suratı asık bir şekilde otele dönüyor. Asansöre yönelirken, gazetecilere sadece ‘4.5 saat istirahat edeceğim, sabah yine konseye gideceğim’ diyor. Ancak, kurmaylarıyla çalışmaya devam ettiğini daha sonra öğreniyoruz.

Dış politikayla ilgili bazı gazetecilere göre, ‘Bir konu uzarsa işler olumlu sonuçlanır’.

Ama pazarlıklarda şiddetli bir kriz yaşandığı ortada... Başbakan’ın gündüz milletvekillerine bilgi verirken, Kıbrıs konusunda dayatmalara karşı gerekirse masadan kalkabileceği görüşüne atıf yapıyor bir siyasetçi.

Hatta espriler yapılıyor:

‘Başbakan pilotlarına talimat vermiş, sabah dönüyormuş!’

Bazılarının yürekleri ağızlarına geliyor.

VE SABAH OLUYOR

Sabah oluyor, herkes erkenden ayakta; Başbakan 08.30’da Konsey’e gidiyor

Nitekim dünkü belirsizlik öğleden sonra Başbakan’ın açıklamasına kadar sürüyor.

Karar açıklanmadan Belçika Senatörü Fatma Pehlivan ‘Tamam, bu iş bitti. Korkmayın, burada kimse kaybetmedi; zaman içerisinde hem Avrupa, hem Türkiye hem de Kıbrıs kárlı çıkacak’ diyor.

Tarihi günün anısına bizimle fotoğraf çektiriyor. Hoş geldik Avrupa’ya...

Hacaloğlu: Metin tuzaklarla dolu

BAŞBAKAN’ın Brüksel’e geldiği heyette yer alan CHP milletvekillerinden AB Uyum Komisyonu üyesi Algan Hacaloğlu, gelinen noktanın tam üyelik hedefine kilitlenmiş olan Türkiye için son derece ‘yetersiz’ olduğunu belirterek şunları söylüyor:

‘Taslakta örtülü olarak ikinci sınıf üyelik tanımı vardır. Özellikle belirli konularda kesin kısıtlamaların söz konusu edilmesi ve 31 müzakere konusunun her birine yönelik olarak yeni koşullar getirilecek olması ve metne ek olan Avrupa Parlamentosu kararında, bağlayıcı olmadığı ifade edilmesine rağmen kabul edilemez tuzaklar çoktur. Bu çerçeve içinde Kıbrıs’tan askerlerimizin derhal geri çekilmesi, Ermeni soykırımı iddiası ve sınırın açılması, azınlık dayatmaları, Güneydoğu’daki su rejiminin çevre ülkelerinin ihtiyaçlarına göre planlanması, serbest dolaşım, tarım ve bölgesel kalkınma destekleri alanlarında kalıcı kısıtlamalar gibi AP kararında yer alan konuların, tam üyelik müzakerelerine temel olması kaçınılmaz olması böyle bir üyelik anlaşmasında taşınamaz.’

Hacaloğlu,
hükümetin Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki duruşunu ve beklentilerini AB yetkililerine doğru ve kararlı bir şekilde sunamamış olmasını da şöyle eleştirdi:

‘Erdoğan ve Gül’ün 17 Aralık arifesinde açıkladığı kırmızı çizgiler doğruydu; ancak bunu geç söylediler. Dolayısıyla AB ülkeleri açısından inandırıcı olunamadı. AB’nin getirdiği dayatmacı taslaklara karşı da dik durulamadı.’

Türkiye’nin doğrularını (kırmızı çizgiler) AB ülkelerine anlatabilmesi için ek zamana ihtiyaç vardır. Ancak bundan sonra sağlıklı bir başlangıç yapabiliriz.

İlginç mesaj

CHP’nin muhalif milletvekillerinden Prof. Hakkı Akalın, Türkiye ile ilgili kararın belli olmasından sonra buradaki bir milletvekili dostuna şu mesajı çekti:

‘Dayatılan koşullarda AB’ye hayır, hedefimiz tam bağımsızlık. Yaşasın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti...

O milletvekili mesajı okuduğunda güldü; ‘İşte bizim Hakkı budur’ dedi.

Nas: Erdoğan başarılı ama

ANAP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmiş olan Nesrin Nas da TABA Başkanı olan eşiyle birlikte Brüksel’deydi... Geçen dönemden tanıdığı AP’deki bazı muhalif milletvekilleriyle görüştüğünü söyleyen Nas, ‘Tayyip Bey iyi bir iş yaptı, kişisel kredibilitesini iyi kullandı ve etkili oldu. Ancak bu başarısında sürekli paylaşımcı ve yönlendirici olmadı’ diye konuştu.

‘Ancak’ dedi: ‘Gençlik barış istiyor. Türkiye olarak Avrupalı gençlerle bizim gençlerimizi ve özellikle de Türk kadınlarını bir araya getirerek lobi çalışmaları yapmalıyız, özellikle laik kadınlarımızı tanıtmamız gerekiyor Avrupa’ya. Türbanlıları saklayarak değil.’

Nas, sadece TÜBİTAK ve TOBB gibi kurumların yaptığı çalışmaların yetmediğini belirterek, lobi çalışmalarının çeşitlendirilmesi gerektiğini anlatırken, ’Nerede barolar, tabip odaları, mühendis odaları’ diye sordu.

Yazarın Tüm Yazıları