Paylaş
PAZAR günü Edirne ve dün de Tekirdağ Çorlu... Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok keyifli gördük. Partililer ve seçmenlerle tam bir diyalog içindeydi. Tekirdağ’da emekliler “İki maaş daha...” deyince alkışı arttırıyor; çiftçisi de öyle, taşeron işçisi de...
CHP’nin seçim kampanyasının merkezine ekonomiyi yerleştirmiş olması, Türkiye’de ağırlıklı olarak yaşam tarzı ve kimlikler üzerinden yapılmakta olan ‘kolaycı siyaset’in çözülmesi adına son derece önemli.
Tekirdağ mitingi gösterdi ki; Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’la cepheleşmekten ve AKP’yi eleştirmekten uzak durarak, CHP’nin ekonomik vaatlerini ve yapacaklarını anlatması toplumda karşılık bulmaya başlamış.
Emeklilere iki maaş bayram ikramiyesi, 1500 lira asgari ücret, kredi kartı borçlarının silinmesi, iş garantili eğitim ve aile sigortası özellikle orta ve altı gelir seçmen gruplarında heyecan uyandırıyor.
Bir başka ‘söz’ü de taşeronlaşmanın kaldırılması.
Bunları alt alta toplarsanız kaç milyon ediyor biliyor musunuz?
“Vay nasıl yaparlar?”; 1500 liraya Maliye Bakanı “Zulümdür” diyor ya... Kılıçdaroğlu kendisine “12-13 bin alınca zulüm değil de 1500 mü zulüm oluyor” diye soruyor. Bir alkış ki...
TÜRK VE KÜRT
Kılıçdaroğlu’nun ‘Trakya turu’ özelinde başka bir seçmen dinamiğinin oluştuğunu gösteriyor. CHP’nin sosyal demokrat siyasetinin ve sosyal devletin kuvvetlendirilmesi vaadinin bölgedeki Doğu ve Güneydoğu göçmen gruplarını partiye çekiyor olmasının, partinin geleneksel tabanına mensup milliyetci hassasiyetlere sahip seçmende küçük çapta da olsa MHP’ye bir yönelme meydana getirdiği gözlemleniyor. Bu yönelim 18-25 yaş arası genç seçmen grubunda, özellikle de lise ve altı eğitim seviyesinde yer alanlarda daha fazla...
Çorlu’da, İstanbul’daki İstiklal Caddesi uzunluğundaki Omurtak Caddesi’ndeki esnafla iç içe olması AKP’nin yapamayacağı bir şey; yapsa da kim bilir kaç kişi dayak yemiş olurdu. Sadece iki-üç koruması vardı; o da fark edilmiyordu. Muşlunun “Buradan çok memnunum”, Tokatlının “Biz de Meclis üyesi oluyoruz burada” demesi, Sinoplunun “Bizim memleket artık Trakya” demesi Kılıçdaroğlu’nu çok şaşırtmış olmalı... Onların soruları da ‘vaatler’in ne ölçüde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yolundaydı. CHP lideri göğsünü kabartarak “Hiç endişe etmeyeceksiniz” diye garanti veriyordu.
Tekirdağ’da bütün belediyeler CHP’li; CHP’nin en büyük başarısı burada... Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ile merkez ilçe Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, devlet katkısı olmadan yaklaşık 800 milyon TL’lik bir bütçe ile 9 ilçeye hizmet vermeye çalışıyorlar; nüfus ise 903 bin... Dileğimiz 1. sınıf tarım arazilerinin yağmasının durması... Büyük ölçüde arazi kapatılması karşısında devlet uyumamalı... Albayrak, seçim öncesinde ciddi bir altyapı (bütçesi 120 milyon TL) yatırımına yönelmiş. Tekirdağ’ın çok gariban kaldığını kenti ‘gezerken’ görüyorsunuz. Tekirdağlıların çok sevdiği ‘Kadir Abi’ için, ‘Sabah namazından sonra her gün ilçelere çıkıyor; akşam namazında Tekirdağ’a dönüyor’ dediler. Eczacı Eşkinat’ın bir sözü dikkatimizi çekti. “Parayı doğru kullanırsanız para yetiyor” dedi. Yaptıklarını bir anlatmaya başladı ki... Hangisini not etmek gerekiyor?”
‘ÜÇ KEMALLER’ İSMİ
Ayşen Gruda Tiyatrosu’nu Bitlis’e göndermesi mi, 3. havaalanı nedeniyle ‘mahvedilen’ köylerde beslenen 300 mandanın satın alınarak yöredeki orman çiftçilerine yüzde 75 hibe ile verilmesi mi, Türk ve Alman tarafından 10’ar ressamın sergileri, sahili açması mı (Ünlü Tarsal lokantasını da yıkmış)... Buz pistinde kaymak 3 lira; en başarılılar Roman gençler... Unutmadan söyleyelim; CHP’nin İzmir adayı Özcan Purçu’yu, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra Romanların oturduğu Aydoğdu Mahallesi’ne kaçırmışlar... Bir coşku ki sormayın gitsin. Tekirdağ büyükşehir tamam da, merkez ilçeye neden ‘Süleymanpaşa’ denmiş... Süleymanpaşa tarihte hiç Tekirdağ sınırlarından geçmemiş ki... Eşkinat ‘Üç Kemaller’ (M. Kemal, N. Kemal, Y. Kemal) olsaydı daha çok yakışırdı. Dördüncü Kemal’le de büyük sürpriz yapacaktık diyorlar. Tekirdağ’da 6 milletvekili çıkarılacak.
Tekirdağ’dan ayrılırken Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu ile konuştuk. “Partinizden memnun musunuz?” diye sorduk. “Çok...” dedi. Kılıçdaroğlu, bir kente gitmeden önce orada yaptığı çalışmaların bir özetini Genel Başkan’a veriyormuş. Miting sırasında bir çok CHP’linin kendisine yakınlık göstermesi dikkat çekti. Bir okurumuz yolumuzu kesti; bir AKP’liye Kılıçdaroğlu’nun iki maaşını alır mısın diye sormuş, o da “4 maaş verse de almam, çünkü ben muhafazakârım, müslümanım” demiş. İlginç değil mi?
Kayseri Lisesi 122 yaşında
KAYSERİ Lisesi’nin 122. kuruluş yıldönümünün yarın Kayseri Hilton Oteli’nde kutlanacak.
Çanakkale Savaşı’nda sadece 9 mezun veren Kayseri Lisesi’nin tarihi özellikleri dikkat çekiyor. TBMM, 24 Temmuz 1921’de hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınmasına karar verdi.TBMM toplantıları için hazır duruma getirildi, ancak Sakarya Savaşı’nın kazanılması üzerine bu karardan vazgeçildi.
Lisenin marşını Kayseri’de iki yıl edebiyet öğretmenliği yapan şair Faruk Nafiz Çamlıbel yazar.
Gazi Mustafa Kemal, eşi Latife Hanım’la liseyi ziyaret etti. 1923’te General Kazım Karabekir’in imzasıyla açılan okulun Şeref Defteri’ne lise için düşündüğü şu güzel kelimeleri yazar: “Kayseri Lisesi’ni müdürü ile muallimleri ile bütün talebesiyle cumhuriyetin ateşli, feyizli bir ocağı bulduk.”
Cumhurbaşkanları Turgut Özal, Abdullah Gül Kayseri Lisesi mezunu. Korkut Özal, Yekta Güngör Özden, Mehmet Yazar, Sabahattin Çakmakoğlu, Osman Kavuncu, Göksel Arsoy, Emel Sayın, CHP’nin 17 yıllık efsane il baskani ve İl Kütüphanesi’ni yaptıran kuyumcu Muammer Tekkaya ve daha birçok devlet adamı, sanatçı ve bilim adamı mezunları arasında.
BİLİYOR MUSUNUZ?
İLAD İletişim Araştırmaları Derneği’nce her yıl medya ve iletişim alanında verilen ödüllerin bu yıl iletişim-araştırma dalında ‘Yeni Medya Çalışmalarında Araştırma Yöntem ve Teknikleri’ kitabı ile Prof. Dr. Mutlu Binark ve ekibine, Basın Onur Ödülü’nün Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart’a, İLAD Müşerref Hekimoğlu Gazetecilik Başarı Ödülünün de Bianet editörü Çiçek Tahaoğlu’na verildiğini...
Mesaj panosu
-ADALET komada, ekonomi darboğazda, işsizlik arttı... Tamam da, hani her şey çok güzeldi? Verin 400, olmadı 333, o da olmadı 256 vekil, çözelim. 13 yıldır tek başına iktidarsınız, niye çözmediniz? 13 yılda çözemeyen şimdi mi çözecek? “Onlar konuşur biz yaparız” 13 yıldır kim konuşuyor. Sadece siz! Sahi elinizden tutan mı vardı? Hem konuşup hem de yapsaydınız ya! S.H.
-ARTIK satılacak geçmiş kalmamışsa, yeni köprü yaptırırsın, köprünün 50 yıllık gelirini, yani geleceğini satarsın. Sen bağımsızlığını kaybetmişsen, gelenler hem geçmişini hem de geleceğini elinden alırlar. Bülent ESİNOĞLU
-‘MİLLİ İttifak’ (SP, BBP) neyin peşinde? Hedefleri hazine yardımı mı yoksa Meclis’e girmek mi? Ömer ŞAHİN
-CEMAAT kimsenin gazozuna ilaç katmadı, gönüllü birliktelik vardı! Ümit KOCASAKAL
Paylaş