Paylaş
Tarihte sığırın ilk evcilleştirildiği coğrafyaya ithal et
Aslında kendi içinde tutarsız bir giriş. Onların hesabıyla Avrupalı, Amerikalılardan iki kat daha pahalı et tüketiyor. 3 Euro=4 dolar... Ama Avrupa’daki hiçbir toplum ve hiçbir yönetici “Bu sorunu ithal etle çözelim” demiyor. Çünkü tarımsal alan gibi stratejik bir konuda kendi üretimleriyle var olabileceklerini çok iyi biliyorlar. Yük taşımacılığından başka bir kullanım alanı olmayan eşeklerin yerini araçlar aldığı için, topluma yedirildiği söylenen eşekleri de neredeyse sadece hayvanat bahçelerinde görür olduk.
Geçmiş yıllarda çiğ süt alım fiyatlarının sanayici tarafından çok düşürülmesinden dolayı, ineklerin kesime gönderildiği ve yeni hayvan yetişmediğinden et arzında problem olduğundan bahsediliyor. Diğer taraftan on binlerce tonluk süttozunun mama adı altında ithal edilip uzun ömürlü sütlerde, yoğurtlarda, peynirlerde ve dondurmaların çoğunda kullanıldığı belirtiliyor. Süt sanayicisi kârını maksimuma çıkarmak için çaba sarf ederken, bunu görmek istemeyen Tarım Bakanlığı yetkilileri, fiyat ve arz planlaması yaparak olaya müdahale etmiyor.
Uzakdoğu’dan ve Afrika’dan getirilen palm yağları ne olacak? Bitkisel yağlar, süt yağı alınmış ürünlere katılarak, tüketicilere hayvansal besin diye yediriliyor!
Soya proteini katılmış et döner, tavuk döner ile et ürünleri ve ucuz kıymaya karşı dikkatli olunması konusunda tüketiciler uyarılıyor. Sanki vatandaşın damak tadı, ileri derecede analiz ve test yapacak laboratuvar...
Küçük ve orta ölçekte işletmelerin bir bir yok olduğu bir ortamda, binlerce başlık hayvansal varlığa sahip olan ve piyasayı istediği şekilde yönlendirebilecek güce ulaşan et spekülatörlerine karşı en yetkili ağız, Sayın Başbakanımız talimatı veriyor Tarım Bakanı’na: “İthal et için çalışmalarınızı hemen başlatın!”
Tarihte sığırın ilk evcilleştirildiği coğrafyaya, binlerce yıl sonra ‘Biz kendi etimizi üretemiyoruz’ gerekçesiyle ithal et...
Nedim YILDIRIM
İthalat çözüm değil
İSTANBUL Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere’den ‘et’e çözüm:
1980’li yıllarda kendi kendine yetecek hayvansal gıda üretebilen, hatta canlı hayvan ve et ihracatı yapan ülkemizde, bağımsız veteriner teşkilatının ortadan kaldırılması ve uygulanan yanlış politikalar sonucunda hayvansal kökenli gıda gereksinimini karşılamak için 1990’lı yılların ortalarında kasaplık canlı hayvan ve et ithalatı yapılmış, yine 90’lı yılların sonlarında ithalata son verilmiştir. Son yıllarda hükümet hayvancılık politikasında AB standartlarında önemli adımlar atmasına rağmen aradan 10 yıl geçtikten sonra yine et ithalatının konuşulur hale gelmesi düşündürücüdür. Et stoku yapan spekülatörler varsa ortaya çıkarılıp cezalandırılmalıdır. İthalat çözüm değildir, Türkiye’de hayvancılığı bitirir.
Çözüm -üreticinin teşvik edilerek- tüketicinin korunmasıdır; meraların korunmasıdır.
‘Baruthane’ binasının satışında hukuk hilesi
KÜLTÜR ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu, eski eser tescilli ‘Baruthane’ binalarının bulunduğu 60.000 metrekarelik alanı kiralama ilanıyla ihaleye çıkarmıştır. İhale bugün yapılıyor. 49 yıllığına kiralanmak istenen taşınmazın sözleşme ve şartnamesinde ‘kiralama/irtifak hakkı tesisi’ şeklindeki ifadeler farklı bir hukuki boyut taşımakla birlikte, bu denli uzun süreli, büyük miktarlardaki kiralamalara ve irtifak hakkı tesislerine ilişkin mali düzenlemeler, esasta mülkiyet devri anlamına gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında yapılmak istenen kiralama değil gerçekte satıştır.
TOKİ’nin Ataköy sahilindeki bu kiralama ihalesinden vazgeçmesini, bu alanın Ataköy plan bütünlüğüne bağlı kalınarak, tarihsel kimliğine uygun kamusal alan olarak düzenlenmesini ve toplumun genel kullanımına sunulmasını beklemekteyiz. Bu yöndeki beklentilerin gerçekleşmesi için toplumun demokratik güvencesi olacağız.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
‘Kurtuluş Savaşı’ adından niye rahatsızsınız
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a soruyor: “Bakanlığınızın taşra teşkilatında yer alan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzeleri Müdürlüğü’nden ‘Kurtuluş Savaşı’ adı çıkartılmış, ‘Cumhuriyet Müzesi Müdürlüğü’ olarak değiştirilmiştir. Neden ve hangi gerekçeyle bu karara gerek duyulmuştur? Kurtuluş Savaşı adı kimi, neden rahatsız etmiştir de çıkartılmıştır? Türkiye’nin dönüştürülmesi projesinde Atatürk, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı unutturulmaya mı çalışılmaktadır? Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet Personel Başkanlığı asli görevlerini bırakıp, Kurtuluş Savaşı’nın tarihimizden, ulusumuzun belleğinden nasıl silineceğini mi planlamaktadır? Bu değişiklik, 30 Ağustos Zafer Bayramı hakkında dile getirilen sivilleştirme niyeti ve ulusal bayramlarımızı kaldırma tasarısının bir ön girişimi midir?”
BİLİYOR MUSUNUZ
- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Bakan Beşir Atalay’a, “Konya Karapınar Belediye Başkanı hakkındaki dosya, suç ilişkisinin varlığı maddi vakıa olarak Bakanlıkca kabul edilmiş olmasına rağmen, yargıya neden sevk edilmemiş, yargının görevine neden müdahale edilmiştir? Bakan olarak, yargının yetki ve değerlendirme alanı içinde kalan görev alanına hangi yetki ile müdahale ettiniz, böylesine hukuksuzluğu ve ihlali hangi gerekçeyle yapabildiniz?” diye sorduğunu...
- Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği (KLD) ile aynı isimdeki Eğitim Vakfı’nın (KALEV) 125. yıl kutlamalarının mezunların katılımı ile 1 ve 2 Mayıs günlerinde Kastamonu’da yapılacağını...
- TMMOB’nin, Türkiye ve dünyadaki sayılı endemik bitki türlerini barındıran ve uluslararası anlaşmalarla koruma altında bulunan Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Bolu İl Özel İdaresi tarafından yürütülen çalışmalar nedeniyle Bolu Valisi İbrahim Akpınar ile İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Tahsin Akduman hakkında ceza davası açılması istemiyle Bolu Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduğunu...
Paylaş